Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, tüm dünyada diyabete dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen 14 Kasım Dünya Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında bu yıl, Türkiye’deki 60 bin okulda çeşitli eğitim ve etkinlikler düzenleneceğini kaydetti. 81 ilde düzenlenecek olan 14 Kasım diyabet etkinlikleri kapsamında, Türkiye’deki ilköğretim okullarında, “çocuklarda diyabet’’, “çocuklarda şişmanlık ve sağlıklı beslenme’’ gibi konuların işlendiği eğitim filmleri ile eğitim yapılacağını aktaran Hatun, ayrıca öğretmenleri ve öğrencileri bilgilendirmek için eğitim toplantıları düzenleneceğini belirtti.


Programın, Sanofi-Aventis Türkiye firması tarafından koşulsuz olarak desteklendiğini ifade eden Hatun, “Hedefimiz, ilk ve ortaöğretim kurumlarındaki 750 bin civarındaki öğretmene ve 17 milyon öğrenciye ulaşılarak, çocukları diyabet konusunda bilgilendirmek’’ dedi. Türkiye’de diyabetin yetişkin hastalığı olarak bilindiğini dile getiren Hatun, sözlerine şöyle devam etti:


17 bin çocuk hasta

“Oysa ülkemizde 17 binden fazla diyabetli çocuk var ve her yıl 1700 çocuk bu hastalığın pençesine düşüyor. Diyabet teşhisi konan çocukların yüzde 98’inde ensülin eksikliğine bağlı Tip 1 Diyabet görülüyor. Okul çağındaki 17 bin civarında diyabetli çocuğun kendi yaşıtlarından farklı sorunları var. Çocuklarda görülen diyabet, yakın takip gerektirmesi nedeni ile haftada 7 gün ve 24 saat bakım gerektirir. Bu çocuklar, günde 4 kez kan şekerlerine bakarlar ve buna göre günde 4 kez ensülin enjeksiyonu yaparlar. Gündüz zamanlarının çoğunu okulda geçiren bu çocukların, okulda beslenme planlarına uygun yemek bulamamaları, ensülin yapmak için uygun ortamların olmaması, kan şekeri düşüklüğü gibi acil durumlarda acil tedavi yapılamaması ve en önemlisi bazı çocuklara arkadaşlarının ve öğretmenlerinin empati ile yaklaşmaması gibi sorunları vardır.’’


Çocukta obezite, 8 yıl içinde 2 misli arttı

Prof. Dr. Hatun, Türkiye’de 6- 16 yaş grubunda “obezite sıklığı”nın 8 yıl içinde yüzde 5’ten yüz de 10.5’e (yüksek ekonomik grupta yüzde 16.3’e) yükseldiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Çocuklardaki şişmanlık büyük ölçüde abur cubur olarak bilinen kalorisi yüksek besinlerin ve şekerli içeceklerin tüketilmesine, hızlı yemek yemeye ve hareketsiz yaşam biçimine bağlıdır. Erişkin dönemdeki obezitenin önlenmesi, esas olarak çocukluk ve er genlik dönemindeki girişimlere bağlıdır. Son yıllarda RTÜK televizyonlarda yüksek kalorili besin reklamlarına sınırlama getirmiş ve Milli Eğitim Bakanlığı, okul kantinlerinde abur cubur besinlerin ve kolalı içeceklerin satışını yasaklamıştır.’’

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.