Emzirme anne adayları tarafından üzerinde çok düşünülmeyen; kendiliğinden olacakmış zannedilen, bu yüzden de özellikle başlangıcında birçok sıkıntı içeren bir süreç. İşin ilginç yanı bizim ülkede emzirme konusunu sahiplenen uzmanların olmayışı. Hastanede yeni doğum yapmış bir anneyseniz jinekoloğunuz sizin sağlığınızla (daha çok kadınsal organların durumuyla diyelim), çocuk doktoru ise bebeğin aşıları, boyu, kilosuyla meşgul olur… Hemşire doğumdan sonra bir tur gelir ve bebeğin memeyi kavraması için onu göğsünüze bastırır (istisnalar kaideyi bozmaz); başka da pek bir şey yapmaz… Ebelerin doğru istihdam edilmemesinin diğer bir yan özelliği emzirme konusunda danışabileceğiniz pek az kişinin varlığı… Şimdilerde sayıları 10’u aşmayacak emzirme danışmanından bahsediliyor ama bunlara kaç kişi ulaşabiliyor derseniz o da ayrı bir konu…


Türkiye’de emzirmenin diğer bir zorluğu da doğum izninin 16 haftayla kısıtlı olması. Dünya Sağlık Örgütü annelerin bebeklerini ilk 6 ay sadece anne sütüyle, takip eden 18 ayda, yani 2 yaşına kadar da katı gıdanın yanı sıra anne sütüyle beslemelerini öneriyor. Sağlık Bakanlığı da ilk 6 ay sadece anne sütü konusunda DSÖ ile aynı fikri paylaşıyor. Peki çalışan anneler bunu nasıl yapacaklar?


Neyse ki bütün bu zorluklara rağmen Türk anneleri emzirme konusunda istekli ve azimli.




Derya İşçioğlu

Geçen hafta Lansinoh’un ürün müdürü Derya İşçioğlu ile görüştük. Lansinoh, İngiltere, Amerika, Brezilya, Çin, Fransa, Almanya, Macaristan, Meksika ve Türkiye olmak üzere 9 ülkede, 18-40 yaş arasında, bebeği 2 yaşının altında olan 13 bini aşkın anne ve hamilenin katıldığı bir araştırmaya imza atmış. Araştırma annelerin emzirmeye karşı tutumlarından yaşadıkları zorluklara ve emzirmeyle ilgili başka birçok konu başlığına odaklanıyor… Türkiye Araştırması 18-40 yaş arasında, bebeği 2 yaşın altında olan anneler ile hamilelerden 1.007 kişi örnek alınarak 7 ilde geçekleştirilmiş.



Gece uyanmaları

Emzirmenin en zor kısmı sorulduğunda 7 ülke annelerinin en sık verdikleri cevap: “Gece emzirmek için uyanmak”. Türkiye’deki emzirme zorluğu konusundaki en yaygın cevaplar ve oranlar ise şu şekilde: Toplum içinde emzirmek zorunda kalmak (yüzde 30.5)



Toplum içinde emzirmek

Araştırmaya göre; Çin ve Fransa, toplum içinde emzirmeyi en yüksek oranda “utandırıcı” bulan ülkeler. Diğer yandan; İngiltere, ABD ve Brezilya’daki annelerin büyük çoğunluğu toplum içinde emzirmenin “tamamen doğal” olduğunu düşünüyor. Toplum içinde emzirmenin en yüksek oranda “yanlış” olduğunu belirten ülke ise Türkiye (yüzde 20). Türkiye’de toplum içinde emzirmeyi “utandırıcı” bulanların oranı yüzde 17; “yanlış” bulanların oranı ise yüzde 20 olarak karşımıza çıkıyor. Toplum içinde emzirmeyi “tamamen doğal” bulanların oranı yüzde 38 iken, Türk annelerinin yüzde 25’i toplum içinde emzirmeyi “kaçınılmaz” buluyor.



%89 sağlık için emziriyor

Araştırmada, annelere neden emzirmeyi seçtikleri sorulduğunda, araştırmaya katılan tüm ülkelerde, annelerin büyük bir çoğunluğu “bebeğimin sağlığı için” diye yanıt vermiş. Bebeklerinin sağlığı için emzirmeyi seçen annelerin oranı en yüksek Brezilya’da yüzde 91, en düşük Fransa’da yüzde 76. Türkiye’de ise bebeğimin sağlığı için emziriyorum diyen annelerin oranı yüzde 89. Araştırma yapılan tüm ülkelerde annelerin çok büyük bir bölümü kendileri emzirmiş olsalar da olmasalar da “Emzirmek bir bebeği beslemenin en doğru yoludur” diyor. Türkiye’de bu oran yüzde 96,8.


Sütünüzü nasıl artırırsınız?

  • Her emzirmeden sonra göğüs pompası kullanarak sütünüzün iyice boşaldığından emin olun. Ne kadar çok süt tahliye olursa, vücut bunu daha fazlasını yapmak için uyarı ve emir kabul eder.

