Elimizdeki son iki yakışıklıyı da kaybettik, çok üzgünüm! İlk kaybım sarı papatyam. Tabii ki geçtiğimiz yıl Kıvanç Tatlıtuğ’un milyon dolarlar harcanarak hazırlandığı ve aylarca binbir gece masalları gibi fragmanları yayınlanan ve buna rağmen dizi başladığı an itibari ile maksimum (ki bendeniz dizi hastası) 3 bölüm nefes darlığı çekerek izlediğim Kurt Seyit’ten bahsediyorum.


İşte o dizi başlayana kadar esmer tutkumu bir kenara bırakıp sarışınlar da çok seksi olabiliyormuş dedirten Kıvanç, öldü bitti benim için. Oysa nasıl girmişti hayatımıza “Gümüş” dizisinin zorla evlendirilen kibar kocası... Daha sonra Bihter Ziyagil’in ölümüne sebep olan, ensest ilişkinin dibine kadar hissettirildiği, hatta “besle kargayı oysun gözünü” atasözünün cuk diye oturduğu ama her birimizin izlerken utançtan yanakları kızarsa da ( milletçek sevişmeyi seviyoruz ama utanıyoruz ) tutkulu öpüşme sahnelerinde, sanki adamcağız bizi öpüyormuş gibi heyecanlandığımız Aşk-ı Memnu’nun karizma ama serseri yeğeni Behlül... Ve son olarak her genç kızın bir mahalle aşkı hayalini hatırlatan, bıçkın delikanlı Kuzey olarak geldi girdi aklımıza. Öyle ki kendisine yapılan tüm haksızlıklar yüzünden agresifliğine rağmen annelerimiz bile bağrına bastı Kuzey’i. Buraya kadar her şey normal, ister serseri ister züppe, sonuçta adam karizmaydı.


Ta ki bu olana kadar… Kim kendisini kandırdı da Kurt Seyit ve Şura dizisinde hiç olmaması gereken bir tipleme ile çıktı karşımıza merak ediyorum. Senin neyine be adam. Bilmiyor musun biz ÖKÜZ severiz! İşte sarışınlarla olan bağlantım bu dizi ile son buldu.


Gelelim bugünlerde yaşadığım acı kaybıma. Fena yastayım zaten hepi topu sarışının adı, esmerin tadı misali iki tane vardı, onlar da yandı bitti kül oldu.


Siz ne zaman tanıdınız, ne zaman sevdiniz bilemem ama ben kendisini Baba Ocağı dizisinde tanıdım sevimliydi, henüz kaslı, öyle aman aman yakışıklı değildi ama sevmiştim. Ardından Küçük Sırlar dizisindeki ÜVEY ABİ rolüyle zengin züppeyi canlandırıyorken aşk oyununa geldi ve biz onu aşktan ötürü yine sevdik. Derken rüyalarımızı süsleyen, “kaytan bıyıklarını sürsem nerelerime” şarkısını söyleten Malkoçoğlu olarak hayatımızın merkezine yerleşti. Biz daha burada aşkın maço halini yaşarken, evimizin diğer penceresinden gözlerine yıldız düşmüş, gülüşünde çapkınlık diz boyu ve hemen hemen hepimizin hayallerindeki evlenme teklifini gerçekleştiren “koca adayı” Kamuran olarak Çalıkuşu dizisi ile misafir oldu. Ne güzeldi değil mi? Di'li geçmiş zaman kullanıyorum çünkü Burak Özçivit öldü!


Burak Özçivit galerisi için tıklayınız...





İşte ben bu noktada pes diyorum. Artık izleyici kitleye ulaşarak anketler mi yaparlar, yoksa araştırma şirketleri ile mi çözerler bilemem ama yazık günah değil mi bu yakışıklıları aman allahım olamaz denilen rollere koyarak harcamaları.


Peki ya bize yazık değil mi? N'apıcaz şimdi? Kimle avunalım?


Bugünlerdeki en büyük kaybım listelere geçin istiyorum. Oldu mu bu şimdi? "Neydi ne oldu" olmamış mı? Canım yakışıklımı sübyan tipine sokmuşlar, tüm karizma yerle bir. Tabiki fragmanları ile izlenmeden bıktıran dizi Kara Sevda ve Burak Özçivit’ten bahsediyorum.


Yapacak bişey yok, bunlar gitti gelsin yenileri deyip gezegene yeni sarışınlar ve esmerler için dilekçemi bıraktım.


Yazı: Nuran Başyurt

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.