Onunla 2 yıl önce tanışmıştık. Yine bir yeni sezon öncesi buluştuk. Neslihan Atagül’le buluşmalarımız artık röportajdan ziyade keyifli sabah sohbetleri kıvamında geçiyor. Ne ben sorarken çekiniyorum ne de o cevap verirken. Zaten bir süre sonra kaydın açık olduğunu ikimiz de unutuyoruz. Bu sefer Show Tv’nin Fatih Harbiye dizisinde canlandırdığı Neriman karakterinin Beykoz’daki evinde buluştuk. Sabahın erken saatleri olduğu için güneşin altında günün ilk kahvesini içtik. Dizi hakkında konuştuk da konuştuk. Maalesef tüm çabalarıma rağmen konuyu aşka getiremedim.


Fragmanı izledim de neler olmuş öyle Neriman’a?

Dizideki bütün denge değişiyor. Karakterlerin sosyal hayattaki statüleri de değişecek. Maalesef ki Neriman’ın başına çok hoş olaylar gelmeyecek. İçinde bulunduğu şartlar da onu bu değişime mecbur bırakacak.


Sınıf atlayacak sanırım...

Hikâye başladığından beri Neriman bu değişime zorlanıyor. Onun da sabrının sınırının dolduğu bir an gelecek ve “Görün bakalım gerçek Neriman kimmiş” diyecek.


Tanıtımlarda Macit’i perişan bir halde, Neriman’ı ise güçlü ve şık bir kadın olarak görüyoruz. Böyle hızlı bir değişim gerçek hayatta olabilir mi?

Herkesin başına gelmesi mümkün değil. Neriman karakterinin dizinin başından beri reddettiği bir miras vardı. Sonunda onu kabul etmeye karar verdi. Zaten “Ben istiyorum” deseydi her şey çok daha önceden değişirdi. Benim de Neslihan olarak reddettiğim bir miras olsa, bir anda kabul etmeye karar versem benim de hayatım değişir.


Böyle bir servetiniz olsa reddeder miydiniz?

“Ben olsaydım ne yapardım” diye düşünmedim. Ama Neriman’ın yaşadıklarını yaşasaydım belki reddederdim. Hakkım olmayan bir parayı istemem.



'Vazgeçeceklerini sanmıyorum'



Peki Macit’le Neriman’ın aşkı devam edecek mi bu sezon? Yoksa ayrılıklar mı girecek araya? Neriman artık Şinasi’den tamamen vazgeçip Macit’le olmaya karar kıldı. Ben onların birbirlerinden vazgeçeceklerini sanmıyorum. O kadar uğraş verdiler kolay pes etmezler.


Neriman’ın Şinasi’den bunca süre tam olarak kopamamasının sebebi biraz da vicdan yapmasıydı herhalde, değil mi?

Çocukluğundan berit anıdığın, beraber büyüdüğün ve yakınlaştığın birinden hemen kopmak çok zor. Ancak hayat karşına başka şeyler çıkardığında aslında istediğinin o olmadığını anlıyorsun. Neriman bence Şinasi’yi seviyor ama insan olarak.


Dizide de psikopat âşıklar var ama... Şinasi Neriman’ı, Pelin Macit’i sebepsiz ve gereksiz yere saplantılı bir şekilde seviyor.

Onların durumu çok farklı. Şinasi’nin daha elle tutulur gerekçeleri var ama Pelin’inki tamamıyla saplantı haline gelmiş.


Sette durumlar nasıl? Kadir Doğulu’yla beraber çalışmak kolay oluyor mu?

Bütün iş arkadaşlarımla çalışmak benim için ayrı bir keyif. Bu cümlelerin sana klişe geldiğini tahmin edebiliyorum ama gerçekten böyle. Sete geldiğimiz andan itibaren herkes benim iş arkadaşım oluyor.


Seda Türkmen de yakın arkadaşınız. Sosyal hayatta böyle yakın ilişkiler kurduğunuz insanlarla, çekim başladığında rol yapabilmek zor olmuyor mu?

Seda’yla çektiğimiz sahnelerde inanılmaz eğleniyoruz. Bazen ne söyleyeceğimizi unutuyoruz, birbirimizi güldürüyoruz. Tabii ki gerçek hayattaki hallerinin, mimiklerinin nasıl olduğunu bildiğin bir insanla kamera karşısında olmak bazen çok komik oluyor ama sonuçta profesyoneliz. Hatta bu yakınlığımız sayesinde daha rahat çalışabildiğimizi düşünüyorum.


46. hafta oldu zaten. Artık bütün set alışmıştır sizin gülmelerinize?

Kaç hafta olduğu bir yana, günde kaç saat çalışıyoruz biliyor musun? Artık sette kimin neye gülüp neye gülmeyeceğini bile önceden kestirebiliyoruz.


