Öğrencilerin uluslararası ölçekte fen, matematik ve okuma becerilerini ölçen en önemli göstergelerden biri olan PISA’nın 2015 sınavında Türkiye, 12 yıl önce aldığı puanların da altına düştü. OECD’nin “Öğrenmeyi engelleyen öğretmen davranışları nedir?” sorusunu yanıtlayan Türkiye’deki okul yöneticileri, öğretmenleri sorumlu gösterdi.


OECD PISA raporunu açıkladı


OECD’nin açıkladığı eğitimde ülkelerin düzeyini gösteren PISA raporunda, Türkiye tüm alanlarda gözle görülür düşüş yaşadı. Öğrencilerin uluslararası ölçekte fen, matematik ve okuma becerilerini ölçen en önemli göstergelerden biri olan PISA’nın 2015 sınavında Türkiye, 12 yıl önce aldığı puanların da altına düştü. 70 ülke içinde fende 52’nci olan Türkiye, matematikte 49’uncu, okumada 50’nci sırada yer aldı. OECD, Türkiye’deki okul yöneticilerine “Öğrenmeyi engelleyen öğretmen davranışları nedir?” sorusunu yöneltti. Yöneticiler, başarısızlığın sorumlusu olarak öğretmenleri gösterdi.

Okulu asma da OECD’nin üstünde


OECD ülkelerindeki okul yöneticilerinin yüzde 30’u, başarısızlığın nedeni olarak “öğretmenlerin değişime direnmesini” gösterdi. Türkiye’deki okul yöneticilerinin yüzde 35’i ise bu soruya “Öğretmenlerin, her öğrencinin ihtiyaçlarını ayrı ayrı karşılayamaması” yanıtını verdi. Türkiye’deki yöneticilerin yüzde 20’si öğretmenlerin değişime direnmesinin, yüzde 17’si öğretmenlerin derse iyi hazırlanmamasının, yüzde 7’si öğretmenlerin devamsızlık yapmasının, yüzde 2’si ise öğretmenlerin öğrencilere çok katı davranmasının öğrenmeyi etkilediğini kaydetti. Araştırmanın yapıldığı tarih itibarıyla son 2 haftada en az 3 defa derse geç kaldığını, dersi kırdığını ya da okulu astığını söyleyen öğrenci oranları da paylaşıldı. Türkiye’de okulu astığını ve dersi kırdığını söyleyen öğrenci oranları, OECD ortalamasından yüksek. OECD öğrencilerinin yüzde 5’i, Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 17.2’si okulu asıyor. Dersi kırma konusunda OECD ortalaması yüzde 6.6, Türkiye’de bu oran yüzde 15. Derse geç kalma oranlarına bakıldığında OECD ortalaması yüzde 15.4, Türkiye’deki öğrencilerde bu oran yüzde 16.6.



Öğretmenler de eğitime katılmıyor


İngilizce konuşan ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Avustralya, Birleşik Krallık ve Yeni Zelanda ile Singapur’da, öğretmenlerin 4’te 3’ü son 3 ayda en az 1 defa herhangi bir mesleki gelişim programına katıldığını belirtiyor. OECD ülkelerinde her 2 öğretmenden en az 1’i katılım gösteriyor. Türkiye, Norveç, Gürcistan ve Makedonya’da, öğretmenlerin 4’te 1’inden daha azı son 3 ayda bir mesleki gelişim programına katılıyor. Türkiye PISA 2012 raporuna göre, her 3 alanda da puan kaybetti. Okuma becerilerinde 48, fen okuryazarlığında 38, matematik okuryazarlığında ise 28 puan kaybedildi. Türkiye, fen okuryazarlığında 425 puanla Estonya, Moldova, Malta ve Romanya gibi ülkelerin altında yer aldı. Okuma becerileri alanında Türkiye 428 puanla, Vietnam, Letonya ve Lüksemburg gibi ülkelerin altında bulunuyor. Türkiye, matematik okur - yazarlığında ise 420 puanla Makao (Çin), Macaristan ve Bulgaristan’ın altında yer buldu.


Uzmanlar ne diyor?

“Sosyal zekâ gelişimine izin vermiyoruz”


Türk Eğitim Derneği (TED) Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, PISA’da fen, matematik ve okuma alanlarında Türkiye’nin gitgide aşağı indiğine dikkat çekerek, “Bu veriler eğitim sistemimizin büyük sorunlar içerdiğini oraya koyuyor. Bizim ulusal bir programa ihtiyacımız var. Biz ezber ve test odaklı yapının içinde öğrenciyi sıkıntıya sokuyoruz. Bu araştırmalarda yetkinlikler ölçülüyor. Araştırmalar bilgi, beceri ve duygusallık temel prensipleri üzerine oturuyor. Biz sadece bilgi üzerine eğitim veriyoruz. Öğrencilerin sosyal zekâ gelişimlerine destek vermiyoruz. Burada eğitimdeki fırsat eşitliği de önemli. Singapur ve Finlandiya gibi ülkelere bakarsak müfredat olarak iyi durumdalar. Aslında bakarsanız bizim ders saatlerimiz onlardan daha düşük. Ancak biz 21. yüzyılın neslini yetiştirecek sistemi kuramadık” değerlendirmesini yaptı.

