Sam ile 39 yaşında ve pek hoş olmayan bir boşanmadan yeni çıkmışken tanıştım. Kocam beni 14 aylık kızımla terk etmişti ve çocuk için bile nafaka ödemek istemiyordu. İyi bir avukata ihtiyacım vardı. Tanıdığım iki dava vekili de bana aynı ismi önerdi ve Sam benim kurtarıcım oldu.



Ona karşı duygular beslemeye başlamıştım. Evli ve yetişkin çocukları olduğunu bile bile. Ama kendimi korkmuş ve yalnız hissediyordum – 10 yaşında annemin ölümünden beri böyle büyük bir kayıp yaşamamıştım.



“Kızımı ve yaşadığımız evi görmeden hangi şartlarda yaşadığımı bilmeden nasıl bir argüman hazırlayabilirsin?” diyerek onu evime gelmeye ikna ettim. Zayıf bir taktik mi? Muhtemelen. Ama işe yaradı. Yatak odama girdiğinde ona uzandım ve gömleğinin düğmelerini açmaya başladım. “Hayır, olmaz” dedi yumuşak ama hüzünlü bir sesle.



Kızım bakıcısı ile dışarıdayken evimde yemekler yemeye başladık. Bazen birlikte dışarı da çıkıyorduk. Birbirimizi iki sene boyunca bu şekilde görmeye devam ettikten sonra, bana içinde ‘daima’ yazan altın bir yüzük hediye etti.



Karısı bir ilişki yaşadığından şüphelenmeye ve onu konuya dair sıkıştırmaya başlamıştı. Birkaç kez kavga ettik ve konuşmadığımız dönemler yaşadık. O zamanlardan birinde eşine ilişki yaşadığını ama artık bittiğini söylemiş. Karısı bir daha asla konuyu açmadı ve cevabını güncellemesini istemedi.


Diğer kadın olmak nasıl bir şey?


Arkadaşlarım beni ‘diğer kadın’ olmakla suçluyordu.



Babam ben 15 yaşıma girdiğimde yeniden evlenmişti. Yeni karısı beni hiç sevmedi, babamın beni ondan daha fazla sevmesi ile suçlanıyordum. Babam ben evden bir süre uzaklaşırsam, onun sakinleşeceğini ve fikrini değiştireceğini düşündü ve beni yatılı okula gönderdi. Ve bir daha asla yanlarına dönemedim. Sam ile olan birlikteliğim benim çocukluğumu tekrar yaşamam için bir fırsat gibiydi.



Başarılı bir reklam yazarıydım ama boşanmanın ve bekar bir anne olmanın stresi işime odaklanmamı engelliyordu. Çalışmadığım dönemde, Sam benim ve kızımın maddi ihtiyaçlarını her zaman karşıladı. Beni asla yarı yolda bırakmayacağını söylüyordu.


Bir süre sonra, Sam’in kızları evlendi ve kendi ailelerini kurdu, çocuk yaptı. Benden önce ilgilenmesi gereken insanların sayısı artıyor ve bana ayırdığı zaman gittikçe azalıyordu.



13 senedir birlikteydik ve o hala her gün beni görmeye çalışıyordu. Mesailerimizden sonra buluşuyor, birlikte yemek yiyorduk. Benim kızım da artık bir genç kız olmuştu ve bu yüzden Sam’in yatıya geleceği geceler onun dışarıda olduğuna emin olmam gerekiyordu.



Onu görmek ve onunla vakit geçirmek her zaman nefesimi kesti. Hayatımda kimse için böyle bir tutku ya da böyle derin bir bağ hissetmemiştim. Birbirimizle geçirdiğimiz zamanlar ikimiz için de gerçek hayattan uzaklaşıp, soluk almak anlamına geliyordu. Onun kirli çamaşırları ya da horlaması asla benim problemlerim olmadı ya da o, benim kedimle birlikte yaşamak zorunda kalmadı.




Bir çocuğun ebeveynini sevdiği gibi


Terapistim duygularıma güvenmek için acele etmemem gerektiğini söyledi. Sırf derin duygular beslediğim için, bunun bana iyi gelmesi gerekmiyormuş. Ama ben Sam’i çok sevdim. Tamamen ve çaresizce, bir çocuğun ebeveynini sevdiği gibi.



Klişe görüş onu babam yerine koymam olurdu ama bu öyle değil. Ben onu annemi sevdiğim gibi sevdim. Kendimi güvende ve önemseniyor hissetmeme sebep oluyordu.


Sonra bir gün otururken ona eğer aniden ölürse ne olacağını sordum. Onun için önemli olduğuma dair bazı bildirimler almak istiyordum ama cevap olarak “Yaşadığım sürece senin için elimden geleni yaparım. Ve bu konuyu bir daha asla konuşmak istemiyorum” dedi.


Sert bir yumruk yemiş gibi oldum. Ama canımın yanmasından çok kendimi aptal hissediyordum. Tüm bu seneler boyunca neden daha iyi bir kariyer edinmek için çabalamamıştım? Ondan bağımsız bir hayat kurmayı ertelememin sebebi neydi? Ama yine de ondan ayrılamadım.





Bir başka gün birlikte yemek yerken, o yine sınırlarımızdan ve güncellenen kurallardan bahsetmeye başladı ve bende bir şey yer değiştirdi. Kalbimdeki delik benden başka kimse tarafından doldurulamazdı. Herkesten önce kendimi sevmeyi başarmalıydım. Sonunda anlamıştım. Ve masadan kalkıp yürümeye başladığımızda, bir tek kelime etmeden yanından ayrıldım. Onu bir daha hiç görmedim.


A.J.


İngilizce’den çevirdiğimiz bu yazı yourtango.com’da yayınlanmıştır.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.