'Tek dayanağı babası'



Hâlâ yoğun mu çalışıyorsunuz?

İlk sezon daha yoğunduk. Ama özellikle bu sezon çok daha insani şartlarda çalışıyoruz. Öyle 18-20 saat çekim yaptığımız olmuyor. Bazı setlerde 48 saat ara vermeden çekim yapıldığı oluyor.


Siz de işler nasıl?

Ekip bizi, biz ekibi anladık. Bu sebeple taşlar yerine oturdu. Çok hızlı çekiyoruz. Sıkıntı yaşamıyoruz. Yönetmenimizi de herkes bilir, çok hızlı çeker.


Sosyal medyada “Dizi çok ağır ilerliyor” diye birçok yorum okudum. Size gelen tepkiler nasıl?

İnan çok az olumsuz eleştiri okudum. Özellikle yazın diziyi baştan izlemeye başladığını söyleyen bir sürü seyirciden mesaj aldım.


Bir de Neriman’ın Macit’le böyle bir aşk yaşayıp da hiç yakınlaşmaması sözlükçüler tarafından çok eleştirilmiş ve gerçek dışı olarak tabir edilmiş. Bu devirde kaldı mı böyle ilişki?

Romandan uyarlama bir diziçekiyoruz. Senaristlerimiz de bunu günümüze adapte etmeye çalışıyor. Hangi kız Neriman’ınki gibi bir babaya sahip olsa aynısını yapardı. Çünkü onun hayattaki tek dayanağı babası. Bugüne kadar onun için tek başına mücadele etmiş bir adam var ve onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyor. Babasına karşı çok vicdan yapıyor.





Hemen hemen her röportajınızda “Hedefim oyuncu olmak” diyorsunuz.13 yaşından beri bu piyasadasınız, biraz mütevazılık mı yapıyorsunuz acaba?

Sanmıyorum. Oynamak istediğim çok karakter, yer almak istediğim birçok proje var. Daha 22 yaşındayım. Yapmam gereken çok şey var. Dizilerde oynadım, ödüller aldım. Bunlar gurur verici ama daha okumam gereken çok kitap, izlemem gereken çok film var. Yurt dışındaki oyuncuların neler yaptığına bakınca kendimi yeterli görmüyorum.


Ne zaman “oldum” diyebileceksiniz?

Çok sabrettim, çok azmettim.Hiçbir zaman tez canlılık yapmadım. “Oldum” demek çok zor. Belki 40 yaşıma geldiğimde de öyle bir kelime kullanmam. Çok şanslıyım ki olsam da olmasam da ailem bütün kariyer çizgim boyunca arkamda oldu.


Hiç müdahale ettikleri oldu mu?

Benim neyi, neden yapacağımı bilirler. Yaptığım şeyler için açıklama yapmak zorunda kalmam. “Neslihan’ın bir bildiği vardır” derler mutlaka.


Peki böyle bir aileniz olmasaydı...

13 yaşında oyuncu olmaya karar verdiğimde bilinmeyen numaralar servisini arayıp ajansın numarasını bulmuştum. Adresi anneme verip emrivaki yaparak kendimi götürtmüştüm. Eğer ailem bana karşı çıksaydı belki 13 değilde 16 yaşında başlardım oyunculuğa.


Hırslısınız sanki...

“Hırs”demeyelim de “Azimli” daha doğru bir kelime olur. Bir şeyi istiyorsam olması için çok çabalarım.


Sevgili müdahalesine müsamaha gösterir misiniz peki?

Hayatımdaki kişi benim ne olduğumu bilerek, hayatımın idaresini bana bırakmalı. Eğer bunu başarabilirse zaten ben ne yapmamam gerektiğine kendim karar verebilirim.


'Sete gelip sitem edenler var'



En son görüştüğümüz de “Akıllı telefon almak istemiyorum” demiştiniz ama almışsınız.

Evet, biliyorsun öyle bir takıntım vardı.“Almayacağım” diye uzun süre ısrar etmiştim.Ama dayanamadım çünkü işle ilgili bir e-posta’ya bakmak için eve dönmem gerekiyordu.


Şimdi bir sosyal medya bağımlısı oldunuz mu?

Hâlâ elinde sürekli telefonla dolaşan biri haline dönüşmedim. E-posta gelirse bakıyorum. Bir de diziyi izleyenler benden ilgi bekliyor. Gelen mesajlara bakıp onları cevaplıyorum. Çünkü karşılık vermediğimde insanlar gerçekten kırılıyor. Sete gelip de “Senden fotoğraf istemiştim neden koymadın” diye sitem edenler var. Ben de onları kırmayacak kendimi de yormayacak şekilde sosyal medyayı kullanıyorum.


Röportaj: Aslı Öztürk

Fotoğraf: Ayhan Yıldız

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.