İlk haftalarda genel gebelik muayenesi

Hamile olduğunuzu öğrendiğinizde ya da hamilelik şüphesiyle doktora gittiğinizde, genellikle aşağıdaki testlerin yapılması istenebilir:


Beta HCG: Kandaki HCG hormonunun miktarı ölçülerek gebelik olup olmadığı, varsa ne kadarlık hamile olduğunuzu öğrenmek için yapılır. HCG hormonu önce kanda, sonra idrarda tahlil edilebilecek düzeyde artış gösterir. Bu nedenle emin olmak için kan tahlili yaptırılması gerekir.


Beta HCG değerleri kaç olmalı?

Hamilelik durumu olmayan bir kadında beta HCG hormonu 0-10 mlU/ml değerinde görülür. Ancak döllenme gerçekleştikten sonraki 6. günde, bu hormon yükselmeye başlar.


  1. Haftalık gebelik: 10 – 50 mlu/ml
  2. Haftalık gebelik: 5 – 425 mlu/ml
  3. Haftalık gebelik: 20 – 7300 mlu/ml
  4. Haftalık gebelik: 1,080 – 56,000 mlu/ml
  5. – 12. Haftalık gebelik: 7,650 – 290,000 mlU/ml
  6. – 16. Haftalık gebelik: 13,300 – 250,000 mlU/ml
  7. – 24. Haftalık gebelik: 4,000 – 165,000 mlU/ml
  8. – 40. Haftalık gebelik: 3,640 – 117,000 mlU/ml

Smear testi: Rahim ağzı taraması testi olarak bilinir. Rahim ağzında herhangi bir kanser hücresi ya da kansere dönüşme ihtimali olan bir lezyon olup olmadığını anlamak için yapılır. Her kadının en az 2-3 yılda bir yaptırması gereken test, hamilelikten önce de mutlaka yaptırılmalıdır.


Rutin biyokimya testleri: Kanda bulunan demir, kalsiyum, potasyum ve benzeri minerallerin ve idrardaki ürik asit vb. miktarının ölçülmesi için yapılan testlerdir.


Hemogram: Kan sayımı olarak da bilinir. Herhangi bir anemi (kansızlık) durumu olup olmadığına bakmak için yaptırılmalıdır.


Tiroit testleri: Tiroit hormonlarının seviyesinde herhangi bir bozukluk olup olmadığına bakmak için yaptırılan TSH, T3, T4 testleridir. Bu hormonlar gebelikte bebeğin gelişimini etkileyebileceği için özellikle hamilelik öncesinde veya hamileliğin başında mutlaka ölçülmelidir.



11–14. Hafta gebelik muayenesi: İkili tarama testi

11 ve 14. hafta arasında NT testi olarak isimlendirilen bir kan testi bulunuyor. NT testi, bebeğin ense kalınlığının ölçüldüğü bir testtir ve bebekte Down sendromu ve Trizomi 18 adı verilen kromozomal anomali risklerinin olup olmadığına dair fikir verir. İkili tarama testi denmesinin sebebi, hem fetal ense kalınlığının hem de anneden alınan kan örneğindeki bazı hormon ve proteinlerin ölçümünü içeriyor olmasıdır. Bu ölçümlerde herhangi bir şüphe olursa bu sefer damardaki doppler ölçümleri de işin içine girerek bir risk analizi çıkarılıyor.



İkili test sonucunun pozitif çıkması:

İkili testin pozitif çıkması her zaman bebekte kromozom bozukluğu olduğu anlamına gelmeyebiliyor. Pozitif çıkan ikili tarama testi sonucu, o bebekte kromozomal bozukluk riskinin yüksek olduğunu ve tanıya yönelik ileri tetkikler yapılması gerektiğini belirtir.


İkili test sonucunun negatif çıkması:

Pozitif sonuçta olduğu gibi, testin negatif sonuçlanması da bebekte kromozom bozukluğu olmadığını garanti etmiyor. Sadece bebekteki kromozomal anomali riskinin daha fazla olmadığını gösterir.


