TV8’de yayınlanan "Aramızda Kalmasın" adlı programda, Türk edebiyatının usta kalemi Sabahattin Ali'ye ait 'Kürk Mantolu Madonna' adlı eserin beyazperdeye uyarlanacağı, Maria Puder karakterini ise Beren Saat'in canlandıracağı konuşulurken, sunuculardan Funda Özkalyoncuoğlu kitaptaki 'Madonna'yı ünlü müzisyen Madonna sandı.


Türk edebiyatının önemli isimlerinden olan Sebahattin Ali’nin çok okunan eseri “Kürk Mantolu Madonna”nın önümüzdeki sezon sinema filmine uyarlanacağı duyurulmuştu. Ünlü senarist Ece Yörenç’in senaryosunu yazacağı bilinen filmin başrolünde Beren Saat’in oynayacağı öğrenilince haber çok konuşulur oldu.


“Aramızda Kalmasın” programının sunucularından Jess Molho, Kürk Mantolu Madonna’nın nasıl bir film olabileceği hakkında konuşurken diğer sunucu Funda Özkalyoncuoğlu lafa girerek şunları söyledi:

“Ben okudum kitabı. Kitaplar filme uyarlanınca ben sevmiyorum o işi, olmuyor, dünyada da örnekleri böyle. Burada Madonna’nın hayatı da enteresan olabilir bizim için, aşkları, ilişkileri filan…”


Sunucu Jess Molho ile birlikte kitabı yorumlayan Özkalyoncuoğlu, şarkıcı Madonna’nın hayatının Türk filminde anlatılmasının ilginç olabileceğini söyledi.




Özkalyoncuoğlu’nun açıklamaları üzerine “bu 1943 yılında yayınlanmış bir kitaptır” diyerek durumu düzeltmeye çalışan Jess Molho’ya “Madonna var mıydı o yıllarda?” diyerek tepki veren Özkalyoncuoğlu, uyarlamanın Madonna üzerinden yapılacağını düşündüğünü söyleyerek toparlamaya çalışsa da, başarılı olamadı.


Kalyoncuoğlu kitabı okumuş, herkes okumalıymış

Film uyarlamasının ısrarla Madonna üzerinden olacağını ‘düşündüğünü’ vurgulayan Kalyoncuoğlu, “Kitabı okudum ama sana anlatabileceğim, altını çizebileceğim bir nokta yok. Sabahattin Ali çok önemli bir yazar. Herkesin onun kitaplarını okuması lazım ama nasıl olacak bilmiyorum, senaryoyu gözümde canlandıramadım” ifadelerini kullandı.


Çok geçmeden “Kürk Mantolu Madonna”, Twitter’da trend topic oldu.














Kürk Mantolu Madonna ne anlatır?

Sıradışı bir aşk hikayesini anlatır Kürk Mantolu Madonna. Düzenin silikleştirdiği karakterlere, yaşamın eninde sonunda biteceğine ve aşkın ölümsüzlüğüne dair güzel sorular getirir insanın aklına. Aşka olan tutkuyu en derin şekilde anlattığı romanlarından biridir Kürk Mantolu Madonna. İlk olarak 1943 yılında Hakikat Gazetesi’nde tefrika olarak yayımlanmıştır.





Raif Efendi, 20’li yaşlarında babasının isteği üzerine gittiği Berlin’de bir sanat galerisini ziyaret eder. Galerideki tablolar arasında bir sanatçının (Maria Puder) otoportresini görür ve tablodaki kadını hiç tanımamasına rağmen platonik olarak aşık olur. Raif Efendi, tablodaki portrenin Andrea Del Sarto’nun “Madonna delle Arpie” isimli tabloda resmedilen Madonna’nın portresine benzediğini düşünür. Tabloya o kadar hayran olur ki fırsat buldukça tabloyu görmeye gider. Bu ziyaretlerden birinde, bir kadın onun yanına gelir. Bu kadın, tablonun sahibi olan sanatçı Maria Puder’dir. Tablo da kendi otoportresidir.


İki farklı karakterdeki bu iki insan arasında uzun süren bir arkadaşlık ve ardından büyük bir aşk başlar. Raif, babasının öldüğünü öğrenince Havran’a dönme kararı alır. Maria ile burada mektuplaşmaya devam edecektir. Ancak, birkaç mektuptan sonra, Maria’nın mektupları kesilir. Raif için asla bitmeyecek olan kasvetli günler başlar ve sevmediği bir kadınla evlenir. Ancak, mektupların kesilmesinden tam on yıl sonra Raif, Maria’nın bir akrabasını Ankara’da görür. Maria’nın öldüğünü öğrenir. Yanında bir de kız çocuğu vardır. Maria’nın kuzeni, bu çocuğun Maria’nın olduğunu ve babasının bir Türk olduğunu ama kim olduğunu bilmediklerini söyler.


Raif Efendi, kendi ölümünün de yaklaştığını anladığında, tuttuğu günlüğün yakılmasını genç iş arkadaşı Rasim’den rica eder. Genç iş arkadaşı da Raif Efendi ile ilgili bu gizemi çözmek ve onu daha yakından tanıyabilmek için defteri okur.


Sebahattin Ali kimdir?

25 Şubat 1907’de şimdiki Bulgaristan topraklarında dünyaya gelen Sebahattin Ali, gençlik yıllarında çeşitli şehirlerde öğretmenlik yaptı. Görev yaptığı bir okulda komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle ceza aldı ancak daha sonra yazdığı eserlerle öyle olmadığını kanıtladı.


1935 yılında Aliye Hanım'la evlendi ve Filiz Ali adında bir çocuğu oldu. 1940'lı yıllarda ise İçimizdeki Şeytan adlı romanı çeşitli tartışmalara neden oldu ve Nihal Atsız'ın İçimizdeki Şeytanlar adlı eseriyle karşılık buldu. Kürk Mantolu Madonna romanını ise ikinci kez askere alındığı dönemde yazdı.


İlerleyen dönemlerde ailesini Ankara'da bırakarak İstanbul'a geldi ve Aziz Nesin'le beraber Markopaşa adındaki mizahi dergiyi çıkardı. Derginin siyasi bir eğilime yönelmesinden sonra hakkında çeşitli davalar açıldı ve tutuklanmasına karar verildi. Yine bu dönemlerde Sırça Köşk adlı eseri Bakanlar Kurulu tarafından toplatıldı. Ekonomik anlamda zor duruma düşen Sabahattin Ali, bir dönem nakliyecilik yaptı. Türkiye’den ayrılmak istediğinde kendisine pasaport verilmedi. Bulgaristan sınırından kaçmak isterken öldürüldü.


Toplumcu gerçekçi türde verdiği eserler yıllar boyunca Türk edebiyatının önemli eserleri arasında sayılan Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan adlı romanları da çok konuşuldu. Kürk Mantolu Madonna ise 5’ten fazla dile çevrildi.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.