Lowell Cunningham’ın çizgi romanından uyarlanan serinin 1997 tarihli ilk filminin, doksanlı yılların popüler sinemasında özel bir yeri vardır. Bilimkurgunun heyecanlı bir aksiyon komedisiyle kol kola verdiği filmde Rick Baker’ın tasarladığı uzaylı yaratıklar, onların peşinde koşan zıt karakterli Ajan J (Will Smith) ve Ajan K’dan (Tommy Lee Jones) bile daha eğlencelidirler. Seyirciyi korkutmaktan çok güldüren bu mahluklar, özellikle insan kılığından asıl fiziksel görünümlerine geçerken ortaya gerçeküstü sanat eserlerini hatırlatan görüntüler çıkar.


ABD’nin Ay’a yolculuk hamlesini bir kez daha kutsuyor ve seride alışık olmadığımız göz yaşartıcı bir “cep saati duygusallığı”na kadar uzanıyoruz. Öykünün kötü karakteri “Hayvan Boris” (Jemaine Clement) açıkçası karizmadan yoksun ve çok vahşi. Yaratıkların şirin olanları ise önceki iki filme oranla ortalıkta pek görünmüyorlar. Ayrıca bir yaratığın kafasının bowling topu olarak kullanıldığı sahne de bence rahatsız edici. Özetle, ilk film kadar kaliteli bir işten söz.


Dünyayı kurtaran ajan

İlki kadar başarılı olmayan ikinci filmden 10 yıl sonra gerçekleştirilen “Siyah Giyen Adamlar 3”, ilk 30 dakikası itibarıyla, özellikle de Uzakdoğu restoran sahnesiyle seyirciye bu “gerçeküstü hava”yı şöyle bir koklatıyor ama sonra başka sulara giriyor. Dünyayı uzaylı istilasından kurtarmak için geçmişe dönen Ajan J ile birlikte 60’lı yıllar nostaljisinin orta yerine düşüyor, etmemiz mümkün değil. Buna karşılık, serinin vazgeçilmez yönetmeni Barry Sonnenfeld seyir keyfi veren, akıcı bir film koyuyor ortaya. Ajan J’nin avucunda zaman makinesiyle Chrysler binasından atladığı sahne, 3D’nin de katkısıyla, zamanda yolculuk antolojilerine geçecek cinsten. Yine Ajan J’nin restoranda dev bir balıkla dövüştüğü, 1969’da iki polis tarafından durdurulduğu sahneler de hoş. Dönemin en ünlü sanatçılarından Andy Warhol’un “Fabrika”sındaki (The Factory) parti sahnesi ise bence özellikle sanatseverler için filmin zirvesi. Bu sahneyle 60’ların modern sanatına, sanatçılarına ve foto modellerine birer uzaylı fantezisi olarak bakmak gerçekten eğlenceli bir deneyim.


Josh Brolin’in başarısı

Hafif bir makyaj katkısıyla Ajan K’nın gençliğini canlandıran Josh Brolin, yüz ifadesi, beden dili ve ses tonuyla Tommy Lee Jones’un yorumuna hemen uyum sağlıyor. Brolin’in bu başarılı performansı Ajan O’nun gençliğini oynayan Alice Eve ile Emma Thompson arasındaki uyumsuzluğu ne yazık ki daha da rahatsız edici hale getiriyor. “Siyah Giyen Adamlar 4” çekilir mi, bilmiyorum. Ama çekilecekse serinin artık yeni bir bakış açısına ihtiyaç duyacağı kesin.


Hazırlayan: Mehmet Açar

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.