Ağrı il sınırları içinde Doğubeyazıt İlçesi’nde 1975’te ilk kez sinema salonu açıldı. Ancak 10 yıl sonra maddi nedenlerle kapandı. 27 yıl sonra Bulut ve Ufuk Balkis biraderler, “Neden Ağrı’da da sinema olmasın. Gel bir çılgınlık yapalım” deyip şehre yeniden sinema salonu açtılar. Hem de “Why Not?” (Neden Olmasın) adını verdikleri bir eğlence merkezinin içinde. Aynı yerde, yine ilk kez bir de pizzacı işbaşı yaptı. Açılış görkemliydi.


İş merkezinin önüne “Hayaldi gerçek oldu” pankartı asıldı. 17 Kasım’da Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, 24 Kasım’da da Ağrı Valisi Mehmet Tekinarslan açılışı yaptı. Çifte açılışta çifte kurdele ve elbette kurbanlar kesildi. Kurban kanı sinemanın deri kaplı kapılarına da sürüldü. Vali Tekinarslan’ın ricasıyla ilk gösterimde filme ara da verilmedi. Perdedeyse Özcan Deniz’in “Evim Sensin” filmi vardı...


Personel de yeni tanıştı...

Şehirde sinemayla ilk kez tanışanlar olunca, ortaya gülümseten hikâyeler de çıktı. Sinemanın genel müdürü Bulut Balkis anlattığına göre Cine Gold’s sinemalarında çalışmak için 2 gün içinde 600 kişi iş başvurusunda bulundu. “Neden orada çalışmak istediği” sorusunaysa “Para kazanmak için” yanıtından çok daha fazla “Bedava film izlemek için” dendi. Sinemada şimdilik 24 personel var ve yüzde 80’i sinemayla ilk kez tanışıyor.


28 yaşındaki Adem Karakaş da onlardan biri. “İlk filmimi izlerken çok heyecanlandım. Çok memnunum” diyor. Peki ya seyirci? Yaklaşık 10 bin üniversite öğrencisinin yaşadığı Ağrı’da özellikle üniversiteli gençler “Vakit geçirecek bir mekânımız oldu” diye sevinedursun, sinemayla yeni tanışan ahali ayrıca heyecanlı. Bulut Balkis, sinemaya gelmeden önce yakındaki marketten yiyecek alışverişi yapanlar olduğunu söylüyor. İstediği yere oturmak isteyen seyircilerin kiminde çekirdek, kiminde etrafa kokular saçan hamburger... Uyarılara aldırmayanların nedeni basit: “Paramızla değil mi kardeşim. Zevkle bir film izleyemeyecek miyiz?”


“Yoldayım, beni bekleyin!”

Ağrı ufak yer. Hele bir de iş sahibiyseniz, tanımayan yok gibi. O nedenle işi çıkıp da filmin başlama saatine yetişemeyeceğini düşünenler, “Ağabey geliyorum. Yoldayım, filmi 20 dakika beklet sana zahmet” diye ya Bulut Balkis’i arıyor ya da makinisti. Acelesi olanların derdiyse başka: “Çocuğu kayınvalideye bıraktım, gecikirsem mahvolurum. Hemen başlatalım ve ara vermeyelim...” Filmin ortasında tuvalet ihtiyacını karşılamak isteyenler de makinistin kapısında: “İki dakika beklet, lavaboya gidip geleceğim...”


“Sesi biraz açar mısınız?”

Seyirci zaman zaman Balkis’i şaşırtan isteklerde de bulunuyor. Türk filmleri perdeye yansıyınca teknik olarak perdenin sağında ve solunda boşluklar oluşuyor. Seyirci “Görüntüyü genişletip perdenin tamamına yaysana” deyince, yöneticiler verecek yanıt bulamıyor. Kimi zaman “Sesi biraz daha açar mısınız” veya tam tersi “Çok gürültülü biraz kısalım” diyen de çıkıyor...


“Eyvah öpüşüyorlar!”

İzlenen film“Evim Sensin” gibi damardan olunca, ağlayanı da bol, sigara içmek isteyeni de. Öpüşme sahneleriyse muhafazakârlar için hayli sıkıntılı geçiyor. Kimi sahne geçene kadar telefonuyla oynuyor, kimi eliyle alnına siper alıyor. Ama sonuçta Ağrılılar sinemayla buluşmaktan mutlu. Bulut Balkis de kararlı: “İlimize 27 yıl sonra sinema geldi, vizyondaki filmler de 27 gün sonra gelsin istemiyoruz. İstanbul ile aynı anda gösterimdeyiz.”


Haber: Ümran Avcı

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.