Hâlâ birçoğumuz fondöten kullanma fikrinden hoşlanmıyoruz. Yüzümüzü bir tabakayla kaplamak, tüm gözenekleri tıkamak, cilde hava aldırmamak hiç cazip görünmüyor. Ama ‘yeni nesil fondötenler’ tüm bu önyargıları altüst edecek cinsten. Bırakın cilde zarar vermeyi, fayda bile sağlıyorlar. Uzmanlar, “Fondötenler maske gibi çok kalın sürülmediği ve yatmadan önce temizlendiği sürece cilde zarar vermez, cildin hava almasını engellemez” diyor.

Yeni nesil fondötenler ‘ağ doku’ya sahip olduğundan cildi tamamen kaplamıyor. Aralarında çıplak gözle göremediğimiz boşluklar olduğundan cilt bu sayede hava almaya devam ediyor, gözenekler tıkanmıyor. Yeni nesil fondötenler cilde zarar vermek bir yana, antioksidan özellikleri sayesinde cildi çevresel zararlı etkilerden koruyor. Koruma faktörü içerenler de güneşin neden olduğu yaşlılık izlerine karşı etki sağlıyor. İçeriklerinde bulunan nemlendiriciler sayesinde günlük bakım kremimize de destek oluyorlar. Son zamanlarda yeni nesil fondötenlerin içeriklerinde cildi besleyen, canlılığını ve dayanıklılığını artıran çeşitli mineraller de kullanılıyor. “Fondöten formüllerine eklenen tüm bu özel içerikler artık onlara olan bakış açımızı değiştirmeli” diyerek önyargılarımızı bir kenara bırakmayı öneriyor işin uzmanları. Üstelik, fondötenlerin çevresel zararlı etkilere karşı bir bariyer oluşturma özellikleri nedeniyle her gün kullanılması gerektiğini de tavsiye ediyorlar.

Hazırlayan: Serpil Çekin