Yazar-şair Murathan Mungan’ın bir zamanlar Yeni Türkü’nün solisti Derya Köroğlu’yla aşk yaşadığı, birçok şiirini Köroğlu’na yazdığı, Köroğlu’nun da bu şiirleri yorumladığı yıllardır konuşuluyordu.


Bu şehir efsanesi hakkında, Mungan ilk kez açıklama yaptı. Kendi internet sitesine ‘Tatsız ve zorunlu bir açıklama’ başlığıyla bir yazı yazan Mungan, “Biz Derya Köroğlu’yla değil sevgili olmak, yakın arkadaş bile sayılmazdık” dedi. İşte o yazı:


‘Bu sefer işin tadı kaçtı’

“Yeni Türkü’nün solisti Derya Köroğlu’yla bir zamanlar sevgili olduğumuz saçmalığını ilk duyduğumda gülüp geçtim. Hatta Derya’yla birlikte güldük. Ama bu sefer işin tadı kaçtı; oradan buradan duyduğu yalan yanlış her şeyi fütursuzca sosyal medyaya aktarmada sakınca görmeyen sorumsuz insanlar sayesinde bu durum sıradan bir yalan, ucuz bir yakıştırma olmaktan çıkıp konuşulabilir bir şeymiş sanılmaya başlandı.


Derya’yla değil sevgili olmak, yakın arkadaş bile sayılmazdık. Tanıştığımız sıralarda arkadaşım Meral Özbek’le evlendi. İkinci eşi Sibel Erülgen'de ahbabımdır. Gördüğüm kadarıyla Derya, üçüncü evliliğini yaptığı eşi Ayşe Özgür Köroğlu’y a mutlu bir yaşam sürdürüyor. Anlayacağınız, sosyal medya uydurmacılarının yalanlarıyla bizim hayatımız birbirini hiç tutmuyor.


Derya, hayatımda gördüğüm ‘heteroseksüel’ olup da ‘homofobik’ olmayan insanlardan biridir. Olayların mizahi yanına takılmayı bilen muzip özelliğiyle, tüm bu söylentiler karşısında bıyık altından gülümseyip geçti. Bu saçmalıktan bir süre sonra rahatsız olduysa da, bir açıklama yapma gereği duymamış olması bile olgunluk göstergesi sayılmaz mı? Medya karşısında hep ‘Yeni Türkü ’ olarak gözükmek istedi, özel hayatını ‘magazine etmekten’ kaçındı. ‘Cezası ’ bu mudur?


‘Homofobik bir cezalandırma’

Benim güya onun için ‘Olmasa Mektubun’, ‘İstersen Hiç Başlamasın’ gibi şiirler yazıp, Derya’nın da karşılık olarak bunları bestelemiş olması zırvalıklarına gelince... ‘Söz Vermiş Şar kılar’ kitabım da şarkılarımın yazılma serüvenlerini anlatırım, ‘Stüdyo Kayıtları ’ kitabımda değinirim, ama okuyan kim! Bir işin aslını öğrenmek yerine, oradan buradan duydukları yalan yanlışla kirli merakları kışkırtmak varken... İki şarkının da bestecisi Köroğlu değildir.


İlk şarkı Yunanlı Manos Loizos’undur. Söyleyeni ‘fonetik olarak’ rahatlatsın diye, ‘O la se thimizun’u ‘Olmasa mektubun’ yapmıştım. Ortada ne ayrılık vardı ne de mektup!


İkinci şarkının bestecisiyse Selim Atakan. ‘Şarkıcı Kız Kezban’ın Önlenebilir Tırmanışı ’ adlı müzikal için yazılmış bu şarkı; benim ruh halimi değil, Kezban’ın ruh halini yansıtır.


İstanbu l’a taşındığımız yıllarda söz yazarı ve besteci olarak iş birliği içine girdik Derya’y la, dostluğumuz, arkadaşlığımız pekişti. Ben kendimi ve kimliğimi hiç gizlemedim ama mahremimi korumaya hep özen gösterdim. Sanırım burada benim kimliğini açıkça üstlenen varlığımdan ötürü çevremdekileri de içini çeken homofobik bir cezalandırma mekanizması işliyor. Yazdığım şarkıları söylemekten başka bir ilgisi olmayan ‘heteroseksüel’ bir adamı ısrarla sevgilimmiş gibi göstermek, hakkımızda asılsız hikâyeler uydurmak, kaç yıldır onca insanın anılarına eşlik etmiş bu şarkılara yalan tarihler yazmaya kalkışmak tek kelimeyle ayıptır. Benim diyeceklerim bu kadar. Umarım utanırsınız.”


Hazırlayan: Zafer Akbaş

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Ne derlerse desinler murathan mungani seviyoruz ve saygi duyuyoruz
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.