Hastalıklarda erken teşhis hayat kurtarıyor. Peki hangi belirtileri ciddiye almak ve neler yapmak gerekiyor? Medikal Park Hastaneleri uzmanları bu soruları kendi uzmanlık alanlarına göre yanıtladı...

Hazımsızlık ve ses kısıklığı kanser belirtisi olabilir!

Dünyada kansere yakalanan hasta sayısı giderek artıyor. Rakamlar korkutucu da olsa, erken tanı ve koruyucu tedbirler sayesinde birçok kanser türü önlenip iyileştirilebiliyor. Bunun için kansere yakalanmadan koruyucu tedbirler almak, belirtilere karşı uyanık olmak, düzenli aralıklarla kanser taraması yaptırmak ve erken teşhisten yararlanmak gerekiyor. Tıbbi Genetik Uzmanı Dr. Yaman Sağlam, “Genetik danışma öncesinde, kanser riskinin kesinleşmiş olması şart görülüyor” diyor. Bu nedenle aile öyküsünün bir genetik uzmanı tarafından ayrıntılı olarak ele alınması ve aile ağacı çıkarılması gerekiyor. Hastalığın tanımlanabilmesi amacıyla; kromozom analizi, DNA analizi ve enzim düzeyleri gibi birçok ileri tetkike ihtiyaç duyuluyor.


Ailede varsa dikkat!

Eğer ailede görülen kanser birden çok bireyde aynı organ veya yapısal özellikteki organları tutuyorsa, bu tip kanserin kalıtsal olduğu düşünülüyor. Erken tanının hayat kurtarıcı yönü olduğuna dikkat çeken Dr. Sağlam, doğru yaklaşımlar ile erken tanı alınmasıyla kanserlerin yüzde 80-90 oranında tedavi edilebildiğini söylüyor. Bütün gelişmiş ülkeler aşağıdaki 7 belirtinin kanser habercisi olduğu görüşünde birleşiyor. Bu belirtiler mutlaka kanser anlamına gelmediği gibi tanının da çoğu zaman kanser çıkmadığına dikkat çekiliyor. Bunun yanında kişide bu belirtilerin olmaması o kişide, kanser yok anlamına gelmiyor. Ancak bu yedi belirti tehlike işareti olarak kabul edildiği için, herhangi birinin varlığında doktora başvurmakta gecikmemek gerekiyor. İşte kanserin 7 belirtisi:


Kanserin 7 belirtisi:

  • Bağırsak ve mesane alışkanlıklarının değişiklikleri.
  • İyileşmeyen yaralar.
  • Zamansız kanama ve akıntı.
  • Meme veya başka yerde sertlik.
  • Hazımsızlık ve yutma güçlüğü.
  • Benler veya bir siğilin belirgin değişikliği.
  • Hırıltılı öksürük veya ses kısıklığı.

Meme kanserine karşı BRCA geni takibi

Meme kanseri tanısında kullanılan farklı testler bulunuyor. Bunlardan ilkinin kanserin genetik olup olmadığının araştırıldığı BRCA geninde mutasyon taranması olduğu belirtiliyor. Mutasyon varlığı, muhtemel kanser gelişimiyle ilgili riskin artmış olduğunu gösteriyor. Bu test, kandan elde edilen DNA çalışmasıyla yapılıyor. BRCA gen analizi testinin, ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan kadınlara, erken tanı amaçlı yapılabileceğine dikkat çekiliyor.


Akıntı ve kaşıntı rahim ağzı kanseri belirtisi olabilir

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Kadir Savan; erken teşhis edildiğinde tedavisi mümkün olan rahim ağzı kanseri ve HPV virüsüyle ilgili olarak, “Rahim ağzı kanserleri; HPV virüslerinin meydana getirdiği enfeksiyonlara bağlı oluşan kanserler olarak biliniyor” diyor. Toplumdaki kadınların yaklaşık yüzde 80’inin, yaşamlarının bir döneminde HPV virüsü kaptıkları belirtiliyor. HPV olan kadınların yüzde 90’ında virüs yıllar içinde kendiliğinden temizleniyor. Ama bu virüs, yüzde 10-15’lik grubun vücudunda kronik enfeksiyon olarak kalıyor. Bu enfeksiyonlar vajen ve rahim ağzında bu enfeksiyon halini 10-15 yıldan fazla sürdürürlerse, rahim ağzı kanserine neden olabiliyor. Ayrıca ilerleyen dönemlerde rahim ağzında, vajende ve makatta hücrelerde değişikliğe sebep oldukları için de farklı kanserlere davetiye çıkarabiliyor. HPV virüsü; kadınlarda genel olarak akıntı, yanma, kaşıntı gibi şikâyetlere neden oluyor. Bu şikâyetler sık görüldüğü için belirtiler çoğu zaman önemsenmiyor. Basit bir vajinal enfeksiyon olarak algılandığı ve virüs başka hiçbir şikâyete yol açmadığı için, hastalık sinsice ilerleyip kansere dönüşüyor. Doç. Savan, rahim ağzı kanserinin teşhisinin çok kolay olmasına karşın, hastaların doktora genellikle geç dönemde başvurduklarını söylüyor. Hastalar akıntı, yanma ve kaşıntı gibi belirtilerin basit bir enfeksiyon olduğunu sanıp doktora gitmiyor. Bu nedenle teşhis konulduğunda hastalık genellikle ilerlemiş oluyor. Modern tıp, bu hastalığın çok tehlikeli ama önlenebilir olduğuna işaret ediyor.


Koldan alınan kanla kolon kanseri genetik testi

Kalın bağırsak (kolon) kanseri, diğer adıyla kolorektal kanser (kolon ve rektum kanseri-CRC); erken evrede yakalandığında tedavi edilebiliyor. Henüz bulguları olmayan bireylerde bile kanser yönünde bir değişim varsa, sadece kan alınarak yapılacak bir genetik testle erken tanı ve erken tedavi bu kanseri önleyebiliyor. Kolon kanseri erken teşhis yöntemleri arasında en son uygulanmaya başlanan bu test, koldan kan alınarak yapılan kolon kanserine özel genetik değişim tarama yöntemi olarak tanımlanıyor. Uygulamada hastanın kolundan 10 cc kan alınıyor ve dolaşıma karışmış olan kanserli hücreye ait DNA materyalinden kanserin varlığını gösteren yapı değişikliği belirleniyor. Yeni uygulanmaya başlanan test, özellikle kolonoskopi yaptırmaktan çekinen hastalar için kurtarıcı bir erken tanı yöntemi olarak değerlendiriliyor.


Yılda bir kez smear testi yaptırın

Rahim ağzı kanserlerinin tanısının kolay olduğu, bu nedenle kadınların yılda en az bir kez jinekolojik muayene ve smear testi yaptırması gerektiği belirtiliyor. Yapılan bu test, normal rahim ağzı hücrelerinin uğradığı anormal değişikliği gösteriyor. Düzenli muayene ve smear testi ile bu değişiklikleri zamanında yakalamak, hastalığın aşamasına göre uygun tedavi uygulanmasına ve rahim ağzı kanserinin önlenmesine yarıyor. “Bu nedenler yüzünden kadınlara; düzenli yıllık jinekolojik muayene ve rahim ağzından smear testi öneriyoruz” diyen Doç. Dr. Kadir Savan, geç kalınması halinde kanserin yayıldığını ve tedavi şansının azaldığını söylüyor.


Haber: Ceyda Erenoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.