Birbirimizi tanımak, gezip tozmak ve baş başa kalmak için biraz daha zamana ihtiyacımız vardı belki ama yeni evli olamadan aile olduk. Ayça doğduktan sonra onun bakımıyla ilgili kavgalarımız olsa da birbirimize olan bağlılığımız arttı. Çünkü artık sevgimizin dışında bizi birbirimize bağlayan bir de bebeğimiz vardı.

Kreşe gitmek istemedi

Doğumdan yedi ay sonra işe başladım. İşe giderken Ayça’yı kreşe bırakıyorum. İlk başta çok zorlandı. İlk üç hafta o kreşte ben okulda ağladık. Yarım yarım konuşup “Anne beni bırakıp gitme…” diyordu. Sanırım terk edilme korkusu yaşıyordu. Güvenini kazanmak için onunla hep konuştum, açıklamaya çalıştım ve onu gelip kreşten alacağımı söyledim. Artık kreşe alıştı. El sallayarak, öpücüklerle, rahat bir şekilde gidiyor. Onu böyle gördükçe benim de huzurum yerinde oluyor. Arkadaşlarıyla da iyi anlaşıyor.

Bize çok düşkün

Yalnızlığa hiç gelemeyen bir çocuk Ayça. Arkadaşıyla oynarken bile beni yanında istiyor. Bana da babasına da çok bağlı. Fakat babası eve geldikten sonra benimle olan ilişkisini de kesiyor. Bu sefer sürekli babasının yanında olmasını istiyor. Baba kız ilişkileri çok sıkı fıkı. Hatta bazen beni yatağın kenarına ittirip “Sen git işini yap. Biz babayla yatacağız” diyecek ve beni kesinlikle babasının tarafına yatırmayacak kadar! Beni kesinlikle yatakta babasının tarafına yatırmıyor.

Anasının kızı!

Doktorlar yabancı bir dili öğretmeye başlama yaşını 3 olarak gösterseler de ben kızımla evde İngilizce de konuşmaya çalışıyorum. İngilizce gözün, kulağın, ağzın nerede gibi sorulara göstererek cevap veriyor ve daha şimdiden birkaç kelime bile biliyor. Onu bazen “Come here baby” diye çağırıyorum. Onu da öğrenmiş ve geçen gün beni oturma odasından bu şekilde çağırdı. Ayça çok çabuk öğreniyor. Eğer ana diliyle İngilizce arasında bir kargaşa yaşamazsa onunla İngilizce konuşmaya devam etmek istiyorum.

Karakter olarak onu çok kendime benzetiyorum. Benim gibi özgürlüğüne düşkün ve kurallara uymak istemiyor. Örneğin puding sevip sevmediğini sorduğumda sırf ben “seviyor musun” dediğim için sevmiyorum diyor. Yani söylediğim ya da istediğimin tam tersini yapıyor. Bunu ben de yapıyorum bazen. Bu yüzden ona kızamıyorum.

Gülfidan Sağlam

29 yaşında

2 yaşında Ayça Nur