Böbrek taşı olarak bilinen üriner sistem taş hastalığı toplumda çok sık görülüyor. Bu taşlar böbrekte konsantre olan mineral ve tuz kristallerinin birbirlerine yapışması sonucu oluşuyor. Üriner sistem taşlarına idrar kanalları (üreter) ile idrar torbasında da (mesane) rastlanabiliyor. Taşın kendiliğinden düşmesinde; şekli, boyutu ve kişinin idrar yollarının yapısal özellikleri önemli rol oynuyor. Genellikle boyutu 4 mm’ den küçük olan taşlar idrarla birlikte fazla belirti vermeden atılabiliyor. Buna karşın 7 mm’ den daha geniş çapı olan taşlarda çoğunlukla tıbbi yardım gerekiyor.


Anadolu Sağlık Merkezi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Cemil Uygur, “ABD verilerine göre her yıl 1000 kişiden biri böbrek taşları nedeniyle hastaneye yatırılıyor” diyor. Özellikle son yüzyılda üriner sistem taş hastalığının sosyo-ekonomik durumdaki yükselmeye paralel olarak arttığı görülüyor. Erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla rastlanan hastalık sıklığının, ABD verilerinde yüzde 12 olduğu belirtiliyor. Böbrek taşlarının yüzde 75–85’i kalsiyum ve buna bağlı oksalat maddesinden oluşurken, yüzde 10’luk kısmının ürik asit taşlarından meydana geldiği belirtiliyor.


Ağrı, kalça-kaburga arasında…

Üroloji uzmanları için taşa bağlı böbrek sancısı (renal kolik) sonrasında taşın davranışı büyük önem taşıyor. Taşların mesaneye inerken kanalları tıkaması ağrıya neden oluyor. Ağrı genellikle kalça ile kaburga arasında hissedilip yayılarak karın ve kasık bölgesine vuruyor. Ağrı şiddetinde 20 – 60 dakika aralıklı dalgalanmalar olduğu belirtiliyor. Tıkanma, idrar kanalındaki ritmik sağma hareketlerini ve böbrek kan akımını yavaşlatıyor. İdrar üretimi azalıyor ve böbrek lenflerinde akım artıyor.


Tedavi Seçenekleri

Üriner taş hastalığı, günümüzde tedavisi iyi tanımlanmış bir hastalık. Ciddi üriner enfeksiyon, idrar yapamama, böbrek fonksiyon bozukluğu gibi acil durumlarda zaman kaybetmeden üroloji uzmanına başvurulması öneriliyor. Tıkanıklık nedeniyle üriner enfeksiyonun kontrol edilememesi acil müdahale nedeni olabiliyor. Kolik atakları sırasında aşırı mide bulantısı ve kusma nedeniyle ağızdan beslenemeyen, sıvı alamayan, yaşlı ve ciddi ağrı yaşayan hastaların sağlık kurumlarında gözlem altında tutulması gerekebiliyor.


Sadece böbreklerimiz değil dişlerimiz de taşlı!

Diş taşı oluşum miktarı tükürük yapısına bağlı...

İnsanların yüzde 98’inde bulunan diş taşları, önlem alınmazsa önemli sorunların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Yaygın görülen bu soruna bazen “Gingivitis” adı verilen dişeti iltihabı da eşlik ediyor. Diş taşı oluşumuna erkeklerde, kadınlara göre daha fazla rastlanıyor. Bu, erkeklerin tükürük bezlerinin daha büyük ve tükürük akış hızlarının daha fazla olmasından kaynaklanıyor. Ayrıca erkeklerde sigara ve puro alışkanlığının daha yüksek olması da bu soruna bu cinste daha sık rastlanmasıyla sonuçlanıyor.


Anadolu Sağlık Merkezi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Alper Çıldır, “Diş taşı dişle dişeti arasında, bu dokulara yapışık olarak kireçlenmiş veya kireçlenmekte olan birikimlere verilen isimdir” diyor. Diş taşları, tükürük bezlerinden salgılanmakta olan sıvı materyalin içindeki minerallerle kalsiyum tuzlarından kaynak alıyor. Her birey günlük 1 litre tükürük salgılıyor. Diş taşı oluşum miktarı, tükürüğün akış hızına ve içindeki mineral yapısına bağlı olarak değişiklik gösteriyor.


Diş taşı en çok kimlerde görülüyor?

  • Düzenli diş fırçalama alışkanlığı olmayan bireylerde
  • Diş çapraşıklığı olanlarda
  • Sıklıkla hazır gıdalarla beslenen ve taze meyve-sebze tüketimi az olan kişilerde
  • Genetik olarak ailesinde tükürükteki minerallerin fazla olduğu bireylerde
  • İçme sularında kalsiyum miktarının normalden fazla olduğu bölgede yaşayanlarda
  • Sigara kullananlarda
  • Tükürük akış hızı fazla olanlarda

Dişeti hastalıkları olabiliyor…

Diş taşı olan bireylerde ciddi dişeti hastalıkları oluşabiliyor. Diş taşının içerisinde milyarlarca bakteri bulunduğu için diş çürüklerinin oluşumunda da artış görülüyor. Diş taşları diş hekimi tarafından özel aletlerle ortadan kaldırılıyor. Daha önceleri bu işlem kanca şeklindeki el aletleriyle saatlerce sürerken günümüzde bu temizlik özel ultrasonik aletler ve hava-su jetleri ile yapılıyor


Tedavi edilmemesi hastalık nedeni!

Tedavi edilmeyen diş taşı ciddi dişeti hastalıklarına neden oluyor. Sağlıklı dişler zamanla kemik desteklerini yitiriyor ve diş kayıplarına kadar giden bir hasar oluşuyor. Bu durum sosyal hayatı önemli ölçüde etkileyecek derecede ağız kokusu nedeni olup çürük oluşumunu hızlandırıyor.


Haber: Ceyda Erenoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.