Kendini bize biraz tanıtır mısın?

Dünya Sağlık Örgütü’nün ortak bir programında sosyal medikal yaşlanma uzmanlığımı aldıktan sonra Uluslararası Kadın Cinselliği Derneği’nin eğitimlerine katılarak cinsel tıp kariyerime başladım. Üst lisans tezimi uzun sureli ilişkilerde cinsel hayatı inceleyerek tamamladım. Ardından Avrupa Cinsel Tıp Derneği’nin Cinsel Tıp Akademisi’nden mezun olarak dünya tıp tarihinin ilk cinsel tıp uzmanlık diplomasını alan uzmanlar arasına girdim. Son 8 yıldır da hem Avrupa Cinsel Sağlık Birliği hem de Aile Sağlığı Araştırma Derneği bünyesinde pek çok projede yer alıyorum.


Cinsellik üzerine konuşmak bizim ülkede biraz zor. Sen bu konuda sürekli konuşuyorsun, ne hissediyorsun?

Biz cinsel tıp konusunda ailecek çalışarak dünyada bir ilke imza attık. Babam Prof. Halim Hattat 80’li yıllarda Türkiye’de ilk cinsel tıp birimini kuran kişi. Ablam İrem Hattat da Avrupa Cinsel Sağlık Birliği’nin uzun yıllar başkanlığı yürüttü. Dolayısıyla benim için cinsel fonksiyon sorunu yaşayanlarla ilgilenmek çok doğal bir süreç oldu. Ardından Cinsel Tıp Akademisi’nde de değişik konuşma teknikleri öğrenerek bunu iyice pekiştirdim.


‘3 kişiden 1'inin cinsel sorunları var'

Cinsel sorunu olanlar size nasıl geliyor? En çok hangi problemlerle karşılaşılıyor? Neler yapıyorsun?

Cinsel sorunlar geniş bir yelpazede yer alıyor. Kadınlarda cinsel isteksizlik, uyarılma sorunları, orgazm problemi, cinsel ağrı ve özellikle ülkemizde vajinismus yaygın. Erkeklerde ise sertleşme sorunu, erken boşalma, libido kaybı gibi problemler görülüyor. Kadınlarda cinsellikte konsantrasyon sağlayamama, zevk almama gibi şikâyetler de mevcut. Aslında cinsel hayatınızda herhangi bir mutsuzluğunuz varsa biz bunu bir sorun olarak değerlendiriyoruz. Sizi, eşinizi veya çift olarak ortak mutluluğunuzu engelleyecek her soruna çözüm üretiyoruz.


Cinsellik üzerine olan konular ya ayıp ya yasak. Konuşmadan nasıl çözeceğiz?

Gerçekten de cinsellik tüm dünyada hâlâ tabu. Her 3 kişiden 1’i en az bir cinsel sorun yaşıyor. Buna rağmen 10 kişiden yalnızca 1’i bir uzmana başvuruyor. Çiftlerin neredeyse yarısı cinsel sorunlarını veya mutsuzluklarını aralarında konuşamıyor. Bu nedenle cinsellikle ilgili yanlış bilgiler ve şehir efsanelerine çok rastlanıyor. Oysa cinsel sağlık hem genel sağlığın, hem de aile sağlığının önemli bir göstergesi. Bu konuda konuşmak çözüme giden ilk adım. Bazen çiftler sorunlarını aralarında konuşabildiklerinde tedaviye bile gerek kalmıyor.


Şişmanlık cinselliği etkiler mi?

Şişmanlık cinselliği birçok açıdan etkiliyor. Özellikle bel çevresi genişliğinin ve yağ fazlalığının seks hormonları üzerinde ciddi olumsuz etkisi var. Cinsel isteği, uyarılmayı, sertleşmeyi, orgazm ve boşalma sürecini etkileyen seks hormonları yağ fazlalığı durumunda azalıyor. Sonuçta cinsel sorunlar başlıyor. Şişmanlık cinsellik için gereken fiziksel performansı azaltıyor. Yine cinsel sorun riskini 2 kattan fazla artıran diyabet, yüksek tansiyon gibi sorunlara yol açıyor. Bir de cinsellikte vücut imajı çok önemli. Vücudundan memnun olmayanlar cinsellikte kendilerini rahat hissedemiyor ve bu uyarılmayı düşürüyor.


‘2-3 hafta ara verilmeli'

Şişman olan herkesin cinsel yaşamda sıkıntısı olur mu?