  • Emzirme süresi konusunda bebeğinizin size rehberlik yapmasına izin verin. Kimi bebekler hızlı emerken, kimileri acele etmeden dinlenerek emerler.

  • Bazen emzirme sırasında düzenli olarak göğüs değiştirmek ve göğüslere masaj yapmak süt üretimini hızlandırır.

  • Bolca sıvı alın.

  • Sessiz, sakin ve loş ortamlarda emzirin. Emzirmeyi sağlayan en önemli hormonlardan biri olan oksitosin, utangaç bir hormondur ve mahremiyete saygı gösterilen ortamlarda daha iyi çalışır.


Servis yüzünden süt izni kullanamıyorlar

Türkiye’de çalışan annelere “Doğum izninizden sonra işe başladığınızda, günlük 1.5 saatlik süt izninizi bebeğiniz bir yaşına gelene kadar rahatça kullanabildiniz mi ya da kullanabileceğinizi düşünüyor musunuz?” diye sorulduğunda cevap verenlerin % 49 bu konuda olumlu bir görüşe sahip.


Buna karşılık “Yöneticimin emzirmeye karşı tutumundan dolayı süt iznimi kullanamıyorum” diyen annelerin oranı yüzde 21. “Servisle ulaşım sağladığım için süt iznimi kullanamıyorum” diyen annelerin oranı 20.


“İşimin yoğunluğundan dolayı emzirme iznimi kullanamıyorum” diyen annelerin oranı ise yüzde 10.



İdeal emzirme süresi 6-12 ay

Yedi ülkedeki (Brezilya, Çin, Almanya, Macaristan, Meksika, İngiltere ve ABD) annelerin büyük oranı ideal emzirme süresinin 6-12 ay olduğunu belirtiyor. Fakat sadece Çin’de anneler bu hedeflerini yüksek oranda gerçekleştirebiliyor. Fransa’da ise hedeflenen emzirme süresi oldukça kısa 3-6 ay. Bu kısalığa rağmen bu hedefi tutturabilen anneler hedefleyenlerin sadece yüzde 31’i. (bkz. Fransız anneler yazısı)


Araştırmadan anlaşılan o ki bir kadın ne kadar emzirmeyi planlıyorsa, bu konuda ne kadar istekliyse, zor şartlara rağmen hedefine ulaşabiliyor… Beni en çok şaşırtan sonuç toplum içinde emzirmenin yanlış ya da utanılacak bir şey olduğunu düşünen Türk annelerinin çokluğu… Oysa ki benim hem kendi tecrübelerimden hem çevremden edindiğim görüş Türk insanının emziren anneye karşı ciddi bir hoşgörü sahibi olduğu yönündeydi… Demek ki “Yeni Türkiye” ile birlikte emzirmeye yönelik yaklaşımlar da yenilenmiş…



Yeni anneye mini emzirme rehberi


Emzirirken nelerden uzak durulmalı?

Alkol: Bebeğiniz içmeye başlamadan önce sütün filtrelendiğini göz önünde bulundurunca emzirirken alkol kullanmak gebeyken olduğu kadar tehlikeli değildir. Ancak yüksek dozlarda alkol almanız bebeğinizin uykulu ve tepkisiz olmasına sebep olabilir. Hatta emme ve nefes alma yetilerine müdahale edebilir. Alkol almaya karar verdiyseniz eğer, (günde bir kereden fazla olmayacak şekilde) etkisinin azalması adına emzirdikten sonra içmenizde fayda var.


Nikotin: Pasif içicilik tehlikesi bir yana, günde bir paketten fazla sigara içmek bebeğinizin kusmasına, ishal olmasına, kalp atışlarının hızlanmasına ve huzursuzluk hissetmesine sebep olur. Emzirirken sigara içmeyin.


Kafein: Kafeinden tamamen vazgeçmenize gerek yok; günde bir ya da iki fincan kafeinli içecek riskli değildir. Ancak bebeğinizin küçük ve zayıf sistemi, yüksek dozda kafeini işleyebilecek donanıma sahip olmadığından kafein bebeğinizin vücudunda birikir.


Kimyasallar: Gereksiz katkı maddelerinden kaçınmanın en iyi yolu, içerik listesi uzun, işlenmiş, paketli gıdalardan uzak durmaktır.



Emzirdiğinizde bebeğinizin yeterince beslendiğini nasıl anlarsınız?

Yeni annelerin çoğu bebeğin yeterince beslenip beslenmediği konusunda endişelenir– sonuçta göğüslerimizin ne kadar süt ürettiklerini değerlendirmek zordur. Neyse ki bu konuda içinizin rahatlamasını sağlayacak birkaç işaret var:




Ne kadar süt yeterlidir?

  • Bebeğiniz 5-6 kez açık sarı çiş yapıyorsa…

  • Bebeğiniz günde 2 ila 4 kek kaka yapıyorsa…

  • Emzirirken bebeğinizin yutkunma seslerini duyuyorsanız…

  • Bebeğiniz beslendikten sonra tatmin olmuş gibi görünüyorsa yeterli beslendiğinden emin olup sevinebilirsiniz.



Damla Çeliktaban

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.