Jennifer Lopez, Beyonce, Britney Spears, Paula Abdul, Carmen Electra, Denise Williams gibi dünyaca ünlü yıldızların dans ve spor eğitmeni Madonna Grimes, Fitness Week kapsamında Türkiye’ye geldi. Biz de fırsat bu fırsat deyip birlikte kıvırdık...

“İyi yaşa, muhteşem görün” anlayışının Amerika’daki bir numaralı ismi Madonna Grimes. ‘Miss Fitness International’ ve ‘Miss Fitness America” plaketlerinin de sahibi olan Grimes, ayrıca, spor ve sanat alanındaki başarılarından dolayı ‘ABD Aerobik Şampiyonluğu’ ve ‘NAACP Tiyatro Dalında En İyi Koreograf’ ödüllerine layık görüldü.

Grimes tarafından hazırlanan TV şovları dünyanın en büyük online video platformlarında gösteriliyor. Yani o sadece yaşadığı toprakları değil tüm dünyayı mutlu ve fit yapmaya kararlı. Pek çok ülkede programlar düzenleyen Madonna Grimes, eğlenceli, enerjik ve cana yakın karakteriyle Türkleri de mest etti. İstanbul Park Bosphorous Hotel’de Grimes’le tanıştım, dersine katıldım.

Çok yoğunsunuz, dünyanın bir numaralarıyla sahnedesiniz ama dünyanın her yerinde dans dersleri verdiğinize göre kafanızda başka şeyler var...

İnsanlar farklı bir şey yapabilmek için ölüyor ama çoğu zaman bunun ne olduğunu bilmiyorum. Dans çok önemli.Dans eden insanlar daha genç, daha atak ve daha hızlı düşünen insanlardır. Hayatı iyi koordine ederler. Yaşlarını belli etmezler.

Kaçsınız?

52.

Neeeee!..

Yazma bence...

Yazmam lazım bunu görmeliler...

Peki mesela ruhsal anlamda neler yapıyor dans?

Aslında hepsi paralel amaşöyle net bir örnek vereyim. Sadece egzersiz yapanlar koşu bandında “Ahhh beni terketti, “Eyvaaaah gaz faturası”demeye devam eder ama dans ederken her şeyi unutup o anyaptığınız şeye adapte olursunuz. Kaçırdığınız fatura değil olsa olsa melodinin hak ettiği bilek figürüdür. Bir de üstüne en az egzersizde olduğu kadar fit kalırsınız.

Dünyanın birçok yerine gittiniz gidiyorsunuz. Şöyle sorsam hangi ülkenin kadını danstan dolayı çok güzel?

İspanya, Fransa, İtalya ve Portekiz ilk aklıma gelenler...

Fransa mı?

Kesinlikle. Karışık toplumlardan oluşan bir ülke olduğunu unutma. Birbirlerinden inanılmaz besleniyorlar ve dans etmeyi ülke olarak çok seviyorlar. Vücutlarına dikkat et, çok başarılı.

Türk kadınlarının vücudunda ne dikkatinizi çekti?

Çok güzeller ama egzersiz yapmaktan hoşlanmıyorlar. Oturdukları yerden gitsin kilolar...

Onun yerine diyeti tercih ediyorlar.

Evet ama şuna ne dersin; söylediğimi okuduktan sonra hepsi sokaklara dökülecek... Sadece diyetle formunu koruyan kadın yaşı ilerledikçe çöker ve spor yapıp güzel beslenen kadından çok daha yaşlı görünür. Türk kadınları da aynen öyle. Her şeyi gergin tutar hareketlilik.

‘Yoğurt çokseverim, sebzesiz yaşayamam’

Hayır tabii ki... 20 yaşındayken televizyon karşısında 1 kilo dondurma yerdim artık yapmıyorum ama fit kalmak uğruna salatalıkla yaşamıyorum. Midem artık problemli çünkü 20 değil 52’yim. Ama benim yaşımdakilerin yanında genç kız gibiyim çünkü kendime iyi bakıyorum. Yoğurt çok severim, sebzesiz yaşayamam. Salata delisiyim. Balık sık yerim. Ben içki ve sigara kullanmıyorum ama kullananları da yargılamıyorum. Benimki mesleki bir hareket. Onlar da abartmadığın sürece sosyalleşmenin bir parçası. Bir de kendine harika bakıp kalp krizinden küt diye gidenleri ve çok içki içtiği halde 80’lere kadar sağlıklı yaşayanları gördüm. Genetik faktörler bazen her şeyin önüne geçiyor.

‘Beyonce ve Lopezçok eski arkadaşım’

Birçok önemli sanatçıyla çalıştın ama ben Beyonce ve Jennifer Lopez’i sormak istiyorum.

Gerçekten ikisi de doğuştan dansçı. İkisini de insan olarak çok seviyorum. Çok eski arkadaşlarım.

Nasıl tanıştınız?

Yılar önce... Aynı şovda dans ederdik birlikte. Onlar ünlü olana kadar tabii... Sonra arkadaşlığımız bitmedi ve sahnede birlikte dansetmeye devam ettik.

Britney Spears?

Onunla çok aram yok, bir kere tanıştım ve çok bana göre değil dedim. Birlikte çalışmak için aradı “Pardon canım, çok yoğunum” dedim. Sevmediğimle dans edemem.

Mehmet Öz’le tanıştınız mı? Dansı çok sever, birden aklıma geldi...

Arkadaşım onun şovuna katılmıştı, ben de izlemeye gitmiştim. Sonra üçümüz birlikte dans ettik. Çok şeker bir adam. Enerjisine hayran kaldım.

Röportaj: Nazenin Tokuşoğlu

Fotoğraflar: Sinan Bilgenoğlu