Yaz mevsiminin gelmesi ile göz nezlesi gibi alerjik göz hastalıklarının geride kaldığı düşünülebilir. Ancak sanılanın aksine gözlerde alerji ve enfeksiyon yaz döneminde de görülmeye devam edebiliyor. Bu hastalıkların özellikle tatil dönemlerinde artış gösterdiğini belirten Acıbadem Bakırköy Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, “Yaz tatilinde gözler sıklıkla deniz, havuz, kum ve güneş ile doğrudan temas halinde. Bu temas da alerji, enfeksiyon ve göz iritasyonu gibi hastalıklarının artmasına neden olabiliyor” diyor.


Tatilde havuza girebilirsiniz, ama…

Tatildeki göz hastalıklarının en belirgin nedenlerinden biri havuz kullanımı. Havuz ortamında kişisel hijyene yeterince dikkat edilmemesi, havuzun gereğinden az ya da fazla klorlanması ve gerekli sıklıkla temizlenmemesi görme kaybına kadar gidebilecek enfeksiyonlara neden olabiliyor. Bazı durumlarda hijyen koşullarının yerinde olması bile göz sağlığı için tüm tehlikeyi ortadan kaldırmıyor çünkü havuzlar yeterince temiz bile olsa klor seviyesi iyi ayarlanmadığında gözlerde yine de alerjiye neden olabiliyor. Dr. Emel Çolakoğlu, “Havuzdaki klor gözde kızarıklık, batma ve yanma gibi şikayetlere neden olabiliyor. Klor seviyesinin iyi ayarlanmaması ve gerekli hijyenin sağlanmaması ise gözlerde inatçı mikroorganizmaların üremesine ve görme kaybına kadar gidebilecek sağlık sorunlarına yol açabiliyor” diyor. Dr. Çolakoğlu, tüm bu riskleri ortadan kaldırmak için havuzda gözlerin direk su ile temasından kaçınmak ve mutlaka her defasında yüzücü gözlüğü kullanmak gerektiğine dikkat çekiyor.


Lens kullananlar daha dikkati olmalı!

Lens kullanımı her mevsim dikkat edilmesi gereken bir konu. Ancak yaz tatilinde sürekli açık alanda olmak, rüzgar, kum, tuz, klor derken lensler için standart hijyen şartlarını korumak imkansız hale gelebiliyor. Dr. Çolakoğlu lens kullananların tatilde çok daha dikkatli olması gerektiğini belirterek, “Kontakt lens tatilde gözlükten daha fazla tercih ediliyor çünkü kullanım kolaylığı sağlıyor. Gözlüğün ıslanma, güneş kremi olma, lekelenme ve kaybolma ihtimali daha yüksekken lens daha kolay kullanılıyor. Hatta kişi lensi olduğunu bile unutarak rahat davranmaya başlıyor. Ancak bunun aksine, lens kullanırken çok daha dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle havuz ve denize lens ile girilmemesi ve mutlaka yüzücü gözlüğü kullanılması önemli. Yine tüm gün açık alanda olmaktan kaynaklanan göze yabancı bir cisim kaçması ihtimali de tatil dönemlerinde artabiliyor. Bu durumda lens kullanan kişinin lensini hemen çıkarması, gözünü kaynatıldıktan sonra soğutulmuş su ya da suni gözyaşı ile bolca yıkaması ve mikroskobik muayene için göz doktoruna gitmesi gerekiyor” diyor.


Göz çevresine güneş kremi sürülmeli mi?

Güneş kremi yazın özellikle de tatil döneminde daha çok önem kazanıyor. Tatilde direk güneş ışığına daha çok maruz kalınıyor ve hava sıcaklığı gölgede bile daha yüksek oluyor. Bu nedenle başta çocuklar olmak üzere herkesin 11.00-16.00 saatleri arasında mutlaka güneş kremi kullanması gerekiyor. Ancak güneş kremini yüzde kullanırken göz sağlığını koruyacak önlemler almak çok önemli. Dr. Çolakoğlu, yüz için kullanılan kremlerin vücut kremlerinden farklı olarak göz çevresindeki ciltle tam uyumlu ve non-alerjik olması gerektiğini belirtiyor ve sözlerine şunları ekliyor: “Göz çevresine güneş kremi uygularken gözle direk temas ettirmemek, dikkatli sürmek ve sprey kremler yerine kontrollü şekilde kullanılabilen sürülebilir kremler kullanmak gerekiyor. Kremin gözle temas etmesi durumunda ise mutlaka bol su ile yıkamak önemli.”

Klimalar göz hastalıklarına davetiye çıkarıyor

Dr. Çolakoğlu yaz aylarında ve tatillerde sıklıkla tercih edilen klimalarda üreyen mikropların göz enfeksiyonuna yol açabildiğine dikkat çekerek, “Klimadan çıkan hava direk olarak göze temas ettiğinde, hem mikropların enfeksiyon oluşturmasına hem de göz kuruluğuna yol açabiliyor. Ciddi sağlık sorunlarına neden olabilecek bu enfeksiyondan korunmak için klimanın direk göze üflememesi ve klima bakımlarının aksatılmadan yapılması gerekiyor” diyor.


Direk güneş ışığı kalıcı hasarlara neden olabiliyor

Gözlerin direk olarak güneş ışığına maruz kalması uzun vadede göz sağlığını son derece olumsuz etkiliyor. Bu tehlikenin boyutlarına dikkat çeken Dr. Emel Çolakoğlu, “Güneş gören ülkelerde erken yaşta katarakt riski, güneş görmeyen ülkelere oranla 5 yaş daha erken. Direk olarak ultraviyole ışınlara maruz kalma durumunda korneal ödem ve tekrarı halinde korneada kalıcı hasar meydana gelebiliyor. Bununla birlikte retina tabakasının bozulması ve ‘sarı nokta hastalığı’ gibi ciddi görme kayıplarına gidebilen retina dejenerasyonları da yine direk güneş ışığının yaydığı tehlikeler arasında” diyor. Böyle bir riski ortadan kaldırmak için yazın mutlaka güneş gözlüğü kullanmak gerektiğini belirten Dr. Çolakoğlu, sözlerine son olarak şunları ekliyor: “Yüz yapısına uygun, geniş çerçeveli, camları gerekli testlerden geçmiş bir güneş gözlüğü kullanmak gerekiyor. Gözlüğün camlarının çok koyu olması ultraviyole koruyuculuğunun yüksek olduğu anlamına gelmiyor, aksine kontrastı arttığından kalitesiz koyu bir cam göze ciddi hasar verebiliyor. Bu nedenle camın rengine değil cam kalitesine dikkat etmek gerekiyor.”


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.