Makbule Abut Çelik ile konuşurken bugüne kadar aynaya boşu boşuna baktığımı fark ettim. Meğer yüzümüzün bize anlattığı ne sırlar varmış. Makbule bir yüz okuma uzmanı, büyük firmalar için yüz analizleri yapıyor. Şirketlerin astrolojik haritalarını da çıkarıyor...




Makbule Abut Çelik şirketlerle, insanlarla; özellikle de âşıklarla çalışıyor... Aşka tutulanlar defalarca gelip aşındırıyormuş kapısını. Tabii biz hem işten hem aşktan konuştuk ve ortaya son derece ilginç bir söyleşi çıktı. Bu arada kendi şirketimin haritası için de bir sipariş verdim. Getirince onu da sizlerle paylaşacağım...




Şu yüz okumanın “alfabesinden” başlayalım. Ben üniversitede böyle bir bölüm hatırlamıyorum. Sen nereden öğrendin?


Üniversitelerde yok belki ama Amerika’da dünyaca ünlü bir uzman var. Odette Nash... 10 yıl önce onun yanında çalıştım, bütün seminerlerine katıldım.




İnsan yüzünün sayfalarını aralayınca neler görülüyor peki?


Birinin yüzüne baktığında kaç yıl yaşayacağından karakterine, cinselliğine, hangi işlere yatkın olup olmadığına kadar pek çok şeyi anlayabilirsin.




Maskeyle dolaşalım en iyisi; nasıl mümkün oluyor bu?


“Kendini bil” diye bir laf var. Dünyanın en eski tapınaklarından Delphi’nin üstünde yazar. Bunun ilk yolu da dış görünüşüne bakmak.




Aynaya bakmayan insan yok. Onlar da mı uzman şimdi?


Bunun aynayla ilgisi yok. İnsan kendini benim anlatmak istediğim şekilde dışarıdan göremez zaten. Ancak bazı bilgileri alacaksın ki “Ağzım nasıl, kulağım burnum bana ne anlatıyor” diye düşünmeye başlayacaksın.




Karakterimin kimliğini yüzüm mü belirliyor yani?


Yüzde yüz... Bu konuda hiç yanılmadım. Karakterini değiştirmeye başladığında yüzün de değişiyor. Bazı çizgiler bile kayboluyor. Bazıları da kaybolmaz tabii. İki ayrı çizgi türü var yüzde.




Neymiş bu saklambaç oynayan çizgilerin sırrı?


Mesela yukarıdan aşağıya doğru inen çizgiler vardır, onlar düzelmez. Enine çizgiler düzelir. Bir ara benim gözümün altında enine çizgiler oluşmuştu.




Bu ne anlama geliyor?


Mutsuz olduğumu anladım onları görünce. Hayatın hayhuyu içinde bunu fark etmezsin.




İğnesiz botoks etkisi




Ne yaptın fark edince?


Birlikte olduğum insanları, işimi değiştirdim, sonra baktımki çizgilerim kaybolmuş. İnan, bunu yaşadım.




İğnesiz botoks mu yani?


Eh, hemen hemen. Aynen botoks gibi etkisi var.




Peki botoksun iğnelisini tercih eden insanların yüzleriyle birlikte karakterleri değişir mi?


Değişir.




Diyelimki kaşlarını kaldırttı?


Önce morali düzeliyor. Kaşları aşağıya düşen insanlar aşırı depresiftir. Ölçülü olmak şartıyla botoksu kaş kaldırmak için öneriyorum.




Botoks’un geçici bir etkisi olduğu malum. Peki ya kaşlar tekrar düştüğünde yine depresyon mu?


İşte o sırada durumu fark edip karakterini değiştirmen lazım.




‘Burun gücü temsil eder’




Estetik ameliyatlar insanın karakteri üzerinde etkili olabilir diyorsun.


Olmaz mı?Mesela insan burnunu kırdırarak estetik yaptırırsa gücünü kaybeder.




Nasıl yani?


40 yaşındaki insanlarda burun gücü temsil eder. Özellikle erkeklerde burun ve güç bire bir orantılıdır...




Cinsel güçlerinden mi söz ediyorsun?


O da var. Bir erkek burnunu yaptıracaksa çok küçülttürmemeli.




Yani burnunu yaptıran erkek Viagra’yamahkûm mu olacak?


Çare kendi ellerinde. O yaşlardan sonra cinsel hayatlarında sorun yaşamak istemiyorlarsa burunlarının gövdesini asla kırdırmasınlar. Ayrıca aşk acısı da burnun ucunda çizgiler oluşturur, çünkü bu bölge hem kalbin göstergesidir hem de belkemiğiyle bağlantılıdır.




Burunla bel kemiğinin ne alakası var şimdi?