“TEOG gibi sınavlar hata”


Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Bekir Gür degeçen hafta 4. ve 8. sınıf öğrencilerinin başarısını ölçen TIMSS sonuçlarının açıklandığını, Türkiye’nin puanlarını artırdığını söyledi. “Araştırmalara bakarsak, temel eğitimde iyi gibiyiz” diyen Gür, PISA’da çıkan sonuca ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye’nin bütün öğrencilerinin seçilerek eğitim aldığı TEOG gibi sınavlar hata. Öğrencileri seçiyoruz ve onları etiketliyoruz. Singapur, Güney Kore ve Finlandiya gibi ülkeler son 20 yılda eğitime çok iyi yatırımlar yaptı. Ülkenin başına gelenin politika değiştirdiği gibi bir durum yok. Öğretmen kalitesi anlamında da çok iyi durumdalar.”


Haber: Lütfi Erdoğan



PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Raporu) nedir?


OECD tarafından 2000 yılından itibaren 3 yılda bir yapılan PISA araştırması, OECD üyesi ülkeler ve diğer katılımcı ülkelerdeki zorunlu eğitimi bitiren öğrencilerin modern toplumda yerlerini alabilmeleri için gereken temel bilgi ve becerilere ne ölçüde sahip olduklarını ortaya koymayı hedefliyor. PISA araştırmasının hedef kitlesi 7. sınıf ve üzeri sınıf düzeylerinde örgün eğitime kayıtlı olan 15 yaş grubu öğrenciler oluşturuyor. PISA 2015 uygulaması, 35'i OECD üyesi olmak üzere 72 ülke ve ekonomideki yaklaşık 29 milyon öğrenciyi temsilen 540 bine yakın öğrencinin katılımıyla geçen yıl gerçekleştirildi. Türkiye matematik, fen bilimleri ve okumada sıra kaybetti. Üç alanda da 35 OECD üyesi arasında sondan ikinci oldu. Türkiye, 64 ülke arasında 45. sırada yer alarak yine OECD ülkelerinin gerisinde kaldı. Matematikte 45’nci, okuduğunu anlama da 37’nci ve fen bilgisinde 41’nci oldu.

PISA öğrencileri nasıl değerlendirir?

PISA 2015 uygulamasına Türkiye'de 61 ilden 187 okul ve 5 bin 895 öğrenci elektronik sınava katıldı. Temel olarak fen, matematik ve okuma becerileri alanlarında öğrencilerin becerilerini değerlendiren PISA araştırması, değerlendirme yaparken temel alanları "okuryazarlık" kavramı üzerinden tanımlandı.


Yıllara göre fen okuryazarlığı ortalama puanlarına bakıldığında Türkiye 2006'da 424 puan ile 57 ülke arasında 47. sırada, 2009'da 454 puan ile 65 ülke arasında 42. sırada, 2012'de 463 puan ile 65 ülke arasından 43. sırada, 2015'te de 425 puan ile 72 ülke arasında 54. sırada yer aldı.


Türkiye, okuma becerileri alanında 2009'da 65 ülke arasında 464 puan ile 39. sırada iken, 2012'de 475 puan ile 65 ülke arasında 42. sırada 2015'te 428 puan ile 72 ülke arasından 50. sırada yer aldı.


PISA 2015'e katılan tüm ülkeler dikkate alındığında okuma becerileri alanında ortalama puanı en yüksek olan ülkelerin, Singapur, Hong Kong -Çin, Kanada, Finlandiya ve İrlanda iken en düşük olan ülkelerin ise Dominik Cumhuriyeti, Makedonya, Cezayir, Kosova ve Lübnan olduğu kaydedildi.


Okuma becerileri alanında Türkiye'de en yüksek başarıya sahip bölge ortalama 458 puan ile Batı Marmara Bölgesi iken en düşük başarıya sahip bölge ortalama 384 puan ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi oldu.


Matematik okuryazarlığı alanında Türkiye ortalaması 420 iken tüm ülkelerin ortalaması da 461 oldu. Bu alanda Türkiye 2009'da 445 puan ile 65 ülke arasında 41. sırada, 2012'de 448 puan ile 65 ülke arasında 44. sırada, 2015'te ise 420 puan ile 72 ülke arasında 50. sırada yer aldı.


Matematik okuryazarlığı alanında Türkiye'de en yüksek başarıya sahip bölge ortalama 442 puan ile Ege Bölgesi iken, en düşük başarıya sahip bölge ortalama 370 puan ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi oldu.


Okulda geçirilen süreler

PISA'ya göre, öğrencilerin okul içi ve dışında öğrenme için ayırdıkları zaman ülkelere göre değişkenlik gösteriyor. Almanya’da okuldaki ders saati sayısı 25,5 iken, Finlandiya'da 24,2 saat olarak tespit edildi.


Okulda öğrenme için ayrılan zaman açısından OECD ülkelerinin ortalaması ise 26,9 saat iken Türkiye'de öğrenciler bir haftada okul içinde derslere 25,9 saatin ayırdığı ortaya çıktı.


Okul sonrasında öğrenme için ayrılan zamanın en yüksek ülkelerin Tunus ve Dominik Cumhuriyeti, en düşük olduğu ülkelerin ise Almanya ve Finlandiya olduğu görüldü. Türkiye'de ise öğrenciler okul sonrasında haftada 24,5 saati derslerine ayırıyor.


Öte yandan, OECD ülkelerinde 2006 yılında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 13,7 iken 2015'te bu sayı 13,1'e geriledi. Türkiye'de ise 2006 yılında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 18,5 iken, 2015 yılında bu sayı 15,2'ye düştü.



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.