Yaklaşık 4 yıldan beri evliyim. Eşim ile sürtüşmeler nişanlılık dönemiden başladı. Kendi bütçem ile yapmak istediklerimi yapmaya çalışmama rağmen düğün yerini beğendiremedim. Üstüne üstlük “Ailen kendine koltuk takımı aldı, bize yardım etmedi” gibi şeyler duydum. Annem başlarda eşin soğuk beni aramıyor, gelmiyor dedikçe ben eşime yüklendim. Eşimin benim ile iletişim kurma çabasına çok kulak asmadım. Sonrasında da annemin beni doldurduğunu farkettim. Bunun üzerine belli bir mesafe koydum. Ama eşim her yaşanan şeyi birktirdi ve sürekli şöyle oldu, böyle oldu diye ne onları çağrımak istedi ne de evlerine gitmek istedi, dolayısı ile sürekli tartıştık. Gittiysek de benim zorumla gittik. Evet, annem son söylenecek şeyi ilk söyleyen, laf sokan, kendi istediği olmayınca surat asan biri, ama ben eşime kendisinin yanında olduğumu söylesem de o sürekli onları yok saymak istiyor. Yaşanan gerginlikten dolayı kardeşim de eşime anlamızca cephe aldı. Ben sorunları çözmeye çalıştıkça sorunlar daha büyür hale geldi. Şu an geldiğim noktada eşim ne annemi ne babamı ne kardeşimi ne de kardeşimin karısını istiyor. Annemlere benim zorumla ayda bir geliyor. Oraya gittiğimizde ona söylediğim dışında ekstra bir şey yaptığımda da benimle iki gün kavga ediyor. Ben artık çıkış bulamıyorum. Ailemle vakit geçirme isteğim bile suç oldu. Aslında eşim düzgün bir insan olmasına rağmen mesafeli duruşundan dolayı istenmeyen insan oldu. Annem, bebek konusunu bile açsak konu değiştirir hale geldi. Kardeşim ve karısı eşimi saymaz oldu. Eşim de kimseyi istemiyor artık. Ben ise eşimi anlamaya çalışsam da her yaptığım suç haline gelen biri oldum. Psikolojik yardım da aldık ama fayda etmedi. Eşim ile anlaşamadığımız en nemli şey dünya da yıkılsa annenle ve kardeşinle iyi diyalog kurmayacağım, onları affetmeyeceğim oldu. Ben eşimin yanlış bir insan olmadığı için uğraşsam da eşim boşanma pahasına bile bir adım atmayacağını söyleyecek raddeye geldi.

Bir insanın geleceğini ipotek etmesini, huzurlu ve mutlu evliliğini sırf bu yüzden bozma noktasına getirmesini anlayamıyor ve çözüm bulamıyorum. Şu an tam bir karanlıktayım, o yüzden 4 yıldır çocuk bile yapmadık. Konu ile ilgili önerinizi bekler, yardımlarınız için teşekkür ederim.




Saygılarımla...


Yeşim Tijen'in cevabı:






Yoğun bir sis var dışarda. Göz gözü görmüyor, siz arabanızla yoldasınız, evinize ulaşmak istiyorsunuz. İster istemez korkuyorsunuz, bu sis sizi korkutuyor. Oysa illa ki açılacak, ama siz açılana kadar sabırlı ve dikkatli kullanmak zorundasınız arabanızı sağ salim yuvanıza ulaşabilmek için. İşte yaşadığınız böyle bir şey. Önünüzü göremiyorsunuz. Her şey bulanık gibi gözükse de çözüm sizde.






''Dilsizdir bazı yaralar, söylemez sahibini.'' Söyleyebilir misiniz sorunlarınızın sebebinin anneniz olduğunu? Bazı yaraları dile getirmekte zorlanırız gerçekten de. Bekleriz, bekleriz, zamandan umut ederiz. Bakarız o da işe yaramıyor, paçalarımız tutuşmaya başlar, artık sessiz kalmamamız gerekir. Avuçlarımızdan kayıp giden mutluluğumuzu fark ederiz. İşte bir şeyler yapmanın zamanı geldi deriz kendimize.






