İnfertilite yani kısırlığın toplumda görülme oranı %15. Kısırlık denince toplumda akla gelen ilk tedavi yöntemi tüp bebek oluyor. Oysa, bu seçeneğe gelinceye kadar şartların uygunluğu doğrultusunda farklı tedavi yöntemlerinin de denenmesi gerekiyor. Peki hangi yöntem ne zaman planlanmalı?




Kadının doğurganlığı yaşa bağlı olarak, 35 yaşın altında bir kadının daha önce kadın hastalıkları nedeniyle ciddi bir ameliyat ya da enfeksiyon geçirmemesi ve eşinin önemli boyutta bir sperm sorununun olmaması kaydıyla, düzenli bir ilişkiyle bir ayda gebe kalma ihtimalinin yüzde 25'tir. Bu oran, bir yılın sonunda %85'e ulaşıyor. Bu nedenle, 35 yaşından küçük bir kadına kısırlık tedavisine başlamadan önce bir yıl beklemek gerekiyor. Ancak yaşı 35'in üzerinde ise bekleme süresini 7-8 ay ile sınırlamak mümkün. Bebek sahibi olamadıkları şikayetiyle başvuran çiftlerin hekim tarafından yapılan ilk değerlendirmeleri önem taşıyor.




Yaş önemli bir kriter


Tedavideki en önemli parametre kadının yaşı ve evlilik süresi oluyor. Kadın genç ve yeni evliyse, yapılan testlerde de çok önemli bir sorun görülmemişse, hekimlerin ilk önerisi yumurtlama takibi ve zamanlanmış ilişki oluyor. Adetin ikinci ya da üçüncü günü muayene edilen kadına, yumurtlama takibinde kullanılan bazı hormonal iğneler veriliyor ve bu sayede yumurta gelişimi izleniyor. Yumurtalar istenen büyüklüğe ulaştığında çatlatma iğnesi verilerek 24. ve 48. saatlerde ilişkiye girilmesi öneriliyor. Buna da "zamanlanmış ilişki" deniyor. Ancak birkaç kez denendiği halde zamanlanmış ilişki ile gebe kalınamıyorsa veya erkekte de sorun varsa, tercih edilen tedavi yöntemi aşılama oluyor.




Kimlere aşılama yapılıyor?


Aşılama söz konusu olduğunda gebe kalma ihtimalinin çok yüksek olduğu düşünülse de, başarı oranı aslında %15 seviyesinde gerçekleşiyor. Bu oranı duyan çiftlerin hayal kırıklığına uğrayabiliyor fakat tedavinin adım adım ilerlemesi gerekiyor. Aşılama işlemi sırasında spermin rahme bırakılmasından sonra spermin yumurtayı bulması ve döllemesi konusunda hiçbir müdahale yapılmayıp, başarılı olunmaması durumunda ise işlemin tekrarlanması mümkün. İki uygulamadan sonra işlemi tekrarlamak için ısrarcı olmak zaman ve kaynak kaybı oluyor. Bu sürecin yarattığı hayal kırıklığının çiftleri psikolojik olarak da çok yıprattığını unutmamak gerekiyor.




Tüp bebek uygulamasının zamanlaması


Erkekteki sperm sorununun ciddi boyutta olduğu kimi durumlarda aşılama tedavisi denenmeden doğrudan tüp bebek uygulamasına geçilebiliyor. Ayrıca kadının tüplerinde tıkanıklık, ilerlemiş yaş ve yumurtalık rezervinin düşük olduğu durumlarda da, diğer tedaviler uygulanmadan tüp bebek tedavisine geçiliyor. Kısırlık tedavisinin sabır gerektiren bir tedavi ve çiftlere bunun mutlaka anlatılması gerekiyor. Tüp bebek uygulamasında da, aşılamaya benzer bir süreç yaşanıyor. Ancak dölleme işlemi laboratuvar ortamında gerçekleşiyor.




Kısırlığın nedenleri?


Kısırlığa yol açan etmenlerin %30-40'ını kadına ait sorunlar oluşturuyor. Bunların başında kadının yaşının ilerlemiş olması geliyor. Ayrıca hormonal bozukluklar, yumurtlama sorunları, rahimde yer alan miyom ya da polip gibi yapılar ve tüplerdeki tıkanıklıklar da diğer nedenler arasında yer alıyor. Bebek sahibi olmayı engelleyen nedenlerin yaklaşık %40'ı da baba adayında görülen spermle ilgili sorunlara dayanıyor. Erkekte sperme hiç rastlanmayan durumlar olduğu gibi, spermin az üretilmesi ya da akışının engellenmesi gibi sorunlar da olabiliyor. Çiftlerin yaklaşık %20'sinde ise hem kadına hem de erkeğe bağlı sorunlar bebek sahibi olmayı engelliyor.




Anadolu Sağlık Merkezi


Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ebru Öztürk

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.