Güneşin etkisini kaybettiği sonbahar, bakımına özen gösteren kadın ve erkeklerin estetik merkezlerine en sık başvurduğu mevsim. Bu aylarda güneş lekelerini gidermek için PRP tedavisi ve peeling işlemini çekinmeden yaptırabilir, yüzünüzdeki kırışıklıklardan kurtulabilir, daha estetik bir görünüm için saç ekimi yaptırabilirsiniz. Kişisel bakımın önemli unsurlarından ağız ve diş sağlığı estetiğinde diş taşlarından kurtulmak ve bembeyaz dişlere kavuşmak için de sonbahar en uygun mevsim… Estetik Cerrah Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu bu konudaki görüşlerini paylaştı.

Güneş lekelerinden PRP ile kurtulun!

Ciltte oluşan kırışıklıkları ve güneş lekelerini gidermek için PRP tedavisi ile çok kısa sürede istenilen sonuçlar elde ediliyor. İşlemin uygulama aşamasında öncelikle kişinin kendi kanı steril bir ortamda alınarak, özel bir santrifüj cihazında yüksek hızda ve belli sürelerde döndürülüyor. Santrifüj edilen kan ayrıştırılıyor, kanın alyuvar ve akyuvarlar gibi şekilli elemanları dibe çökerken trombositten zengin bölümü de ortaya çıkarılıyor. Bu plazma özel bir işlemle alınıyor ve tedavi edilecek bölgeye mikroenjeksiyonlar yoluyla enjekte ediliyor. İşlem yaklaşık 30 dakika sürüyor ve aynı gün içerisinde kişi evine dönebiliyor.

Sonbaharda yapılan peeling cildi canlandırıyor…

Cildimiz yaz aylarında güneş ışınları, deniz suyu ve diğer dış faktörlerin de etkisiyle rengini, canlılığını, esnekliğini kaybeder ve ciltte lekelenmeler görülür. Prof. Dr. Kışlaoğlu, sağlıklı ve canlı bir cilt için sonbaharda üst derinin soyulmasıyla cildin yenilenmesini sağlayan peelingi öneriyor.

Lekeler ve kırışıklıklara peeling ile veda edin!

Peeling, üst derinin soyulması ile derinin yenilenmesi ve cilt sorunlarının giderilmesinde uygulanan en etkili yöntemdir. Peelingde temel amaç, cildin hasar görmüş tabakalarını kaldırarak sağlıklı tabakayı ortaya çıkarmak ve cildi canlandırmaktır. Cildin uyarılması ile yeni hücre oluşumu hızlanır ve bu sayede cilt daha sağlıklı parlak ve pürüzsüz bir görünüme kavuşur. Yüzdeki kırışıklıklar, cildin erken yaşlanması, cilt kuruluğu, genişlemiş gözenekler, cilt yorgunluğu, cilt lekeleri, çatlaklar ve elastikiyet kaybı gibi sorunların giderilmesi için peelingi öneren Kışlaoğlu, işlem sonrası cildin daha genç, daha parlak ve daha elastik bir hale geldiğini vurguladı.

Sonbahar saç ekimi için en uygun dönem!

Hormonal, genetik ve yaş ilerlemesine bağlı olarak dökülen saçlar, çeşitli dermatolojik sebepler, yanıklar, cerrahi operasyonlar ve travmatik rahatsızlıklardan dolayı da zarar görebilir. Ayrıca stresli yaşam koşulları da saç dökülmesinin en önemli nedenlerinden biri.

Saç dökülmesi hangi alanlarda daha sık görülür?

Günde ortalama 100 tel saçın dökülmesini normal olarak değerlendiren Estetik Cerrah Prof. Dr. Kışlaoğlu, erkek tipi saç dökülmesinin en sık karşılaşılan durum olduğunu belirtti. Alın ve tepe bölgesindeki saçlar dökülürken ense ve kulak arkasında dökülmenin görülmediği bu problemin tedavisinde; başın arka kısmındaki saç kökleri alınarak saçsız alanlara ekiliyor.

Saç ekimi tedavisi temel olarak ikiye ayrılıyor;

FUT Tekniği: Folliküler Ünite Transplantasyonu adı verilen bu yöntemde saç nakli, lokal anestezi ile yapılıyor. Ortalama 4 saat süren operasyonda ense bölgesindeki saçlardan küçük bir şerit alınıyor ve saç kökleri şeritten tek tek ayrılarak dökülmüş alana naklediliyor. İşlem sonrası hemen normal hayata dönen hastanın ekilen saçları 8-12 hafta içerisinde uzamaya başlıyor ve ömür boyu dökülmüyor.

