24. hafta gündemimizde şeker yükleme vardı. Bir ton spekülasyon eşliğinde insanın yükleme yaptırması da bir hoş oluyor. Bir kısım ekol yaptırın diyor - ki bunlar çoğunlukta- bir başka taraf ise asla yaptırmayın diyor. Hatta öyle ileriye gidiyorlar ki “Bu cinayettir!" diyebiliyorlar.


Ben bu konuda doktoruma güvendim. Onkoloğumdan fikir aldım ve şeker yükleme yaptırdım. Artık önceden yaptıkları gibi, önce 50 gramlık yükleme yapıp onun sonucuna göre 100 gramlık yapmıyorlar. Direkt olarak 75 gramlık 2 saat süren bir yükleme yapılıyor ve onun sonucunda gestasyonel diyabet olup olmadığınıza karar veriliyor.


Şeker yükleme testi nasıl yapılıyor?

12 saat açlık ile hastaneye gidiyorsunuz ve parmağınızdan açlık kan şekerinize bakılıyor. Daha sonra 75 gramlık bir çözelti içiyorsunuz. Evet, tadı kötü ama berbat değil. Sonra birer saat ara ile kanınız alınıyor ve yemek yiyebiliyorsunuz.


Açken bir solüsyon içmek ve bunun üzerine 2 saat daha beklemek çok sevimli değil ama hamilelik boyunca kontrollü yemek de çok sevimli değil. Daha önceki hamileliğimde sürekli diyet yaptım. Çünkü gestasyonel diyabetim çıkmıştı. Bu sefer ki hamileliğimde çıkmadı. Bu sebepten insanın suni şeker ile yapılmış bir dilim pastayı yemek için ne kadar heveslendiğini iyi bilirim.


Genelde şeker yükleme yaptırmanın sakıncasında şuna değiniliyor: Kontrollü yemek ile zaten şeker çıkmaz, idrardan takip yapılabilir, içilen ilaç bir bebeğe hacminden çok daha fazla şeker yüklemektir. Ve sonunda bu bir cinayettir ile bitiriliyor. E peki madem böyle bazı insanlar kontrollü yemesine ve diyetlerini asla bozmamalarına rağmen neden insülin iğnesi kullanmak zorunda kalıyorlar.


Benim danıştığım doktorlar bana şunu izah etti: Evet kontrollü yemelisin bu zaten şekerden sebep değil hamilelikte bebeği ve kendini sağlıklı beslemek adına olmalı. Bunun yanında aileden yüksek şeker riskin var. İlk gebeliğinde şeker çıktı ve bunu da göz önünde bulundurmalıyız. Ayrıca bir dilim kestaneli kakaolu pasta da aynı etkiyi yapabiliyor. Bence yaptırmalısın dedi.


Düşündüm ve yaptırmaya karar verdim. Burada kimseye yaptır ya da yaptırmayın deme lüksüne sahip değilim benim kendi içimde düşündüklerim bunlar. Mantıklı gelen kısımları ve mantıklı gelmeyen kısımları paylaştım tabi ki karar sizin. Kaldı ki TJOD’nin de yaptığı açıklama aynen bunun gibiydi. Bir de aklıma şu geliyor, ne kadar diğer ekolün söylediklerinde doğruluk payı büyükse de, koskoca dünya obstetrik ve jinekoloji derneği bilmiyor ama bir tek uzman biliyormuş gibi davranılıyor. Bu da biraz kafa karıştırıcı ve can sıkıcı. Bu arada yanında iştahım yavaş yavaş açılıyor ama ben kontrollü gitmeye devam ediyorum. Gece sürekli açlık uyanmalarım oluyor. Her uyanışta bir kuru kayısı ya da ceviz atıyorum ağzıma aslında koca tabak makarna yiyecek gibi aç oluyorum ama…


Yani benden durumlar 24. hafta için böyleydi. E biz suları içip sevimsiz konular ile meşgulken küçük bey de boş durmuyor tabi. Karnımda zıp zıp zıplıyor. Bazen hem sağdan hem soldan tekmeler, itmeler ile göbeğim slalom yapıyor. Gözler içyapı olarak da gelişti. Yakında gözlerini açacak ve göz rengi belli olacak. Öncelik sağlıklı olması ama ablası gibi mavi gözlü olursa da fena olmaz.


İşte bizde durumlar böyle. 25. haftada görüşmek üzere.


Not: Bu yazıda Merve Selim kendi aldığı kararlar sonucu edindiği tecrübeleri anlatıyor, gebelere tavsiyede bulunmuyor. Yaptırmanız gereken testler için mutlaka doktorunuza başvurunuz.


Hamileliğin 24. haftasında neler olur?

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.