Osmanlı Sarayı’nda Harem kadınları hamamdan sonra hoş kokular sürerdi.

Osmanlı’da her dönemin bir kokusu vardı ve bu kokular padişahların isimleriyle anılırdı.

Harem’dekilerle beraber Saray’da kullanılan kokuların arşivi, bugün Paris’te Louvre Müzesi’ndedir. Arşivde kokuların özellikleri ve nasıl kullanıldıkları da yer alır.

1800’lerde Osmanlı buhur ve pastillerinin Fransa’da ilgi gördüğüne Fransızca kayıtlarda rastlamak mümkündür.

Buhur suyu sandal, öd ve sedir ağacı gibi güzel kokulu ağaç parçaları ile misk, amber ve gül suyu kullanılarak elde edilirdi. Buhur Suyu saray mensuplarına billur şişeler içinde sunulurdu. Yemekten sonra eller bu suyla temizlenirdi.

Bu ilginin sebebi Londra’daki bir sergiye dayanır. 1862’de Londra’daki sergiye gönderilen 40 koku 83 madalya kazanır.

Harem kokuları arasında, kalıcılığı ve verdiği keskin his ile en etkileyici olanın kehribar bazlı “Hürrem Sultan Kokusu” olduğu söylenir. Günlük kullanılan “Harem Kokusu” ve lavanta içeren “Cariye Kokusu” ise hafiftir.

Haremde kullanılan kokuların içeriğinde genellikle gül, yasemin, zambak, sümbül, kâküle, tarçın, karanfil, ıtır, sandal, sedir ve öd ağacı özleri bulunur.

Topkapı Sarayı’nda içinde saray kokuları yer almış billur şişeler görülebilir.