FUE Tekniği: Folliküler Ünite Ekstraksiyonu adı verilen bu yöntemde saç kökleri bisturi kullanılmadan, mikro cerrahi aletlerle tek tek çıkarılır. Lokal anestezi altında yapılan bu teknikte saçların çıkartılacağı alandaki saçın uzunluğu 1 mm olacak şekilde tıraşlanır. Saç ekimi yapılacak bölgeye belirli açıda ve derinlikte yönler verilerek doktor tarafından özenle çok ince kanallar açılır ve saçlar yerleştirilir.

FUE yönteminde 1 gün arayla operasyon yapmak mümkünken FUT yönteminde ikinci seans için 6 ay beklemek gerekir. FUT ve FUE yöntemini birleştirerek aynı gün içerisinde hastaya uygulamak da mümkün…

Saç ekiminde bunlara dikkat!

Saç ekimi operasyonundan sonra yara kabukları dökülene kadar saçları yıkarken dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca her yaşa uygulanabilen saç nakli, şeker ve tansiyon hastalığı, diyaliz gerektiren böbrek rahatsızlığı, karaciğer ya da ağır kalp hastalığı olan kişilerde sakıncalı…

Dişlerinizi de sonbahara hazırlayın…

Estetik görünümün yanı sıra kişinin özgüvenini de olumlu etkileyen diş estetikleri, aynı zamanda sağlıklı ve çekici bir gülümseyişin de anahtarı. Vücudunuzdaki estetik dokunuşlara çekici ve bakımlı dişleri de eklemek sonbaharda kendinizi yenilenmiş hissetmenizi sağlayacak…

Bleaching ile bembeyaz gülümseyin

Dişlerin doğal renginin daha beyaz ve ışıltılı olmasını sağlayan ‘’Bleaching’’ yani diş beyazlatmanın; travma, yaşlılık veya çeşitli ilaçların kullanımına bağlı renklenmeleri ortadan kaldırmayı amaçladığını belirten Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, bu yöntemin dişlerinin renginden memnun olmayanlara önerilen kozmetik bir çözüm olduğunu dile getirdi.

Beyazlatma işlemi 2 şekilde uygulanıyor;

Ofis Power Bleaching: Klinikte hekim eşliğinde 1 saat içinde gerçekleştirilen Power Bleaching, beyazlatıcı jel ve ışıktan oluşan, kısa sürede diş rengini 6–8 ton açan en hızlı, güvenilir ve etkili beyazlatma sistemidir.

Home Bleaching: Ağızdan alınan basit bir ölçü ile kişiye özel hazırlanan plastik ağızlıkların içine carbamid peroksit esaslı jeller konularak yapılan beyazlatma işlemidir. Ortalama 5–7 günde istenen beyazlama sağlanır. Ağızlığın günde 4–8 saat takılması gerekir.

Diş taşı temizliğini ihmal etmeyin!

Dişlere yapışan plakların birikmesiyle meydana gelen diş taşları zamanla ağız-diş sağlığını olumsuz etkileyerek çeşitli hastalıklara neden olabilir. ‘Kalkülüs’ olarak adlandırılan diş taşları, tükürükteki mineraller ve dişlerde oluşan bakteri plaklarıyla meydana gelir. Düzenli olarak temizlenmeyen diş taşları kötü bir görünümün yanı sıra diş eti iltihabı ve diş eti hastalıklarına da neden olur.

Diş Hekimi Kışlaoğlu, özellikle diş eti çizgisinin altında oluştuğunda büyük problemlere neden olan taşların temizliğinde 2 yöntem kullanıldığını belirtiyor. İlk yöntem diş minesine zarar vermeyen aletlerle taşların dişten kazınması. Diş etlerinde kanamaya neden olabilecek bu yöntemin mutlaka uzman bir hekim tarafından yapılması gerektiğini belirten Kışlaoğlu, diğer bir yöntemin de titreşimli bir cihazla taşların temizlenmesi olduğunu belirtti.

Dr. Kışlaoğlu, diş taşını önlemenin en kolay yolunun dişleri düzenli olarak günde 2 defa fırçalamak ve fırçanın ulaşamadığı yerler için diş ipi kullanmak olduğunu belirtti.