Merhaba Yeşim Hanım

Ben 20 yaşındayım. Türkmenistan'da yaşıyorum. Ben çok büyük hata yaptım. Ne yapacağımı bilemiyorum. Sevgilimle ilişkiye girdim. Hamile kaldı. Durumum çok kötü. Evleneyim desem o da olmuyor. 3 ay oldu hamileliği. Lütfen yardım edin! Ne yapacağımı söyleyin lütfen.


Yeşim Tijen'in cevabı:



"Tüm tuzaklar aydınlıktaydı,

Hayatı anlattılar bize,

Öğrendik,

Ama dersler hep gündüz,

Tüm sınavlar geceydi."


Ah bu hayat var ya bu hayat, hep bir olay peşinde, acıması, insafı yok. Kimin ensesine bineyim, kim gevşek davranıyor kolluyor inanın. Şöyle bir rahatlayıp gevşeyince, tam "oh çok şükür" diyeceksiniz ki pat küt girişiyor size, ne olduğunuzu şaşırıyorsunuz. Al diyor gülerek, pis pis de sırıtıyor, ayıkla pirincin taşını. Haber beklenmedik, hiç hesapta olmayan bir şey bu bebek. Daha hiç gelecek planınızda yoktu, hazır değildiniz değil mi? Ama niye Allah'a emanet edip yaşadınız yaşadıklarınızı? Sonuç kaçınılmazdı, bilmiyor muydunuz? Görünen o ki, bu acımasız hayat erken yaşta size babalığı öğretecek. Ben ne yapacağım, evlenmek istesem de evlenemem deseniz de bebek geliyor. Aldırmak için yasal süre 10 hafta. Bu süre geçmiş. Size geriye bu bebeğin gelişine kadar psikolojik olarak hazırlanmak kalıyor. Erkeklerin çoğunda bir çekimserlik, korku oluşur bebeğin gelişiyle. Bu konuya biraz kafa yorarak, ruhsal açıdan güç toplayarak babalığa hazırlananın.


Günümüzde düne göre baba olmak daha zor tabi. Asıl olan kişinin ruhen hazır olmasıdır. Bunun yaşla değil, ruhla ilgili olduğunu kim inkar edebilir? Yirmisinde, otuz yaş olgunluğunda, otuzunda ama hala yirmi yaş kafasında olan kişiler yok mu? Bir erkeğin babalığa hazır olması için öncelikle düzgün giden bir ilişkisi olması gerekir. Çünkü çocuk ciddi bir sorumluluk getirir. Bu sorumluluk sağlam temelleri olan bir ilişkiyle kaldırılabilir. Düne kadar babalık, babanızdan gördüğünüzdü, şimdi siz baba olmayı bebeğinizde öğreneceksiniz ve anlamını hissedeceksiniz. Dilerim ki hakkını vereceksiniz, çünkü baba çok yüklü bir kelime.


Bana çok az bir açıklamayla mail gönderdiğiniz için size yazacaklarım bunlarla sınırlı. Ne yapacağınızı sormuşsunuz ama yasal süre zaten çoktan geçmiş olduğundan yapacağınız tek bir şey kalmış; sorumluluğunuzu sırtlayıp, doğacak bebeğinizi sahiplenmeniz. Bizleri diğer insanlardan ayıran ruhumuzdaki güç ve sorumluluk duygularımızdır. Herkesin hayatında çaresiz kaldığı anlar vardır, ama çare yine bizdedir. Ruhumuzda, kişiliğimizde ve vicdanımızdadır. Sizin için her şeyin hayırlısı olması dileğiyle, doğacak bebeğinize hoş geldin demek istiyorum, sağlıkla, mutlulukla, rızkıyla gelsin, hayatınıza güzellikler getirsin.


Sevgiler...



Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim...

Hayatta ben en çok babamı sevdim

Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk

Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-

Nasıl koşarsa ardından bir devin

O çapkın babamı ben öyle sevdim


Bilmezdi ki oturduğumuz semti

Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi!

Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi

Atlastan bakardım nereye gitti

Öyle öyle ezberledim gurbeti


Sevinçten uçardım hasta oldum mu

40'ı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a

Bir helalleşmek ister elbet, diğ'mi, oğluyla!

Tifoyken başardım bu aşk oyununu

Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu


En son teftişine çıkana değin

Koştururken ardından o uçmaktaki devin

Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için

Açıldı nefesim, fikrim, canevim

Hayatta ben en çok babamı sevdim...

Can Yücel


***

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



Twitter: @yesimtijen


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.