Son dönemlerde bel fıtığınız olmadığı halde beliniz çok mu ağrıyor, uzun süre oturunca veya ayaktayken belinizden kalçanıza doğru yayılan ağrılarınız mı var; özellikle başka bir rahatsızlığınız için bu aralar sık sık iğne mi olmak zorunda kaldınız. Dikkat edin, yalancı siyatik ağrısı olarak da bilinen Priformis Sendromu yaşıyor olabilirsiniz...

Belirtileri siyatik ile benzerlik gösterse de tamamen farklı olan Priformis Sendromu ile ilgili bilinmeyenleri Hisar Intercontinental Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Teoman Benli’den öğrendik.


Priformis Sendromu nedir?

İlk kez 1928 yılında Yeoman, hastalığı siyatik sinirin mikropsuz bir iltihabı olarak tanımlamıştır. Hastalık priformis kasının spazmı ile geçici veya kontraktürü ile kronik siyatik sinir basısına bağlı gelişerek, fıtıkların kök ağrılarını taklit eder. Bu nedenle hastalık “Yalancı Siyatik” hastalığı olarak da anılır.


Priformis Sendromu, temel olarak siyatik sinirinin priformis kası altında sıkışmasıyla ortaya çıkan genellikle bel fıtıkları ile karışan klinik bir olgudur. Tarihsel olarak, tekrarlayan kalça kas içi enjeksiyonların hastalığın gelişiminde önemli bir yeri olduğu düşünülür.


Gerçekte anatomik farklılıklar, priformis kasının sertleşmesi, eklem sertlikleri ve bazı dış faktörler hastalığa yol açar. Priformis kası, kuyruk sokumu omurlarının önünden başlayıp uyluk kemiğinin arka kısmına yapışan, yassı, piramit şeklinde oblik yerleşimli bir kastır. Kalça uzatılmış pozisyonda iken uyluğu dışa döndürür, ancak uyluk bükülü iken bacakların birbirinden ayrılmasına yardım eder.


Kalçaya gelen künt darbe ve kısa dışa döndürücü kaslarda hematom oluşumunu takip eden yumrulaşma siyatik sinir basısına neden olabilir. Bazen de kalçaya gelen şiddetli bir darbe siniri besleyen çok ince damarları tıkayıp sinirin harap olması sonucu benzer yakınmalara yol açabilir.


Priformis Sendromu neden oluşur?

Genel ve yaygın kanı, kas içi enjeksiyonlar sonrası görülebilen apse, kanama ve nedbe oluşumunun hastalığa yol açtığıdır. Ancak bu bilgi hakkında kanıt yoktur. Hastaların büyük kısmında kas içi enjeksiyon öyküsü de bulunmaz. Hastalığın diğer nedenleri olarak belde aşırı çukurlaşma, kasın anormal büyümesi ve sinir anomalileri (anatomik varyasyonlar) suçlanır. Alt kalça atar damarının yalancı anevrizması, beyin cerrahi girişimlerinde uzun süreli oturuş da diğer nadir nedenler arasında sayılabilir.


Vücut geliştirmeye yönelik spor yapanlarda, sıçrama sporu yapan atletlerde ve uzun mesafe koşucularında Priformis Sendromu’na rastlanır. Bu kişilerde priformis adalesinin aşırı gelişiminin hastalığın oluşumunda rol oynadığı düşünülmüştür. Priformis Sendromu ortalama %6 civarında görülmekle birlikte, kadınlarda erkeklere göre 6 kat daha fazla gözlenmiştir. Yanlış tanı konulanlar ve erişkin nüfusun %90’ının yılda en az bir kez bel ağrısı geçirdiği de göz önünde bulundurulursa; bu oranın daha fazla olduğu düşünülebilir.



Priformis Sendromu’nun klinik bulguları nelerdir?

Klinik olarak, bel fıtığına benzer belden kalçaya yayılan kök ağrısı tabloya hâkimdir. Kök basısı yapmayan veya az bir bası yapmasına karşın belirgin siyatik ağrısı yani belden kalçaya doğru yayılan ağrısı olan hastalarda Priformis Sendromu’ndan mutlaka şüphe ederiz. Hastaların %50’sinde darbe öyküsü vardır. Yaralanma, ya kalça üzerine direkt darbe ya da kalçanın burkulması şeklindedir. Derin elle muayenede priformis kasının hassas olduğu görülür.


Güce karşı, uyluğun zorla dışa açılması ve dışa döndürme, şiddetli siyatik ağrısı oluşumu (Pace Testi) ve hasta sırt üstü yatarken, uyluk düz uzatılmış iken içe döndürmeye zorlandığında ağrı görülmesi (Freiberg Testi) klinik tanıda oldukça yardımcıdır. Ayakta iken uylukta ve kalçada ağrı olması, oturmada güçlük, hasta yüzükoyun pozisyonunda iken ayakta gerginlik Priformis Sendromu’nun diğer klinik bulgularıdır. Priformis Sendromu’nda laboratuvar bulgularında özellik yoktur.


Geleneksel radyografilerde herhangi patoloji saptanmaz. Lomber bilgisayarlı tomografi ve Manyetik Rezonans (MR) inceleme, bel fıtığını ekarte etmek için yararlıdır. Priformis Sendromu tanısında en yararlı ve en doğru tanı yöntemi kalçanın MR incelemesi olup, siyatik sinir ve priformis kası net olarak belirlenebilir.

Priformis Sendromu’nun tedavisi nasıl yapılır?

Rehabilitasyonda priformis kasının uzatılmasına çalışılır. Bunun için germe egzersizleri ve pilates, uygulanan yöntemler arasındadır. Hastaya ayrıca ağrıyı ortaya çıkaracak aktivitelere kısıtlama getirerek günlük yaşam düzenlemeleri de tavsiye edilir. Bağdaş kurarak oturmak, uzun süre sert zeminde oturmak, sıçramalı sporlar yasaklanır. Her sabah evde germe egzersizleri yapması istenir.


Son yıllarda popülarite kazanan manipülatif rehabilitasyon programları ile sinir ve kas mobilizasyon tedavileri ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. İlaç tedavisi kısmen etkilidir. Ultrasonografi veya bilgisayarlı tomografi eşliğinde kortizon enjeksiyonun başarılı olduğuna dair yayınlar mevcuttur. Cerrahi tedavi, fizik tedavi ve enjeksiyona rağmen geçmeyen ağrısı olan hastalarda gereklidir. Kas, uyluk kemiğine yapıştığı yerden kesilerek gevşetilir.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.