Paralel evrende her şey yolunda değil!

Kendinizi evinizin balkonunda, çayınızı yudumlarken hayal edin. Temiz gökyüzünde yıldızları seyrediyor, uyumadan önce kayan bir yıldız görüp dilek tutuyorsunuz. Uyandığınızdaysa İngiltere’nin bir bölümü, Almanya ve Fransa’nın iç kesimlerinden İtalya’ya kadar Avrupa’nın yok olduğunu duyuyorsunuz, yerindeyse Amazon’dan çok daha sık ve bilinmeyen yeni tehlikelerle dolu bir orman yer alıyor…

Darwinya kitabı, ilk paragrafta hayal edebileceğiniz Avrupa’nın ortasına düşen göktaşının ardından kıtada beliren orman ve yeni türde canlıların keşfi için yola çıkan kafilenin hikayesi ile başlıyor. Kitap farklı yerlerde geçen hikayeleri eş zamanlı olarak anlatıyor. Dolayısıyla, kitabın başlarında çok fazla isim ve hikayeyi takip etmek yorucu oluyor. Ben bir kağıda, kişilerin kim olduğunu ve nerede ne iş yaptığını not almayı bile düşündüm…

20. yüzyılın başlarında gerçekleşen bu olayın ardından Amerika’dan bir keşif gemisi ‘Darwinya’ olarak adlandırılan bu mucizevi ormana gider. Hikayenin baş kahramanı Guilford Law da bu keşif ekibinde fotoğrafçı olarak yer almaktadır. Ancak ormanda yaşadıkları bir saldırının ardından ekibin bir kısmı ölür. Keşif ekibinden geriye kalanlar ise gizemli rüyalar görmeye başlar ve bazı doğaüstü olaylara tanık olurlar. Guilford Law, başta bu olayları görmezden gelir ancak 30’lu yaşlarından sonra yaşlanmaması ve yaralarının çabuk iyileşmesi üzerine yeniden merakı alevlenir. Darwinya hakkındaki gizemleri öğrenince, seçilmiş kişilerden biri olduğunu ve içinde bulunmak istemediği bir 'dünyalar' savaşının taraflarından biri olduğunu öğrenir.

Darwinya kitabı aslında çok da yeni değil. 1998’de yayınlanan İngilizce aslı, Türkçe’ye bu yıl (2014) çevirilip, yayınlandı. Kitabın yazarı Robert Charles Wilson, Stephen King’e göre “Şu anda yazmakta olan bilimkurgu yazarları arasında muhtemelen en iyisi”. 384 sayfalık kitabın her bölümü heyecanlı ve ilgi çekici bir şekilde ilerliyor. Kitapta beni ilk çeken, hikayesinden kapak görseline kadar birçok dalda ödül almış, birçok ödüle de aday gösterilmiş bu kitabı daha önce duymamış olmamdı. Bilimkurgu romanı sevenlerin mutlaka değerlendirmesi gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.