Gündelik objeler ve atık malzemelerle hayal gücünün sınırlarını zorlayan sanatçı, yine 7’den 70’e herkesi düşündüren, şaşırtan ve etkileyen bir çalışma sunuyor. Su temasını işleyen 5 multimedya enstalasyondan oluşan sergi, dünyamızdaki doğal kaynakların yok olması tehdidine; atıkların çevreye verdiği zarara, yine atık malzemelerden oluşturulan eserlerle gönderme yapıyor. Eserler kadar etkileyici olan karanlık sergi atmosferinde ise; suyun, ışığın ve sesin algılarınızı nasıl derinden etkilediğini hissediyorsunuz.




Daniel Canogar, video tekniği ve atık malzemelerle oluşturduğu enstalasyonlarında, tüketici kimliğimize ve sürekli yenilenen teknolojiye adapte olan yaşamlarımıza ayna tutuyor. Sergide; doğa, teknoloji ve tüketim ilişkisini mercek altına alan eserler, önemli bir mesaj içeriyor: “Doğa teknoloji kadar hızlı yenilenmiyor”.




New York Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nde, “Synaptic Passage” adlı eseri ile bizleri beynin içinde yolculuğa çıkaran; Brooklyn’de interaktif bir video projeksiyon çalışması ile insanları terk edilmiş bir fabrika binasına tırmandıran; “Enredos” adlı eserinde, atık telefon ve bilgisayar kablolarından yapılmış bir örümcek ağında insanları hapsederek, günümüz elektronik dünyasına gönderme yapan sanatçı bu kez de, bize hayat veren suyu ve onun çevresindeki yaşamımızı metaforik bir anlatımla sunuyor.




Suyla akan yaşam


Son derece ustaca kurgulanmış bir projeksiyon eseri olan “Akış” ta; lavabo, klozet, küvet gibi gündelik kullanım eşyaları üzerinden su tüketimine yönelik derin bir mesaj veriliyor. Karanlık sergi mekanında, ortamı kaplayan suyun sakin ritmi; adeta hipnoz etkisi yaratarak, sizi kendine çekiyor, rahatlatıyor.


Eserde, akış halindeki suya projeksiyon yardımı ile yansıtılmış insan figürleri, suyun döngüsüne karşı koyamıyorlar. Tıpkı hiçbirimizin yaşamın döngüsüne karşı koyamadığımız gibi…





Video animasyonunu plastik bir şişeden izleyebilir misiniz?


Madrid’deki nehir sistemine gönderme yapan “Tajo” adlı çalışma, havada asılı duran 100 den fazla plastik şişeden oluşuyor. Özenle hazırlanmış bir video animasyonunun yansıtıldığı şişeler birer ekran görevi görüyor. Sanatçının vermek istediği mesajı keşfetmek için şişelerin etrafında dolaşın. Her şişeye yansıtılan ayrı bir yaşamı göreceksiniz. Tıpkı Tajo Nehri’nin derinliklerinde olduğu gibi…





Rögar kapaklarının altındaki dünya


Daniel Canogar, “Meyil” adlı eserinde yer altı sularına karışan kimyasal atıkları çok çarpıcı bir görsellikle sunuyor. Eser, zemine yerleştirilmiş rögar kapakları ve bu deliklere ustaca yansıtılmış videolardan oluşuyor. Gerçek hissi uyandıran videoda, yer altı sularına karışmış deterjan kutuları üzerinde yüzen çocuk figürleri yer alıyor.








“Meyil”, çevre koruma bilincinin oluşması ve kaynakların bilinçli şekilde kullanması yönünde verdiği mesajla oldukça vurucu bir çalışma: “Çamaşır yıkarken ve temizlenirken bilinçsizce kullandığımız kimyasallar doğaya karışıyor, sonra bir bumerang etkisiyle doğadan bizlere geri dönüyor.” İşte sanatçı tam da burada bir paradoksa dikkat çekiyor: “Temizlenirken, kirletmek”.




Eğer İspanyol sanatçı Daniel Canogar’ı henüz keşfetmediyseniz, bir hafta sonu rotanızı Rumeli Hisarı’na kırın. Borusan Contemporary’deki su temalı bu ilginç sergiyi gezin. Sonra Perili Köşk’ün boğaza nazır terasında kahvenizi yudumlayın. Her zaman baktığınız boğaza tekrar bakarken, içinizde sanatçının mesajını taşıyor olacaksınız. 13 Mayıs tarihine kadar açık olan “Tarih Nehri” sergisi, bakış açınızı tamamen değiştirecek bir görsel şölen olacak.




Mesaj karanlık odalarda. Serginin perdelerini aralayıp, onu aydınlığa çıkaracak olan sizlersiniz.


Hazırlayan: İrem Konukçu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.