Bel kemiği eğri olanların burunları da eğri olur. Eğer burun ameliyatla düzeltilirse belin ağrısı da geçer.




Burun deyip geçmemek lazım yani...


Tabii...Mesela Çinliler yönetici ve komutanlarını burnu büyük ve kemerli kişilerden seçerlerdi.




Neden? Bel kemikleri mi sağlam olurmuş?


Yok, onlar çok güçlü ve iradeli insanlardır.




Tıpkı Fatih SultanMehmed gibi...


Aynen öyle. Böyle insanlar güçlüklerden yılmaz. Mesela Çinlilerin bir lafı vardır: “Komutanın burnu küçükse önce kendi ölür, sonra ordu dağılır” derler... Burada Özcan Denizi örnek verebilirim. Son dönemde yaşadığı başarısızlıklarını burun ameliyatına bağlıyorum. Burnunu kırdırarak zorluklara katlanabilme gücünü kaybetti.




Hep erkek burunlarından bahsettik. Ya kadınlar?


Onları da etkiler.Mesela Deniz Akkaya... Ameliyattan önce burnu kemerliymiş. Böyle kadınlar bir erkeğe muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durarak yaşarlar. Ameliyattan sonra kendilerine sahip çıkılsın isterler.




‘Ajda etrafındakilerin oyununa gelebilir’




O zaman Ajda kaderini mi değiştirdi?


Ajda’nın analizini şöyle yapabiliriz. Ameliyatlardan önce tam bir iş kadını, dediğim dedik, yöneticilik vasfı olan biriymiş. Çene ameliyatı onun insanları analiz kabiliyetini yitirmesine, herkese inanmasına neden oldu. Göz estetiği de bazı gerçekleri görmesini engelliyor. Kısaca etrafındakilerin oyununa kolayca gelebilir Ajda. Dikkatli olmalı.




Ya gözler?


Göz altı torbaları, insanların gerçek düşüncelerini sakladığı anlamına gelir. Mesela Serdar Ortaç buna çok güzel bir örnek. O da düşüncelerini saklayan ve aklındakiyle yaptığı birbirinden çok farklı olan biri. Bir de Prenses Diana’nın gözlerini hatırlayın.




Mavi mavi masmavi...


Son zamanlarda gözleri baygın ve yukarı kayıktı.




Yorgundur, prenses olmak zor zanaat...


Yorgunluktan ziyade yaşam gücü bitmişti. Sanki ölüme hazırdı. Farkına varıp önlem alsa, sonu böyle olmazdı.




Saraylara yüz analizcisi lazım demek ki...


Sarayları bilmem ama pek çok yerde yüz analizcilerinin görüşlerine başvuruluyor. Mesela Amerikalılar Çin’deki bu sistemi alıp büyük şirketlerde gizli olarak kullanıyor.




Ne yapıyorlar mesela?


Diyelim işe yeni biri alınacak veya bir ortaklık durumu var. Analizciler söz konusu kişilerin fotoğraflarına bakarak karakterlerini analiz ediyor.




Fotojenik olmayan yandı.


Güzellikten ziyade yüz hatlarının orantısı önemli. Küçük burunlu elemanlar eleniyor. Tabii liderlik konumundan söz ediyorum.




Tamam burnu kırdırmadık, kaşlar kalktı, yüz güldü, peki ya dişler?


Dişler tutup kopartmayı, insanın hakkını almasını sembolize eder.




Şöyle pırıl pırıl bir protez yaptıranın hayatı değişir mi diyorsun?


Tabii değişir. Dişlerde bütün vücudu etkileyen refleks noktaları vardır. Dişlerin bozuksa, doğru dürüst çiğneyemiyorsan hakkını başkaları yer. Eğer yaptırırsan hakkına sahip çıkarsın.




Günlük hayatta yüz analizinin faydası ne?


Sevgilininin ya da iş arkadaşlarının yüzüne bakıp huyunu suyunu anlıyorsun. Daha ne olsun? Ona göre çiz yol haritanı.




Burcunu sorsam yetmez mi?


Burçlar, insan karakterinin derinlerine inmek için kullanılıyor. Ama karşındaki hakkında ilk görüşte fikir edinmek istiyorsan yüz okuma yöntemi şart. Mesela dudakları tombul olanlar bonkör olur.




O zaman Angelina Jolie’yi görünce bir şeyler istemek lazım. Silikonla dudaklarını büyütenler de birden bonkörleşiyor mu?


Evet! Şöyle düşün; aynadaki karakteri hayatına yansıyor.




Peki diyelim yeni biriyle tanıştım, nasıl yapacağım yüzünün analizini?


Yüzün 3 büyük bölümü var. Biri alın, diğeri kaş ve burun altına kadar olan kısım. Sonuncusu da burun altından çeneye kadar olan bölüm. Buralara bakınca insanın nelere yatkın olduğunu anlarsın.




