Ömür boyu spordan men edildin...” Amerikalı bisikletçi Lance Armstrong bu cümleyi duyduğunda ne hissetti, kalbinin tam olarak neresi acıdı bilemeyiz lakin onu yıllardır takip eden, destekleyen milyonlarca insanı büyük hayal kırıklığına uğrattı. Dünyanın en iyi yol bisikletçisi kabul ediliyordu, ta ki Uluslararası


Bisiklet Birliği (UCI), ABD Anti- Doping Ajansı’nın (USADA) Armstrong’a verdiği cezayla 7 Fransa Bisiklet Turu zaferini ve kariyeri boyunca elde ettiği tüm başarıları silene kadar... Bazılarının hayatını yazsan roman olur ya, onunki olmuştu. Yaşama Çevrilen Pedal adını verdiği kitabı 384 sayfaydı. Kitabında “Saatte 120 km süratle giden bir bisikletle Alp Dağları’nın yamaçlarından inerken attığımzafer narasından sonra değil ölmek, yüz yaşına kadar yaşamak bile bana az geliyor.


Ben hiçbir şeyi yavaş yapmam, nefes almayı bile. Her şeyi hızlı bir ritimle yaparım, hızlı düşünürüm, hızlı yerim, hızlı uyurum, hızlı kalkarım” diyordu. USADA da raporu hızla tamamladı. Kitabının neredeyse 3 katı uzunlukta, tanıklıklara dayanan rapora göre Lance Armstrong bir “seri dopingci”ydi. Raporda “Kanıtlar, (Armstrong’un 6 Fransa Bisiklet Turu şampiyonluğu aldığı) US Postal Service Pro Cycling takımının, herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde spor tarihinin ‘en sofistike, en profesyonel ve en başarılı’ doping programını uyguladığını göstermektedir” ifadesi vardı. Akıllarda şüphe bırakmayacak ve Arstrong’un hayatını sonsuza kadar değiştirecek bir rapor...


Noel baba da yok!

Halbuki, 1996’da henüz 24 yaşındayken doktorlar testis kanseri teşhisiyle yüzde 40 yaşama şansı verdikleri gün, hayatı tamamen değişmişti. Doktorlar, testis kanserinin ciğerlerine ve beynine demetastaz yaptığını söylüyordu. Kemoterapide kullanılacak ilaçlara kadar kendi karar verdi. Bir yandan vücudunu istila eden kanserle ve ruhunu tüketmekle tehdit eden kemoterapiyle savaşırken, bir yandan antrenmanlarına odaklandı ve etrafında asla pes etmeyenlerden güç aldı. Hastaneden çıkışından sonra sadece 16 ay geçmişti ki, dünyanın en zor parkuru olarak bilinen Tour de France’ı kazandı.


1999’da kazandığı ilk Fransa Bisiklet Turu zaferinden beri kamuoyunu ikiye bölen, ilham verdiğimilyonlarca kanser hastasıyla birlikte efsaneleştirilen Lance Armstrong hakkında yazılan yüzlerce kitaba, araştırmaya, yazıya rağmen egosunu tatmin edememiş bir insan figürü o... Besbelli kanseri yenebildi ama egosunu, hırsını yenemedi. Pedal çevirirken kendisini arkadan takip eden rakipleri de bunu fark etmiş olacak, sözleri zehirli oklar gibi gelmeye başladı.Meslektaşı Britanyalı bisikletçi Bradley Wiggins, “Büyüdükçe Noel Baba’nın var olmadığını anlamaya başlarsınız. Lance’in durumu da buna benziyor” açıklamasını yapmıştı. Lance Armstrong, hakkındaki nihai doping raporu açıklandığı gün tümsponsorlarından oldu, kendisinin kurduğu vakfın başkanlık görevinden alındı. Elinde kalan Twitter hesabına son olarak 17 Ekimtarihinde girdi. Önce biyografi kısmından Tour de France şampiyonu bilgisini sildi. Sonra “5 çocuğumu büyütüyorum. Kanserle savaşıyorum. Yüzüyorum, bisiklete biniyorum, koşuyorum ve golf oynuyorum; nerede olursa olsun” yazdı. Peki bir gün çocukları “Baba, Noel Baba diye bir şey yokmuş. Bize neden yalan söyledin” diye sorarsa cevabı ne olacak?


Haber: Elif Key

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.