Merhabalar Yeşim hanım size hayran kaldım! Çok güzel şeyler yazıyorsunuz, çok motive edici, umarım bana da yardımcı olursunuz. 19 yaşımdayım, lise dönemim çok kötü geçti ve tüm arkadaşlarım, dostlarım, herkes beni teker teker terk etti. Şu an arkadaşsız, tek başınayım. Bu yalnızlık artık çok bunaltmaya başladı, dışarı çıksam yalnız başıma ne yapacağım diyorum, bütün gün evde tv başında oturuyorum. Tek umudum üniversiteyi kazanıp orada arkadaş edinmek ve yeni bir hayata başlamaktı. Sonuçlar açıklandığında ben bir kez daha yıkıldım. Tek kaçış yolum bile tıkanmıştı, kazanamadım. Psikolojik olarak çöküntü içerisindeyim. Cevabınızı bekliyorum, yardımcı olun lütfen.

Yeşim Tijen'in cevabı:

Hangi yana baksam bir uzaklık var, hangi eşyaya dönsem boş bir ayna, varmak istediğim uzak limana gemiler beni almadan gidiyor. Ne istediğimizi bilmediğimizde giden gemilerin ardından hüzünlü hüzünlü bakarız. Erkenden gelip o gemiye binebilirdik oysa. Kaçırdığımız için üzülmek yerine yapmadıklarımızı fark ettiğimiz o an, bir daha gemilerin ardından bakmaz, içinde olup güverteden el sallarız kıyıda kalanlara, uçan kuşlara, yol alan arabalara, bize eşlik eden martılara. Bunun için de farkındalık, kendimizi tanımak ve çözmek gerekiyor. Ben ne istiyorum? Neler yapabilirim? Neleri başarabilirim? İşte bunları bilmemiz, anlamamız başarılara adım atmamız demektir.

Sanıyor musunuz ki hayatta herkes çok mutlu? Hiçte değil inanın. Mutluluk nedir? Hayattan zevk almayı becerebilmek, gözümüzü açtığımızda yeni bir sabaha uyanabildiğimiz için şanslı olduğumuzu düşünüp şükredebilmek, yeni bir güne hazırlanırken yüzümüzü yıkayıp aynaya baktığımızda hayata ve kendimize gülümseyebilmektir. Şu an sizin için ne kadar anlam taşır bilemiyorum, henüz çok gençsiniz, aldığımız nefese, sağlıklı olup yiyebildiğimiz yemeğe şükredebilmektir mutluluk. Şimdi en azından, sabahları kalktığınızda gülümseyin kendinize, yeni bir güne ve yapacaklarınıza.

Gelelim sorunlarınıza, önce beraberce anlamaya çalışalım her şeyi. Öyle bir an gelir ki dünya üzerine gelir insanın. Siz küçücük bir insan, o ise kocaman bir dünya. Kaçmak isteseniz kaçacak yeriniz yok, kaçamazsınız. İşte o an diklenmelisiniz yaşamınızdaki sorunlara. İçin için korksanız da yürekliymiş gibi üzerine gitmelisiniz sorunların. Bunu yapmazsanız bir daha o sindiğiniz yerden çıkamazsınız. Onun için kendinize üzülmek yerine neler yapabileceğinize bakmalısınız. Arkadaşlarınız sizi terk mi etti? Acaba bu olayların böyle gelişmesinde sizin bir hatanız olmuş olabilir mi? Bunun cevabı hayır ise üzülecek bir şey ve kaybınız yok demektir. Hiç arkadaşınız olmamışlar o zaman zaten. Arkadaşlık var mı derseniz bana, gerçek anlamda dostluk ve arkadaşlık çok nadir yaşanır. Bu kadar ikiyüzlülük ve kıskançlığın yaşandığı insan ilişkilerinde gerçek arkadaşlığı yakalamak pek de kolay değil kanımca. Yanlış kişilerle sırf vakit geçirmek için birlikte olmaktansa yalnızlığı tercih etmeniz daha doğru olur. Kendi kendinize yetmeyi öğrenin. Yalnızlığın keyifli yanlarını keşfedin. Bugün düzgün bir arkadaşlık yaşayamamanız yarın da yaşayamayacağınız anlamına gelmiyor. Yaşam bir tek sizin için çetrefilli değil. Herkes için çetrefilli, biraz yolunda, biraz kavgalı ve stresli, bazıları için daha da olumsuz. Henüz bunları göremiyorsunuz sanırım. Yaşayarak gördüklerimizle bazen ağlanacak halimize bile gülmeyi öğretiyor hayat. Mühim olan bütün yaşadıklarımızdan bir ders çıkararak yolumuza bilinçli bir şekilde devam etmek. Bunun için de önce kendinizden başlamalısınız. Kendinizi tanıyıp çözdüğünüz zaman, ne beklediğinizi, neler yapabileceğinizi de bilirsiniz. Hayıflanmakla hiçbir sorun çözülmez. İstekleriniz için çaba sarf ederseniz çözebilirsiniz. Bu sene üniversiteyi kazanamamış olabilirsiniz, azmederseniz seneye kazanırsınız. Kendinize güzel bir çalışma sistemi hazırlamalısınız. Şimdiden başlamalısınız YGS konularına, şimdiden başlayın ki rakiplerinizden önce konu eksiklerinizi tamamlayıp bolca soru çözmeye vaktiniz kalsın. Tek bir sınav hakkınız olmadığını unutmayın, her üniversite öğrencisi adayı ilk senesinde girmiyor sonuçta. Bardağın boş tarafı yerine biraz dolu tarafından bakmayı deneyin, böylesi sizin için daha motive edici olur. Unutmayın, olmaz olmaz derseniz olmaz olmaz.

Evet, artık bence silkelenme zamanınız gelmiş. Çıkın o sindiğiniz köşeden. Hayatla mücadeleye hazırlanın, çünkü yaşam hep bir mücadeledir, bunu zevkli hale getirmek de sizin elinizde. Kendinize güvenin ve azmedin. Gerisi kendiliğinden gelir ve bütün arzularınız gerçekleşir. Sizin güzel haberlerle bana dönüş yapmanızı bekliyorum.

Sevgiler...

***

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Twitter: @yesimtijen