“Migren çocuklarda görülmez” diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Tedavisi olmayan bir hastalık olduğuna inanıyorsanız yanlış bilgiye sahipsiniz. Eş-dost tavsiyesiyle aldığınız ilaçlarla migreni yeneceğinizden eminseniz bu düşünceyi hemen terk etmelisiniz. Her ağrıyı migren sayma düşüncenizden de kurtulmalısınız... İşte migrene ilişkin bilgiler...

Migren insanı yaşamdan bezdiren, hayat kalitesini bozan, sosyal ilişkilerini zedeleyen, işinden ayıran, aile düzenini yıkan bir hastalık. 21 ilde 5.323 hastayla yapılan bir çalışmaya göre; migren, köy ve kasabalarda yaşayanlara oranla şehirlerde yaşayanlarda 3 kat fazla görülüyor. Bu sorunla ülkemizde en sık Doğu Anadolu Bölgesi’nde, en azsa Ege Bölgesi’nde karşılaşılıyor. Ülkemizde yapılan araştırmalar migrenin kadınlar arasında en sık 18-55 yaş grubunda görüldüğünü gösteriyor. Öte yandan öğrenim düzeyi düşük ve eşinden ayrılmış kişilerde migrene daha yüksek oranlarda rastlandığı belirtiliyor. Sosyo-ekonomik düzey açısındansa migren prevalansı önemli bir farklılık göstermiyor.

Tedavide eş-dost etkili

Baş Ağrısı ve Ağrı Çalışmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Zarifoğlu, migrenin tedavisinin olduğunu söylerken, bu hastalığın teşhis ve tedavisinde en büyük engelin hastaların önemli kısmının doktora başvurmaması olduğunu belirtiyor. Migren hastalarının, çevrelerinden duydukları veya kendi bildikleri ilaçları kullanarak iyileşme çabaları hem tedaviyi engelliyor hem de büyük bir yanlış olarak nitelendiriliyor. Sık görülen sorunlardan birinin de hastaların doğru adres olan nörologlara başvurmak yerine, eş dost tavsiyesiyle hareket etmeleri olduğu belirtiliyor. Bu şekilde alınan ilaçların etkisizliği tedaviden sonuç alınmamasına neden oluyor. Bu durum, migrenin tam bir tedavisinin olmadığı yolunda yanlış bir kanıya ve umutsuzluğa yol açıyor. Oysa uzmanlar, migrenin spesifik ilaçlarla tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna dikkat çekiyor.

Çikolata ve şaraptan uzaklaşın!

Migrenli kişilerin çikolata, şarap, kafein, hava değişiklikleri, parlak ışığa maruziyet, yüksek irtifa, sigara kullanımı, açlık, bazı yiyecekler ve belirli kokular gibi tetikleyicilerden uzak durmaları gerekiyor. Ayrıca uykusuz olmamak, aç kalmamak ve yoğun stresten kaçınmak da migrenden uzak kalmayı kolaylaştıran öneriler arasında bulunuyor.

Bunları yanlış biliyorsunuz!

• Migren çocuklarda görülmez. (Yanlış. Çocuklarda da migren görülebilir.)

• Migren tedavisi olmayan bir hastalıktır. (Yanlış. Migren tedavisi olan bir hastalıktır.)

• Migren mutlaka benden çocuğuma da geçer. (Yanlış. Bulaşıcı bir hastalık değildir.)

• Migrenle ilaçsız tedaviyle baş edilebilir. (Yanlış. Migren ilaçsız tedavi edilebilen bir hastalık değildir.)

• Migren tanısı için mutlaka ileri tetkik gerekir. (Yanlış. Mutlaka ileri tetkik gerektirmez.)

Öncü dönemde hasta kas ağrısı çekiyor!

Atak başlamadan önce, migren hastalarının yüzde 60’ında öncü dönem bulguları olarak; sinirlilik, gerginlik, kas ağrıları, iştah değişiklikleri, idrar artışı ve ürperme gibi belirtiler ortaya çıkıyor. Prof. Dr. Mehmet Zarifoğlu, bu dönemi “aura” adı verilen sürecin takip ettiğini belirtiyor ve ekliyor: “Bu dönemde sıklıkla; görme alanında kararma, parlayıp sönen yıldızlar, renkli ve kesik kırık çizgiler görülüyor. Migrenlilerin yüzde 15-20’si aura dönemini yaşıyor. Bu durum, "auralı migren" olarak adlandırılıyor. Aura dönemini baş ağrısı dönemi takip ediyor.”

Haber: Ceyda Erenoğlu