Birlikteliğimiz dokuz yılı devirmişti. Birbirimizi adeta ezberlemiştik. Ne zaman sevişmek isteyeceğimizi, nasıl başlayacağımızı, nasıl ilerleyeceğimizi, nasıl bitireceğimizi artık biliyorduk. İkimiz de bu ezbere sevişmelerden sıkılmıştık ama ikimiz de böyle bir durum yokmuş gibi davranıyorduk.

Başka biriyle nasıl olacağını merak ediyordum. Düşüncesi bile heyecanlanmama yetiyordu. Hiç tanımadığım erkekler dikkatimi çeker oldu. Onlara farklı gözle bakmaya başladım. Tanıştığım her erkeğe ismimi söyleyip elimi uzatırken onu çıplak hayal eder oldum. Bazılarından çok etkilendim, gerçekten birlikte olmayı çok istedim ama cesaret edemedim. İlk adımı atan karşı taraf olmalıydı.

Dokuz yılın üstüne birlikte olduğum ilk kişi, beni bir iş seyahatinde buldu.

Bütün gün toplantıdan toplantıya koşmuştum. Çok yorgundum. Otele vardığımda karnım çok aç olduğu için odama çıkmadan restorana geçtim. Fazla odası olmayan otelin restoranı da küçüktü. Altı masanın beşi doluydu. Boş olan tek masaya oturup siparişimi verdim. Çantamı kucağıma alıp içindeki aynada yorgun yüzüme baktım. Makyajımı tazelememin manasız olduğunu düşünürken “İyi akşamlar” diye bir ses duydum. Başımı kaldırdığımda karşımda çok güzel gülümseyen bir adam duruyordu. “Rahatsız etmezsem oturabilir miyim?” dedi. “Elbette” dedim.

Yemeği birlikte yerken sohbet ettik. İş hayatımızla ilgili soruları özel sorular izledi. İkimiz de evli değildik, ikimizin de sevgilisi vardı. İkimiz de yalnız yaşıyorduk.

Yemeklerimizi bitirdikten sonra Türk kahvesi içmek istedik. Ancak garson çok geç olduğu için mutfağın kapandığını söyledi. Diğer masaların boşaldığını o zaman fark ettik. Otelin biraz ilerisinde bir kafe gördüğünü, istersem orada bana bir kahve ısmarlamaktan memnuniyet duyacağını söyledi. Teklifini reddedemedim.

Kahvelerimizi içtikten sonra otele döndük. “Seni odana bırakayım” dedi. “Neden olmasın” derken yüzümün kızardığını hissettim.

Odamın kapısını açtım. İçeri girdim. Kapıda durmuş bana bakıyordu. Kapıyı biraz daha açıp gülümseyerek kenara çekildim.

Sabah alarmım çaldığında yanımda değildi. Başucuma kartvizitini bırakmıştı.

Rumuz: Otelde

Tüm itirafları görmek için tıklayın