Alnımız neler söylüyor hakkımızda?


Alın genişse, aile yaşamı düzgün ve dengelidir. Düşünen insandır, bilime önem verir.




Ya orta bölge?


Burası para ve ekonomiyle ilgilidir.




Gelelim burun altından çeneye kadar olan duygusal bölgeye...


Bu bölgesi geniş olan insanlar duygusaldır. Hisleriyle hareket eder. Bunlar ne işe yarıyor diye soruyordun. Mesela bir satış elemanı karşısındakinin duygusal bir insan olduğunu anlarsa ona göre davranır, hislerine hitap eder.




Kafam karıştı, bir şekil üzerinde anlatsan bunları...


Mesela bir yönetmen düşün. Alın bölgesi genişse filminde “En yeni hangi teknolojiyi kullanabilirim” diye düşünür. Orta bölgesi genişse “Nereden sponsor bulur, para alırım” der. Diyelimki alt bölgesi geniş, onun da derdi, kendi istediği sanat filmini yapmaktır. Başarı üçü birden dengeliyse gelir.




Ve sırada cinsellik...Yüzümüz kirli çamaşırlarımızı da ortaya mı saçıyor yoksa?


Saçmaz mı? Mesela birinin yüzüne bakınca iktidarsız olup olmadığını hemen anlarsın.




Hoppala, nasıl diye sorayım mı sormayayım mı bilemedim.


Ben yine de söyleyeyim. Burnun altındaki oluk var ya, orası hem kadın hem de erkekler için cinsel organları temsil eder. Bu oluk beyazlamaya başladığı zaman insan cinsel iktidarını kaybediyor demektir.




Böyle bir durumda ne yapmalı?


Önemli olan bunu fark etmek. Doktora gider ya da önlem alırsa kurtulur iktidarsızlıktan. Ama o bölge bembeyaz olmuşsa geriye dönüş yoktur.




Peki aşk, yüzümüzü nasıl etkiliyor?


Diyelimki biriyle öpüştük. Tutkulu bir âşıksak dudaklarımız kocaman olur. Eğer hem aşk, hem seks varsa iki dudak da büyür. Eğer öpüşme sadece seks odaklıysa, alt dudağın büyüdüğünü görürüz.




‘Geçmiş zaman astrolojisi bugünün haritasını çizer’




Karakter tahlillerinin hep astrolojik haritalarla yapıldığını duyardık...


Onlar bize bu işin senaryosunu verir. Hangi yoldan gidersek amacımıza daha çabuk ulaşacağımızı bazı şifrelerle gösterir. Astroloji kader için bir rehber aslında. Hayata gelirken insana verilmiş bir hazine haritası gibi. Geçmiş zaman astrolojisi de bu haritanın bir parçası.




Neymiş bu nostaljik astroloji haritası?


Bir de eski hayatımız var tabii... Orada öğrenemediğimiz şeyler, bazı yanlışlarımız olur. Geçmiş zaman astrolojisiyle bütün bunları değiştirebiliriz, çünkü nereye gideceğimiz geçmişimize bağlı.




Ya geçmiş hayata inanmayanlar?


İnanmıyorsan bile bu hayatta şimdiye kadar yaptığın yanlışlarını görebilirsin eski yaşam astrolojilerinde. Bir de kuzey-güney düğümü meselesini çözmelisiniz.




O dizi daha yeni başladı, çözülmesi biraz sürer.


(Gülüyor...) Olayı bir ejderha gibi düşün. Eski hayat, güney düğümünde yani ejderhanın kuyruğunda. Oysa senin gitmen gereken yer kuzey düğümü yani ejderhanın başı. Ama insanoğlu rahata alışık, kuyruğu tutup sürüklenerek, zorlanmadan yaşamayı seviyor.




Ne yapılmalı peki?


Evren diyor ki “Orada çok oyalandın, başa doğru gitmezsen ejderhanın altında kalıp ezileceksin.” Sadece Çin’de değil bütün eski medeniyetlerde var bu kuzey-güney düğümü.




Ejderha hayatımızımı temsil ediyor yoksa?


Evet ama başına eğerleri geçirmekten korkuyoruz, çünkü oradan ateş çıkıyor. Halbuki o ateş kendi evrensel gücümüz. Ejderhana sahip olunca kendi egona, kaderine, nefsine sahip olursun.




Yüzümden anlamışsındır kafam yine karıştı, şu ejderha olayını da bir toparlasan.


Allah gözlerimizi önümüze bakmak için vermiş. Bize zor gelen ama yeni şeyleri yapmamız gerek.




Mesela?


Mesela biri geçmiş hayatta evlenmeyi öğrenemediyse evlenip boşanacak...Mutluluk ve doyum sadece kuzey düğümüne gidince oluyor.




