Anne ile bebek arasında özel bir bağ kurulmasını sağlayan emzirme, kadın sağlığının korunmasında da önemli bir yer tutuyor. Yaşamın ilk 6 ayında bebekler için mutlaka önerilen anne sütü de ciddi hastalıklara karşı bebeği koruma altına alıyor. Memorial Şişli Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Asena Ayar, “emzirmenin önemi” hakkında bilgi verdi.


Kanserden koruyor

ABD’de yapılan araştırmalar, bebeklerini emziren annelerin ileriki yaşlarda yakalanabilecekleri; diyabet, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları ve felç riskini önemli ölçüde azalttığını göstermektedir. Emzirmek daha ileri yaşlarda çıkan sorunları azaltmasının yanında, annenin bu dönemde doğal bir sağlık kalkanına sahip olmasını sağlamaktadır. Emziren annelerin, doğum sonrası kanama miktarı az olduğu için doğumda kaybettikleri demir miktarını depolamaları daha kolay olur. Böylece demir eksikliği sorunu ortadan kalkar. Emzirmenin ayrıca kadınlarda meme, rahim ve yumurtalık kanseri görülme riskini azalttığı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.


Emziren annelerde lohusalık depresyonu daha az görülüyor

İlk ay bebeklere mutlaka anne sütü verilmesi önerilmektedir. 6. aydan sonra anne sütü yanında, çocuk doktorunun önerileri doğrultusunda ek gıdalar verilmeye başlanabilir. Ancak çocuk sağlığı açısından ek gıdalar ile birlikte 2 yaşına kadar emzirmenin devam ettirilmesi önerilmektedir. Anne sütü bebek için doğal ve oldukça değerli bir besindir. Emzirme sırasında hastalıklara karşı koruyucu olan protein yapılı maddeler yani antikorlar bebeğe de geçer ve onu hastalıklardan korur. Emzirirken hormonlar annenin rahim adalesinin kasılmasını rahmin küçülmesini ve kanamanın azalmasını sağlar. Emzirme, anne ile bebek arasındaki iletişim ve bebeğin psikososyal gelişimi için büyük önem taşır. Emziren annelerde lohusalık depresyonu daha az görülmektedir.



Güçlü bir bağışıklık sistemi anne sütü ile mümkün

Anne-bebek arasındaki duygusal bağın kurulması ve hormonal etkilerle başlayan süt üretiminin artarak devam etmesi için yeni doğan bebeklerin doğumdan sonraki en kısa sürede, tercihen ilk yarım saat içinde emzirilmesi tavsiye edilmektedir. Anne sütü bebeği astım, egzama gibi alerjik hastalıklardan korumaktır. Anne sütünün akciğer gelişiminde çok önemli etkileri olduğu, solunum fonksiyonlarını ve akciğer kapasitesini olumlu yönde etkilediği de bilinmektedir. Anne sütü bebeğin ileride astım olma riskini azaltmakta ve riskteki bu azalma ileri yaşlara kadar devam etmektedir. Anne sütüyle beslenme başta zatürree olmak üzere, ishal, orta kulak iltihabı ve menenjit gibi bulaşıcı hastalıklardan bebeği korumaktadır. Anne sütüyle beslenen bebeklerde obezite daha az görülmekte ve insüline bağımlı şeker hastalığı görülme riski azalmaktadır. Emerken bebeğin ağız ve çene kaslarının çalışması, anne sütü alan bebeklerin konuşma ve dil gelişimini hızlandırır. Anne sütü aşıların etkinliğini artırmakta ve aşılardan sonra görülen bağışıklık cevabının daha güçlü olmasını sağlamaktadır.


Bebeğin zeka düzeyine de olumlu etki yapıyor

Anne sütü alan çocukların zeka seviyesinin, almayanlara kıyasla daha yüksek olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Anne sütüyle beslenen bebekler sosyal açıdan daha iyi gelişim gösterirler. Bir yaş sonunda, mamayla beslenen bebeklerle anne sütüyle beslenen bebekler karşılaştırıldığında anne sütüyle beslenenlerde psikomotor ve sosyal gelişimin belirgin olarak daha iyi olduğu bulunmuştur. Çocukların doğru beslenmesi, hastalıklardan korunmanın yanı sıra erişkin dönem sağlığı için de gereklidir. Çocuğun, sosyal hayatla uyumu gerektiren tüm psikolojik altyapısının temeli de emzirme döneminde atılır.






Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.