On üçüncü yüzyılın son yıllarında yaşayan bir leopar, sabahın şafağından akşamın alacakaranlığına kadar birkaç kalas, birkaç demir parmaklık, durmadan değişen erkek ve kadın yüzleri, bir duvar ve belki de kuru yapraklarla dolu taş bir yalak gördü. Sevgiyi ve yırtıcılığı, avını parçalamanın harlı zevkini, geyik kokuları getiren rüzgârı özlediğini bilemedi, bilemezdi. Gene de içinde bir şeyler tıkandı, bir şeyler isyan etti ve Tanrı ona rüyasında şunları söyledi: ‘Kullarımdan biri seni şu kadar kere görsün ve seni evrenin düzeninde yeri önceden belli bir şiirde bir suret ve simge olarak kullansın, diye bu hapishanede yaşayacak ve öleceksin. Şimdi tutsaksın ama şiire bir sözcük katmış olacaksın.


Yazar: Faruk Duman



Yayınevi:Can Yayınları

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.