Altı yedi yaşında bir çocuk düşünün. Karşısında hem görünüm hem yaş bakımından kendinden çok büyük ve öğretmen olduğu için doğal olarak daha güçlü olan öğretmen veya ‘’müdür hanım’’, tepedeki oparlör sayesinde daha da büyüyerek insan olmaktan çıkıyor. Sesi de teknolojinin getirdiği madeni tını ile artık insan sesi değil.




Bu her bakımdan büyük yaratık, küçük yaratıkların içine girmeye çalışıyor. Bu kadar abartılı bir görünüme neyse ki okulların çoğunda rastlanmıyor. Ama sistem aynı. Öğretmenlerin ve yöneticilerin iyi niyetli olmaları durumu değiştirmiyor. Öğretmen büyük ve güçlü, öğrenci küçük ve güçsüz. Öğretmen aktif konumda, sürekli bilgiler veriyor, öğrenci pasif olarak verileni almaya uğraşıyor. Sonunda verilen bilgileri bir türlü alamayan öğrenciye ya tembel, ya yeteneksiz veya geri zekalı deniyor. En alçak gönüllü, iyi niyetli ve tarafsız yargılamaya çalışan öğretmen bile sonunda kendini haklı çıkaracaktır.




Öğretmenin aktif öğrencinin pasif konumda olduğu bir eğitim sisteminin ezberciliğe dayalı olması kaçınılmazdır. Bu durumda öğrenci kendinden çok karşısındakine güvenmeye, söylenenlere sorgulamadan itaat etmeye başlar, tabii daha önceden aile içinde davranışı zaten bu yönde biçimlendirilmemişse.

İşin özü; eğitim bilgi iletimi değil, iletişim olmalıdır. Aslında öğrenmek öğretmekten çok daha güçlüdür. Eğer insan organizmasının keşfetme ve ilişki kurma yeteneğinin enerjisini serbest bırakırsak çok devingen bir gizli güç ortaya çıkar.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.