Üroloji denildiğinde akla öncelikle böbreküstü bezi, böbrek, böbrekten mesaneye idrar taşıyan kanallar, mesane, prostat, erkek üreme organı olan testisler, erkek cinsel organı olan penis ve skrotum da denilen torbalar geliyor. Bu organların herhangi birinde gelişen kanserlerse ‘ürolojik kanserler’ olarak adlandırılıyor. Tedavide uygulanan yöntemler, Türkiye’nin bu konuda dünyanın gelişmiş ülkelerinden hiçbir eksiği olmadığını gösteriyor.


Ülkemizde az sayıda ürolog tarafından uygulanan robotik cerrahi, dünyada üroloji alanında en çok prostat kanseri için kullanılıyor. Memorial Şişli Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Derya Balbay, mesane kanseri nedeniyle mesanenin ve lenf bölgelerinin tamamen çıkarılması, ince bağırsaklardan yeniden mesane yapılması ve yeni mesanenin idrar yoluna bağlanması ameliyatını açmadan, tamamen kapalı şekilde yapabilmelerinin bu alanda geldikleri noktayı gösterdiğini söylüyor.


Uygulandığı bölgeler


Robotik cerrahi genellikle karın içi boşluğunda yerleşmiş organların cerrahi tedavisinde kullanılıyor. Böbrek üstü bezi, böbrek ve mesane kanserleri, böbrek ve mesane arasındaki idrar kanalı hastalıkları, böbreğin çıkışı ve idrar kanalıyla bağlantılı olduğu bölgedeki hastalıklar, mesaneyle prostatın alınmasını gerektiren durumlar, testis tümörlerinin lenfatik zincire yayılması gibi sorunların robotik cerrahinin kullanım alanları olduğu belirtiliyor. Kadınlarda mesane ve bağırsak sarkmalarıyla doğum sarkmalarının da robotik cerrahiyle tedavi edilebildiği belirtiliyor.


En büyük ikinci seri bizim!


Hastadaki sorunları gideren bu işlemler hem açık olarak hem de robotik cerrahiyle yapılabiliyor. İlk yöntem açık olarak gerçekleştirilirken hastaya göbeğin üst kısmından leğen kemiğine uzanan bir kesi yapılıyor. Mesane bu kesiden çıkarılırken hem lenf nodları temizleniyor hem de ince bağırsaklardan yeni mesane oluşturuluyor.


İkinci yöntemdeyse cerrah tarafından robotik cerrahi kullanılarak mesaneyle birlikte lenf nodları da çıkarılıyor. Daha sonra hasta açılıyor, ince bağırsakları bağırsaklarından ayrılıyor ve yeni mesaneyle birlikte bağlantıların da tamamlanmasıyla işin büyük bölümü bitiriliyor. Prof. Dr. Balbay, tüm işlemlerin kapalı ve robotik olarak yapılmasının hem kendilerine hem de hastaya avantaj sağladığına dikkat çekiyor ve işlemi yaptıktan sonra kesi yerlerinden birini 4-5 santim büyüttüklerini söylüyor. Böylece daha önce ameliyatla çıkarılıp naylon poşet içinde karında saklanan mesaneyle birlikte lenf nodları ve çıkması gereken bütün organlar keseden çıkarılarak işlem sonlandırılıyor.


Balbay, bu işlemi bir yıl içinde 40 civarında hastaya uyguladığını söylüyor. Amerika Üroloji Derneği’nin, geçen yıl, dünyadaki vaka sayısıyla ilgili açıkladığı rakamın 160-170 civarında olduğuna ve şu ana kadar 200’e ulaşmış olabileceğine dikkat çeken Balbay, “Dünyadaki en büyük ikinci seriye sahibiz” diyor. Ameliyatın kapalı ortamda gerçekleştirilmesinin farkını ortaya koymak için hastaları iki gruba ayırarak bir gruba açık, diğer gruba robotik cerrahi yapılması gerektiğine dikkat çeken Balbay, “Komplikasyonların her iki grupta nasıl ve hangi sayıda görüldüğünün analizini istatistiksel olarak yapmak lazım” diyor.


Açık cerrahiyle yapılan ve iki litre kan kaybıyla bitirilen mesane kanseri gibi kanamalı bir ameliyatın, robotik cerrahi sayesinde 400-500 mililitre kan kaybıyla tamamlanabildiğini söyleyen Balbay, robotik cerrahinin ameliyat esnasında kan bulma gibi acil durumları önlediğine ve kan yoluyla geçen hastalıkları engellediğine dikkat çekiyor.


Fıtıklaşma olmuyor


Açık ameliyatlarda, kesilerin tekrar açılması, hastanın yeniden ameliyata alınması, iyileşen bazı hastalarda fıtıklaşma görülmesi, karın şekil bozuklukları gibi sorunlar meydana gelebiliyor. Oysa robotik cerrahide en büyük kesi 4-5 santimi aşmadığı için iyileşme ve fıtıklaşma problemleri yaşanmıyor.


Hangi cinste hangi ürolojik sorun?


Erkeklerde çocukluk çağında sünnet derisi açıklığının dar olması ve buna bağlı idrar yolu hastalıkları çok sık görülüyor. Doğumsal yapısal bozukluklara bağlı hastalıklardan olan mesane çıkışındaysa idrar yolu başlangıcında olmaması gereken kapak oluşumları görülebiliyor. Bunların her ikisi de idrar yolu enfeksiyonlarına ve tedavi edilmemeleri halinde böbrek yetmezliğine kadar gidebilecek hastalıklara neden oluyor.


Erkek çocuklarında testislerin normal yerine inmemesi de sık görülen hastalıklar arasında bulunuyor. Bu nedenle de doğumda testislerin yerinde olup olmadığının mutlaka kontrol edilmesi ve gerekli olması halinde yaşamın ilk 6 ayı içinde ameliyatla normal yerine indirilmesi gerekiyor. Kız çocuklarında en çok rastlanan ürolojik sorunlar arasındaysa; mesaneden böbreklere idrarın geri kaçışı anlamına gelen reflü hastalığı ve buna bağlı olarak geçirilen idrar yolu enfeksiyonları bulunuyor.


Kapalı ameliyatın avantajları


Laparoskopik cerrahide veya ürolojinin diğer sistem cerrahisinde bağırsaklar vücut dışına çıkarılmadığından, bağırsak fonksiyonları açık cerrahiye göre daha hızlı normale dönüyor. Bu hastalar daha az ağrı kesici kullanıyor ve hızla iyileşip hastaneden erken çıkıyor. Prof. Dr. Derya Balbay, “Bu sonucu mesane kanseri cerrahisinde de bekliyoruz” diye konuşuyor. Bağırsaklar dışarı çıkarmadan sıvı kaybına ve dış ortamda oluşan enfeksiyona engel olup iyileşme sağlayabileceklerini dile getiren Balbay, “Örneğin kanser ameliyatında mesaneyle prostatın da çıkarılmasıyla sinir yapılarının daha iyi korunmasını sağlamayı umuyoruz. Hastanın ameliyat sonrasında idrar tutma ve cinsel fonksiyonlarını daha iyi kazanacağını tahmin ediyoruz” diyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.