Aile albümlerinde sararmış, bazen de albümden çıkmış sandıklara, kutulara kapanmış, çekmece diplerinden karşınıza çıkan, ne yapacağınızı bilmediğiniz vesikalıkları, elele-kolkola, gülümseyen-kahkaha atan suretleri toplayın. Mektupları, kimlik kartlarını ve kartvizitleri de...



İster fotoğraf ister video çekin, isterseniz ses... Pes etmeden kaydedin. Birlikte yaşadıklarınızı, sorularınıza aldığınız yanıtları bir defterde biriktirin. Kesinlikle işe yaracak. Çünkü Türkiye'de biri var ki, insana aile belgeseli çektiriyor, daha doğrusu çekmeyi öğretiyor. Yıllarca basın fotoğrafçılığı ve fotoğraf editörlüğü yapan Galata Fotoğrafhanesi Fotoğraf Akademisi kurucu koordinatörü Yücel Tunca ile Türkiye'de ilk kez eğitimini vermeye başladığı aile belgeselini konuştuk.


Nostalji, aidiyet, kimlik

Yücel Bey, aile kavramını iki yönden ele alıyor: “Kan bağıyla ilişki içinde bulunduğumuz ve kan bağı olmaksızın seçmiş olabileceğimiz ailelerimiz var” diyor. Aile belgesellerinin konusunu, işte “bunlardan herhangi birinin büyük ilişkiler ağına ya da daha bireysel bazda daraltılmış parçalarına görsel bir yaklaşımla eğilmek” oluşturuyormuş. Güçlü bir alt tema ihtiyacıyla insanlar; nostalji, aidiyet, gelenekler, toplumsal kimlikler, ekonomi, sağlık, kayıplar, aileye yeni katılımların değiştirici etkisi gibi pozitif veya negatif olay ve duyguları aile belgeselleri kapsamında ele alabiliyorlarmış. Tunca, “Bazen mutlu mesut, bazen de sarsıcı, üzücü ve fakat her daim hayata dair ilgi çekici hikâyeler çıkabiliyor ortaya” diyor ve ekliyor:



“Aile hikâyelerinin çok bireysel ve özel olduğunu düşünenler var, fakat birimizin anlatacağı aile hikâyesinde mutlaka bir başkası kendinden parçalar buluyor. Çünkü aile, hem kurumsal olarak hem de duygusal olarak birçok pozitif ve negatif durumu içinde barındırıyor. Farklı insanların anlattıklarında kendimizi bulmamızın en büyük sebebi de bu paydaşı olduğumuz durumlar.”


Bu noktada Tunca, şu linki örnekliyor: http://larrysultan.com/gallery/pictures-from-home


Herkes yapabilir

Kişisel belgesel veya sosyal belgesel alanlarında da olduğu gibi aile belgeseli yapmak için hiçbir ekipman sınırlaması yokmuş. Tunca, “Önemli olan; anlatılacak hikâyenin kendisi ve bu anlatının ihtiyaç duyduğu görselliğin uygun biçimde tasarlanması” diyor. Tüm belgeseller gibi bu alanın da ciddi bir tasarım alanı olduğuna dikkat çekiyor ve şu linki örnek veriyor: http://www.dianamarkosian.com/inventing-my-father )


Anlatacaklar; cep telefonu veya fotoğraf makinesiyle kaydedilen görüntülerle anlatılabilirmiş: “Video çekebilir, ses kayıtları yapabilirsiniz. Belki de hiç fotoğraf ya da video çekmeden de hikâyenizi anlatmanın yollarını arayıp bulabilirsiniz. Eski fotoğrafların ve hareketli görüntülerin peşine düşebilirsiniz. Röportajlar yapabilir, hatıralarınızı edebi becerilerinizi de geliştirerek yazılı ve görsel dile dökebilirsiniz. Uzun sözün kısası, fikir, tasarım ve uygulama konusunda sabırla emek verebilecek herkes aile belgeseli üretebilir.”





Yıllar geçtikçe değerleniyor

Fotoğrafçılar ya da fotoğrafçı olmamalarına karşın bu belgeseli hazırlamak isteyenleri bekleyen en önemli şey, Tunca'ya göre; duygusal yoğunluk. Tunca, http://www.diegogoldberg.com/arrow linkine dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürüyor:



“Bunlar sevgi, hasret, bağlılık, dayanışma gibi yoğun pozitif duygular olabileceği gibi belirsizlik, umutsuzluk, öfke, ayrılık gibi yorucu negatif duygular da olabilir. Anlatıcı durumundaki kişinin ne anlatmak istediğine göre değişecektir. Fakat her ne anlatılırsa anlatılsın süreç içinde eşsiz bir duygusal motivasyon oluşacak ve yıllar geçtikçe değerlenecek çok özel bir görsel, işitsel ve hatta belki de diğer duyulara da hitap eden birikimler elde edilecektir.”


