Yüz profilini oluşturan diş ve çene yapısı, yüz estetiği açısından en az burun şekli kadar önem taşıyor. Fakat bazı durumlarda diş dizilimi ve diş özellikleri sebebiyle çene yapısında bazı bozukluklar meydana gelebiliyor. Yüzün diğer kısımlarıyla uyum içinde olması gereken çenede, estetik ve fonksiyonel problemler oluştuğunda ise, uygunsuz çiğneme, ısırış, konuşma ve solunum bozukluğu gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Dental Plus İstanbul’dan Ortodonti Uzmanı Prof. Dr. Serdar Üşümez uyarıyor: “Çene problemleri, tedavi edilmediği takdirde diğer ağız problemlerine zemin hazırlayabiliyor. Zamanla dişlerin düzensiz aşınması, çürüklerin oluşması ve ilerleyen dönemde diş kayıplarının yaşanması da bu problemlerin başında geliyor.”


Şüphesiz herkes orantılı hatları olan bir yüze ve gülümserken dikkat çeken dişlere sahip olmak ister. Fakat bu konuda her birey yeterince şanslı olamıyor. Kişiler, bilhassa çene bölgesinde alt çene ve üst çene ilişkili birtakım problemler yaşayabiliyor. İki çenenin birbirini karşılamaması, alt çenenin üst çeneye oranla daha önde ya da daha geride konumlanması, çenenin normalden büyük ya da küçük olması gibi estetik problemleri olan bu kişiler de uygun tedavi yöntemleri arıyor. İşte tam bu noktada devreye ortognatik cerrahi uygulamaları giriyor. Estetik çene ve yüz cerrahisi olarak adlandırılan ortognatik cerrahi, alanında uzman bir ortodontist ve bir plastik cerrah tarafından uygulanıyor. Bu teknik hastalara, çene ucu, alt çene ve üst çenede veya tamamında aynı anda tedavi imkanı sunuyor.


İlk aşama, çenenin modellendirilmesi


Ortognatik cerrahi planlaması yapılırken ilk olarak, hastanın üst ve alt çenesinin ölçüleri alınır. Bu ölçülere göre çene, alçı ile modellendirilerek tüm detaylarıyla incelenir. Daha sonra alt ve üst çene kemikleri, çene eklemleri, panoramik ve sefalometrik gibi geleneksel röntgenler veya üç boyutlu görüntüleme sistemleri ile analiz edilir. Tüm bu değerlendirmeler sonunda hastaya uygulanacak cerrahi işlemler kararlaştırılır. Uygun cerrahi işlem netlik kazandığında ise, hastanın dişlerinin ameliyata hazırlanması için ortodontik tedaviye başlanır. Dişler gereken dizilime kavuştuğunda da hasta, çenesinin yeniden konumlandırılabilmesi için operasyona alınır. Bu operasyonla, birbirini karşılamayan çene kemikleri yeniden yapılandırılır ve ardından çene, doku dostu minik vidalarla ve plakalarla sabitlenir.



18 yaş sınırı önemli


Ortognatik cerrahi, çene eklemleri ilişkili faktörler nedeniyle çiğneme, ısırma, yutma ve konuşma problemleri yaşayan herkese uygulanabilir. Ayrıca kronik çene-çene eklemi ağrıları olan ve iki çene arasında kapanış bozuklukları bulunan tüm hastalara ortognatik cerrahi planlanabilir. Ancak yüz kemiklerinin gelişimi dikkate alındığından ortognatik cerrahi operasyonlarının çoğunlukla 18 yaşından sonra uygulanması uygun olacaktır.


Çene problemleri, başka sorunları beraberinde getiriyor


Çene problemleri tedavi edilmediği takdirde ciddi ağız problemlerine zemin hazırlayabiliyor. Zamanla dişlerin aşınması, çürüklerin oluşması, ilerleyen dönemde diş kayıplarının yaşanması da bu problemlerin başında geliyor. Bunların yanı sıra alt çene eklemlerinde ağrı ve ileriki süreçte görülen çene kilitlenmeleri de yaşanabilecek diğer problemler arasında yer alıyor.


Çene estetiği ile yaşam kalitesi artıyor


Ortognatik cerrahi ile yalnızca alt ya da üst çene düzeltilebildiği gibi, çift çene ameliyatı adı altında her iki çeneye de müdahale edilebiliyor. Genel anestezi ile yapılan operasyon sonunda hastalar, ameliyat öncesine oranla daha estetik bir görüntü kazanırken, konuşma ve çiğnemeleri ise daha iyi duruma geliyor. Böylelikle hasta yaşam kalitesinde artış yaşarken, varsa nefes problemleri de ortadan kalkıyor.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.