Louis Vuitton’un deri ürünleri bir buçuk asrı geçen bir süredir ayrıntıya verilen önemin, bilginin ve olağandışı bir kalite arayışının simgesi oldu. 1854 yılında sandık üreticisi olarak yola çıkan Louis Vuitton, ulaşım araçlarındaki gelişmelere paralel olarak üretimini sert sandıklardan yumuşak valizlere doğru genişletti.

1901 yılında gemilerde kirli çamaşırların konulması fikriyle ortaya çıkan Steamer Bag ve şu an halen kısa tatillerin vazgeçilmez çantası olan Keepall, çok daha hafif ve pratik bir şekilde yolculuk etme imkânı sundu.

1888 yılında yaratılan Damier ve 1896 yılından itibaren Monogram kanvas, Louis Vuitton’un en belirgin simgeleri arasında yer alıyor.

Marka, günümüzde yeni bir soluğa ihtiyaç duymaya başlıyor. 1998 yılında Marc Jacobs’ın markaya dâhil olmasıyla birlikte de bir tür kabuk değiştirme sürecine giriyor.

Pırıltısıyla dikkat çeken Monogram Vernis, sofistike görünümlü Suhali ve Utah koleksiyonlarının yanı sıra Takashi Murakami, Stephen Sprouse ve Richard Prince gibi dünyaca ünlü sanatçılarla gerçekleştirilen işbirlikleriyle de Louis Vuitton’un yenilikçi ruhunu ortaya koyan modeller tasarlanıyor.

Louis Vuitton’da her deri ürün, yetenek ve zanaatkârlığın bir araya geldiği sıra dışı bir birliktelikle incelikle işleniyor. Derinin titizlikle seçilmesinden dikilmesine kadar tüm ayrıntılar, Louis Vuitton’un yaratım sürecinde büyük bir rol oynuyor.

Paris yakınlarındaki Asnières Atölyesi, Louis Vuitton’un ana merkezi. Bu atölye, 1859’dan 1977 yılına kadar şirketin yegâne üretim tesisiydi.

Asnières, halen Louis Vuitton’un benzersiz el becerisinin sembolü olarak üretim yapmaya devam ediyor.

Tüm sert bavullar ve seyahat sandıkları, özel siparişler, egzotik deri çantalar ve defileler için sınırlı sayıda üretilen modeller Asnières Atölyesi’nde oluşturuluyor...