Neleri toplayıp, nasıl tasnif edeceğiz?

Tunca'ya önerilerini sordum... Aile belgeseli hazırlamak isteyenler neler yapsın? Atalarının, dedelerinin fotoğraflarını araştırıp toplasınlar mı? Yaşlılarıyla röportajlar yapıp, biriktirsinler mi, dedim. Şunları söyledi:


“İlk olarak tam olarak ne anlatmak istediklerini ve bunu neden anlatmak istedikleri üzerine yoğunlaşmalılar. Çünkü kendilerine verecekleri cevapların netliği hikâyenin gelişimini etkileyecek, belirleyecek. Hemen ardından şu soruya güçlü, ikna edici cevaplar bulunmalı: Bu hikâyeyi başka insanlar neden görmek, okumak, dinlemek istesin? Cevaplarımızı çevremizdeki dostlarla, aile bireyleri ile tartışılarak bulmalı, onlardaki etkisiyle test etmeliyiz.


Aileler çok sayıda hikâyeyi barındırırlar. Sayısız seçenek arasından seçip aldığımız hikâyeyi nasıl görselleştireceğimiz üzerine uzun uzun düşünmek gerekiyor. Hangi malzemeleri, bilgileri, görselleri, kayıtları toplamalıyız? Öznel bir tavır mı sergileyeceğiz, objektif bir yaklaşımla mı anlatmayı tercih edeceğiz? Bilgiler, görseller, sesler, üç boyutlu materyaller, mektuplar, kimlikler… bunları nasıl bir araya getireceğiz? Gereğinden fazla toplayacağımız verinin altında ezilip kalmamayı nasıl başaracağız? Nasıl tasnif edeceğiz? Toparladıklarımızı sunarken izleyicilerin merakını nasıl ayakta tutacağız, sıkmadan nasıl paylaşacağız? İşte tüm bu soruların yanıtları heyecanlı, sancılı, son derece keyifli ve duygu yoğun bir tasarım süreci gerektiriyor.”





Kendi aile belgeselini de çekiyor

Yücel Tunca, ülke gündemine bağlı olarak halen zaman zaman foto muhabiri gibi günlük hadiseleri takip edep fotoğraf çekiyor. Fakat daha çok küçüklü büyüklü foto röportajlar yapmaya, belgesel fotoğraf serileri üretmeye devam ediyor. Kendi aile belgeselinizı hazırladınız mı, diyorum... Evet yapmış. Devam eden Güneş Sitesi projesini anlatıyor:


“Bu proje bir kaç yıldır sürüyor ve daha yıllarca devam etmesini umuyorum. Ailemin yaz aylarında yaşadıkları eve giderek her yıl onlarla geçirdiğim bir haftalık süreyi; dört yıldır disiplinli biçimde fotoğraflıyorum. Gelibolu’daki yazlık bir sitede, her yıl yaklaşık 6 ay boyunca kalan, 80’lerindeki anne ve babanın, çocuklar, torunlar ve gelen giden misafirlerle günlük hayatını anlatıyor.”


Son olarak; bir aile belgeseli hazırlama heyecanını, isteğini duyanlar için Galata Fotoğrafhanesi'ni ve atölyenin linkini işaret ediyor. http://www.galatafotografhanesi.com/yucel-tunca-ile-aile-belgeseli-atolyesi


Bu atölyede isteyenlerle önce bir iç yolculuğa, keşfe çıkılıyor. Bu iç yolculuğuyla birlikte yapılan uzun sohbetler sırasında anlatılmak istenen hikaye bulunuyor. Tıpkı bir film yapar gibi ön senaryosunu belirlenip; görsel, işitsel tasarımını yapılıyor. Buna göre nasıl fotoğraflar çekileceği, renk olgusu, netlik, kullanılacak lensler, kompozisyon anlayışı, ek ya da tamamlayıcı üretimler, elde edilen verilerin ayıklanması, sıralanması, kurgu mantığı, sunum biçimi ve gerekçeleri, yayma, yaygınlaştırma yolları… Atölye boyunca bunlar gibi veya farklı çok sayıda detay üzerinden konuşarak, tartışarak bireysel üretimlerin yapılmasını kolaylaştırılıyor.




Bence denemeye değer.



Hayriye Mengüç



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.