Amerikan Obstetrisyenler ve Jinekologlar Birliği (ACOG) doğum zamanında anne yaşının 35 ya da daha ileri olması durumunda tarama testleri yerine genetik danışmanlık ile birlikte amniyosentez veya koriyon villus örneklemesi gibi tanı koydurucu testlerin yapılmasını önermektedir. Bunun nedeni tarama testlerinin sadece risk belirlemesi, durumun varlığı ya da yokluğunu kesin olarak ortaya koymamasıdır.


16-20. hafta gebelik muayenesi: Üçlü test

Üçlü test tüm anne adaylarına 16.-18. gebelik haftaları arasında önerilen bir kan testidir. Anne adayından alınan kanda üç ayrı hormon ölçümü yapılır. Hormon ölçüm sonuçları, anne adayının yaşı, kilosu, sigara kullanıp kullanmadığı gibi değişkenler ve gebelik haftasıyla birlikte özel bir bilgisayar programına girilerek işleme tabi tutulur. Bu işlem neticesinde anne adayının bebeğinde Trisomi 21 (Down sendromu), Trisomi 18 ve nöral tüp defekti (NTD) bozuklıklarının var olma olasılığı belirlenir. Hazırlanan üçlü test raporunda bu üç anormal durum için risk ayrı ayrı belirtilir


Eğer bu test sonucu riskli gelirse amniyosentez yapılarak daha ileri inceleme yapılabilir.



Amniyosentez nedir?

Amniyosentez tanı ve tedavi amacıyla anne karnından sıvı alma işlemidir. Bu sıvı ince uzun bir iğne yardımıyla alınır ve ağrısız bir işlemdir. Sitogenetik analizin yanı sıra; bebeğe ait bazı hastalıkların tanısı için de amniyosentez yapılabilmektedir. Amniyotik sıvıdan bakılan bazı biyokimyasal belirteçler ve DNA çalışmaları sayesinde, bu hastalıklara neden olan moleküler anormallikler de tespit edilebilmektedir.


18-22. hafta gebelik muayenesi: Genel anatomik muayene

Hamileliğin 5. ayına gelindiğinde kadın doğum uzmanları, bebeğe genel bir anatomik inceleme yapılmasını tavsiye ederler. İleri düzey ultrasonografi kullanılarak bebeğin anatomisi incelenir ve bu sayede beyinde, omurilikte, yüzde, kollar ve bacaklarda, iç organlarda hayatı tehdit edecek ya da engelliliğe yol açacak önemli bir yapısal anormallik olup olmadığına bakılır. Bu aşamada riskli gebelik konusunda uzman olan perinatolog doktorlara danışılması önerilir.


24-27. hafta gebelik muayenesi: Şeker yükleme testi


Hayatı boyunca diyabet belirtisi göstermemiş bir kadında bile hamilelik süresince oluşabilecek insülin dengesizlikleri yüzünden diyabete rastlanabiliyor. ‘Gestasyonel Diyabet’ de denilen bu durum, hamileliklerin %3 ile %10’unda görülebiliyor.


Hamileliğin başında, açlık şekerine bakılır ve herhangi bir risk durumu tespit edilmezse, gebeliğin 24. ve 28. haftaları arasında şeker yükleme testi yapılır. Bu testin sonucunda kandaki şeker seviyelerine bakılarak diyabet riski olup olmadığı öğrenilmiş olur.


Şeker yükleme testi nedir?

Şeker yükleme testi olarak bilinen oral glukoz tolerans testi, anne adayının insülin dengesini ölçmek ve diyabet riski taşıyıp taşımadığını öğrenmek için yapılan bir testtir. Diyabet gelişme riskinin en yüksek olduğu haftalar olan 24. ve 28. haftalar arasında yapılır.


Anne adayına 50 gr glukoz (şeker) içeren bir besin (genellikle şekerli su) verilir ve sonrasında kan değerlerine bakılarak diyabet belirtileri araştırılır. Eğer ilk testin sonucu yüksek çıkarsa, 100 gr oral glukoz testi ile devam edilir ve kan değerlerine tekrar bakılır.


Annenin belirli bir miktarda şeker almasını ve bir müddet aç kalmasını gerektirebilen bu uygulamalar, son zamanlarda tartışma konusu olmuştu. Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, doğal beslenen annelerin şeker hastalığına yakalanmayacağını belirterek rutin uygulanan şeker tarama testlerinin sakıncalı olabileceğini söylemişti.






Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.