Annenizin ve eşinizin nedenleri kendilerince ne olursa olsun sizin evliliğinize bu denli yansımamamsı gerekiyordu. Eşiniz bir kız evlat olarak görülmeyebilir, ama gelin olarak benimsenmeliydi, ama anneniz bunu yapmamış eşinize. Büyük olması nedeniyle anneniz, eşinizin tecrübesizliklerini hata olarak görmek yerine anlayışla karşılayabilseydi bu kadar sorun yaşanır mıydı bilemiyorum. Çünkü son söylenecek lafı en başta söylediğini anlattığınız anneniz, eşinize yine de size sevimli geldiği kadar sevimli gelmeyecekti. O, sizin anneniz, siz onu olduğu gibi sevip benimeyebilirsiniz, ama dışardan ailenize katılan bir kişinin aynı sevgiyi ve anlayışı göstermesini bekleyemezsiniz. Sevgi ve saygı söylenilen sözlerle, gösterilen davranışlarla kazanılır. Muhakkak ki annenizin de kendine göre haklı nedenleri olabilir, ama bir anne olarak tutumu bu şekilde olmamalıydı. Sizin mutluluğunuzu, evliliğinizi yıkmak pahasına, olayları, geliniyle olan ilişkisini arkasına babanızı, kardeşinizi ve kardeşinizin eşini alarak bu noktaya getirmemeliydi.






İki kadının savaşı arasında saf tutmanız bekleniyor sizden. Siz anladığım kadarıyla ortadan gitmişsiniz. Yanlış bir davranış değil ama karşınızdaki insanların kişilikleri bu duruma uygun değil. Şimdi genç kızlar haklarını herkese karşı koruması gerektiği öğretilerek büyütülüyor. Bunu saygı çerçevesinde yapıyorlarsa güzel bir davranış. Her ikisi de birbirlerini sevmek zorunda değiller ama saymak zorundalar. Anneniz gelinini sevmese bile mutluluğunuzun bozulmaması adına kucak açmalıydı eşinize. Düzgün bir kadın dediğiniz eşiniz bu kucaklamayı hissetseydi bu noktaya gelmezdi sorunlarınız. Anneniz böyle davranarak evliliğinize ömür biçmemiş hatta bitirme çabasında. Siz de bunu görüyorsunuz. Peki buna izin verecek misiniz?






Eşinize yanındayım demeniz kafi gelmez. Sözler davranışlara yansımalıdır. Eşinizin hiç kimseden saygı görmediği bir yere gitmesi bile size olan sevgisinin göstergesidir. Unutmayın ki eşiniz de size evet derken bir aile olacağını umut ediyordu. Güven vermeyen bir evliliği yaşamak için gelmedi. En büyük huzur, huzurunuzu bozanlardan uzak durmaktır, bu aileniz ble olsa tavrınızı koymanız, eşinize sahip çıkmanız gerekir. Mesafe koymadan önce ailenize gidin ve sorun ne diyin. Bu tutumlarının nedenini sorup siz de aileniz olarak onlardan beklentilerinizi dile getirin. Eşiniz de sonuçta bir insan, onun da inadının, direnişinin bir kırılma noktası var. Bu ne diye sorarsanız sevgi ve şefkattir derim. Bu tavrı ailenize koymazsanız, boşanıp başka biriyle evlenseniz bile sonuç yine bu olacaktır. Bu yüzden askıya aldığınız evliliğinize yoğunlaşın, karşınızdakinin bir kadın olduğunu, sevgi ve şefkatle beslendiğini unutmayın. Kişilik olarak teslim olmadan, bir koca olarak onun ruhuna hitap etmeye çalışarak evliliğinizi kurtarma yoluna gidin. Sözlerle değil, davranışlarınızla yanında olduğunuzu hissettirerek güven verin eşinize. Bunu görürse bu evliliğe o da tüm gücüyle sarılacaktır. Aileniz sizi atamaz, siz onların kanı canısınız. Koyduğunuz mesafeyle hatalarını anlayacaklarını umuyorum. Size söyleyeceğim tek şey eşinize sahip çıkın, bu kadar kişiye karşı tek başına bir mücadele içinde bırakmayın ve eşinizin elinden sımsıkı tutun. Sevgiler...


***

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



Twitter: @yesimtijen


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Merhaba
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.