Görülmemiş bir tufan, elektriksiz kalan milyonlar, sayısız kazalar, trafik tıkanıklığı ve kalp kırıklığı – “Sandy Kasırgası: Neler Yaşandı” belgeseli gerçekte neler olduğunu ve hangi şartlarda tekrar olabileceğini sorguluyor.

Ölümcül fırtınalara ve şiddetli yağışlara yol açan saatte 145 kilometre hızla esen rüzgarın nasıl milyonlarca insanı yerlerinden ettiğini ve elektriksiz bıraktığını anlatan belgeselde, özellikle New Jersey ve New York bölgeleri hala kasırganın yarattığı tahribatın yaralarını sarmaya çalıştığını görüyoruz. Belgeselde, Karayiplerden Doğu sahiline kadar birçok yerde 200’den fazla can alan bu ölümcül kasırganın neden ve nasıl büyüdüğü, 21.yüzyılda böylesine yıkıcı bir doğa olayının geleceğinin nasıl öngörülemediği tartışılıyor.

Ölümcül fırtınalara ve şiddetli yağışlara yol açan saatte 145 kilometre hızla esen rüzgârın nasıl milyonlarca insanı yerlerinden ettiğini ve elektriksiz bıraktığını anlatan belgeselde özellikle New Jersey ve New York bölgeleri hala kasırganın yarattığı tahribatın yaralarını sarmaya çalıştığını görüyoruz. Belgeselde, Karayiplerden Doğu sahiline kadar birçok yerde 200’den fazla can alan bu ölümcül kasırganın neden ve nasıl büyüdüğü, 21. yüzyılda böylesine yıkıcı bir doğa olayının geleceğinin nasıl öngörülemediği tartışılıyor.

Sandy Kasırgası: Neler Yaşandı aynı zamanda konuyu kasırgaya tanıklık eden kişilerin, hava durumu bilirkişilerinin ve fırtına avcılarının ağzından ele alıyor. Örneğin, belgeselde New York’taki ConEd Enerji Santrali’nde gerçekleşen patlamayı evinden görüntüleyen bir tanığın çektiği videoyu göreceğiz. Brooklyn’de yaşayan bir belgesel yönetmeni olan John Mattiuzzie yaşadıklarını şu cümlelerle özetliyor “Sanki bir bilim kurgu filmindeydik ve herkes çığlık çığlığa bağırıyordu”.

Ve bir ailenin evlerinin dışında düşen üç ağacı telefon kamerasıyla çektikleri görüntülere tanıklık ediyoruz. Daha önce hiç böyle bir şey hissetmediğini söyleyen Joen Mateer “ev kendimizi en güvende hissettiğimiz yer ve burada tehdit altında olduğunu bilmek son derece korkutucu... Sanki bir korku filminin içindeymişim gibi hissettim” dedi.

Aynı zamanda New York İtfaiye Teşkilatı Sosyal Medya Müdürü Emily Rahimi’nin felaket esnasında 911’a ulaşamayan yüzlerce insanın Twitter mesajlarına nasıl cevap verdiğini ilk kez dinleyeceğiz. “Bu kasırga kesinlikle bir 21.yüzyıl kasırgasıydı. Sanıyorum, yardım için sosyal medyanın kullanıldığı ilk kasırga”.

"Sandy Kasırgası’nın tarihe geçecek kadar yıkıcı bir fırtına olduğu rakamlarla kanıtlandı. Hurricane – büyük ölçekli, yol açtığı tahribat açısından şok edici ve bütün bir kenti yeniden yapılandıracak güçte” diyen NGCI Uluslararası İçerik Başkanı Hamish Mykura sözlerine şu şekilde devam etti. “Bu belgesel fırtınanın yarattığı trajik olayları kayda değer fotoğraflarla gözler önüne seriyor – Manhattan sokaklarında yüzen arabalar, dev dalgalar tarafından yutulan mahalleler. Sandy Kasırgası belgeseli doğanın beklenmedik gücünün milyonlarca insanı evlerinden edecek yıkıcı hasara nasıl ulaştığını anlatıyor.”

Pioneer Production Program Başkan Yardımcısı Jeremy Dear ise “Sandy Kasırgası New York ve New Jersey’i yerle bir etti ve yüzlerce milyonlarca insanı etkiledi. Daha önce saatlerce hava durumu programı yaptık ancak bu fırtınanın doğası onu gerçekten sıradışı yapmaya yetiyor. Bu belgesel tanıklarından gözünden çekilen görüntüler, bilgisayar animasyonları ve uzmanlarla gerçekleştirilen röportajlarla Sandy’nin yarattığı hasarın gerçek neden ve sonuçları inceleniyor.” diye konuştu.

“Sandy Kasırgası: Gerçekte Neler Oldu” belgeseli 26 Kasım Pazartesi günü saat 23:00’te National Geographic Channel’da prömiyer ediyor. Belgesel bu ay boyunca 171 ülkede yayınlanacak.