Şişman olanların cinsel sorun yaşama riski çok yüksek. Kilolu erkeklerin %85’inde testosteron düşüklüğü karşımıza çıkıyor. Yine kilolu kadınlarda ise hem isteksizlik hem de uyarılma ve orgazm güçlüğü çok sık görülüyor. Mesela vücut ağırlığının sadece %10’ununu kaybeden şişman erkeklerin hem sertleşme fonksiyonlarında hem de kolesterol ve kan basıncı değerlerinde iyileşme olduğu gösterildi. 40 yaş altındaki şişman kadınlar 1 yıl düzenli diyet ve egzersiz yaptıklarında cinsel istek ve orgazm kapasitelerinde neredeyse 2 kat artış yaşıyorlar.


İyi beslenme ve sağlıklı birinin cinsel yaşamı nasıl olur?

Cinsellik fiziksel olduğu kadar duygusal da bir paylaşım. Çiftin arasında yoğun bağlılık hormonları salgılatıyor. Bu nedenle düzenli bir cinsel yaşamı devam ettirmek ilişki sağlığı açısından gerekli. Genelde cinselliğin ne sıklıkta olması gerektiği çok merak edilen bir konu. Türkiye’de haftada 2-4 kez ile ayda 2-4 kez arasında değişen bir cinsel ilişki sıklığı var. Ne kadar sık olduğu kadar bunun periyodik olması da önemli. Hormonsal açıdan sekse 2-3 haftalık aralar verilmemesi gerekiyor. Yine sıklık kadar her iki tarafı da memnun eden, mutlu ve tatminkâr bir beraberliğin hedeflenmesi lazım. Bunun için de cinsel iletişim gerek.


‘Besin seçimi de önemli’


Afrodizyak etkili dediğimiz yiyeceklerle ilgili fikrin ne?

Cinsel fonksiyon sorunlarının günümüzde yüzde 70’inden fazlasının organik nedenlerle oluştuğunu biliyoruz. Özellikle seks hormonlarındaki dengesizlik ile cinsel bölge damar ve sinirlerindeki hasar kadında da erkekte de cinsel sorun yaratıyor. Bunun yanında cinsel bilgiler, geçmiş cinsel deneyimler, performans endişesi, ilişki kalitesi, stres gibi faktörler de cinsel sorunlarda etkili. Dolayısıyla ciddi bir cinsel sorunda bu faktörlerin incelenip kişiye özel bir tedavi planının oluşturulması gerek. Bu yapılırken, bir yandan kilo kontrolü bir yandan da afrodizyak besin seçimleri yapılabilir. Soruna göre özel antioksidanlar da kullanılabilir. Cinsel sağlığa iyi gelen besinler aslında kalbe ve beyne de iyi gelen besinler. Omega-3, deniz ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, kan şekerini yavaş yükselten glisemik indeksi düşük ürünler cinsel sağlığa da iyi geliyor. Aşırı tuzlu, şekerli ve sağlıksız yağlarla hazırlanan yiyecekler ise cinsel bölgedeki damarları, kas yapısı olumsuz etkiliyor, pelvik ödem ve toksin birikimine yol açıyor.


'Medikal yardım alınmalı'


Hastaların yediği, içtiği özel yiyecekler var mı, “Sakın yapmayın” dediğin?

Birçok kişi cinsel sorunlarını kimseyle paylaşmıyor. Bu yüzden kulaktan dolma bilgilerle veya internetten araştırdıklarıyla kendi kendini tedavi sürecine gidiyor. Bu noktada içeriğinden, güvenliğinden, hijyeninden emin olmadığımız, bazen kopya veya sahte olabilecek ürünler kullanılıyor. Bunların bir kısmı bitkisel olduğunu belirtse de içeriğinde başka olabiliyor. Bu niyetle satılan birçok hap, jel ve krem var. Bunların ciddi yan etkileri de olabiliyor. Çoğu zaman da bu ürünler kullanıldığında hiçbir fayda görülmüyor ve “Bu bile işe yaramadı, sorunumun çözümü yok” şeklinde ciddi bir depresyon yaratıyor. Dolayısıyla cinsel sorunlarda utanmadan, çekinmeden, bunların medikal sorunlar olduğunu bilerek yardım almak gerek.


Haber: Güneş AKSÜS

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Kişiyi aydınlatma onda sekiz teşekkür
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.