Biraz daha dünyevi şeylere gelelim. Astrolojik haritalar şirketlerde nasıl kullanılıyor?


Şirketlerin kuruluş tarihleri doğum tarihleridir. Aynen insanlar gibi onların da astrolojik haritası çıkarılır. Hangi alanlarda, hangi elemanlarla, hangi malzemelerle nereye doğru giderse başarılı olacağı haritasında vardır.




‘Demet Akalın, Fransa’da kralın gözdesi bir kontesti’




Makbule hatırımızı kırmadı bazı ünlülerimizin geçmiş zaman astrolojik haritalarını çıkardı:


“Demet Akalın kraliçe olma tutkusuna kapılmış bir kontesti ve her türlü riski alarak kralın gözdesi olmuştu. Zaten ünlüydü ama böyle tanınmak ona daha fazla ün getirdi ve egosu her geçen gün daha da büyüdü. Kraliçe olmak için elinden geleni yaptı, ama kız çocuklar doğurduğu için kraliçe olamadı. Bu hayatta kendi egosuna hizmet edecek her türlü hareketin sonucunda hayal kırıklığına uğrayacaktır. Aşkta risk almayı bırakıp âşık olduğu kişinin gerçek yüzünü sezinleyebilmesi, inatçılıktan ve dikbaşlılıktan vazgeçmesi gerekir. Olayları fazla ciddiye almadan kendini akışa bıraktığında gerçek mutluluğu bulacaktır.”




‘Orhan Pamuk geçmiş yaşamında Romanya’da otoriter bir kraldı’


Orhan Pamuk geçmiş yaşamında sadece aristokrat sınıflardan kişilerle görüşen, halkla iletişim kurmayan otoriter bir kraldı. Çevresindeki aristokratların yağcılığından ve onayından güç alırdı. Bu hayatta ise Pamuk, toplumu yeni çağa ulaştırmaya gelmiş kişilerden biri. Görevi insancıl davaları savunurken onaylanmamayı, önemsenmemeyi göze almayı öğrenmek. Başkalarının hayallerini gerçekleştirmelerini teşvik ettiği, hayata objektif bakabildiği ve “Neysem oyum” diyebildiği takdirde ruhsal doyuma ulaşacaktır.




‘Sol tarafa bakan erkek yalan söylüyor!’




Sen sus dudakların konuşsun diye şarkı yazmalı. Peki birinin yalan söylediğini nasıl anlayacağız?

Yine yüzünden. Kadınların sağ erkeklerin de sol tarafı gizli yanlarıdır. Konuşurken yüzü ne tarafa çekiyorsa, oradan anlarsın yalan mı doğru mu.




Nasıl yani?


Konuşurken kadının ağzı, gözü, bakışları sağa çekiyorsa yalan söylüyordur.




Erkekler de sol tarafa baktı mı, palavra moduna geçiyor o zaman.


Evet. Bu hareketler insanın iç yüzünü temsil eder. Eğer yüzün iki tarafı da değişmiyorsa, doğru söylüyor.




Botoksla kırışıksız bir yalancı olmak mümkün yani.

Evet aynen öyle.


Bütün bu anlattıklarının tamamen doğru olduğuna gerçekten inanıyor musun? Fazla genelleme yok mu işin içinde?


Kesinlikle doğru hepsi. Çinliler 3 bin yıldır bu yöntemi uygulamışlar ve hiç yanılmamışlar. Her şey yüze yansır.




Demek söylenenler doğruymuş. Kaderimiz alnımızda yani yüzümüzde yazılı...


Evet, dedim ya, alın yazısı dedikleri bizim karmalarımız. Bütün yüz yapısı da kaderimizi belirliyor.




Peki yüzümüze yazılmış olan bu kaderi nasıl değiştirebiliyoruz?


Davranışlarımızı değiştirerek. Mesela kadınlar yaşlanmamak için daha çok gülmeli ve dudaklarını yumuşak tutmalı.




Kadınlarla erkeklerin yüzleri aynı şekilde mi analiz ediliyor?


Aslında ikisi birbirinin aynasıdır, yani tam tersi. Erkek ve kadının gizli yanlarına, yani maskelerine bakar, ona göre davranırız. ‘Ekim-kasım ayında dünyada kriz büyüyecek’




Bir iki tüyo ver bari de ayağımızı denk alalım.


Dünya krizde. Ekim-kasım ayında bu kriz daha da artacak.





Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Atta karın yiğitte burun der ATA'larımız ;)
    CEVAPLA
  • Misafir burun konusuna deyinmeniz cok guzel olmush zira burnumun buyuk oldugunu dushunuyordum fakat shimdi bunun icin sevindim diye bilirim teshekkur ederim oz guvenim yerine geldi
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.