Genelde bütün senenin yorgunluğundan, biraz da yazın ışıltısından kafasını çok yoracak kitaplar okumak istemez insan. İşte tam da bu minvalde, yormayan ama edebi değeri de yerinde kitaplardan ufak bir liste:




1. Rüzgarın Gölgesi – Carlos Ruiz Zafon

Altın Kitaplar’dan İspanya’da Don Kişot’tan sonra en çok satan kitap etiketiyle çıkan Rüzgarın Gölgesi, şahane bir Barselona, kitapçı ve gizem romanı. Daniel Sempere, babasıyla birlikte sahip oldukları kitapçı ve üstündeki dairede




yaşayan genç bir çocuktur. Oğlunun kitaplara ilgisini bilen baba, bir gün onu Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı’na götürür.


Orada bir kitap seçmesini ve ömrü boyu o kitabı koruyacağına dair söz vermesini ister. Ona emanet edilen kitaptaki hikayenin gizemine kendini kaptıran Daniel, yazarın esrarengiz yaşamını ve ölümünü araştırmaya başlar. Ve işte tam da o noktada işler karışır.





2. Film Anlatıcısı Kız – Hernan Rivera Letelier

Şili’nin küçük bir kasabasında kalabalık ailesiyle birlikte yaşayan on bir yaşındaki Maria’nın çok farklı bir yeteneği vardır. İzlediği filmleri neredeyse aslından daha bile iyi anlatır. Bütün film karakterlerinin ruhlarına bürünür, taklitlerini yapar. Ailenin bütün üyelerinin sinemaya gitmesi için para olmadığından kasabaya her yeni film geldiğinde sadece Maria için bilet alınır ve akşamına tekerlekli sandalyedeki babası ve kardeşlerine izlediği filmi anlatması bir şölene dönüşür. Bir süre sonra bu durum bütün kasabaya yayılır ve zamanla bir aile şirketine bile dönüşür. Lakin her çıkışın bir de düşüşü vardır. “Hernan Rivera Letelier’den küçük bir kızın sinema sevdasına dair büyülü bir masal…”





3. Ötelerin Çocukları – Halikarnas Balıkçısı

Yaz biraz da deniz demekse Halikarnas Balıkçısı’nın olmadığı bir kitap listesi düşünülemez. Ege Denizi’nin, Arşipel’in, Bodrum’un sevdalısı Halikarnas Balıkçısı… Her biri unutulmaz Ege ve Akdeniz karakterleriyle bezeli bu romanın en önemli kimliklerinden biri aslında deniz ruhu. Kitabı en iyi anlatan satırlar yine kitabın arkasından: “denizle özdeşleşen insanların doğasını çarpıcı ve parıltılı bir anlatımla romanlaştırır Halikarnas Balıkçısı.”





4. Doppler – Erlend Loe

Yaza kuzeyin serinliklerinden, Norveç’ten bir roman. Erlend Loe, ödüllü romanı Doppler’de esprili ve akıcı üslubuyla bize dayatılan sistemin kurallarıyla dalga geçer. Andreas Doppler, işinde başarılı, iki çocuklu bir aile babasıyken bir gün artık daha fazla fatura ödemek istemediğine karar verir ve ormana taşınır. En yakın arkadaşı olarak peşine takılan geyiği Bongo ile yaratmaya çalıştığı yeni dünyanın hikayesi, tam yazın sırtını bir ağaca verip tadını sürmelik.





5. Pardayanlar – Michel Zevaco

Tam yaza yakışacak şahane bir şövalyelik serisi. Zevaco’nun klasikler arasında sayılan on ciltlik eseri, şövalye Pardayan’ın başından geçen bin bir türlü macerayı konu alır. Son derece akıcı üslubuyla hem okuması kolay, hem de insanı mest eden bir ruha sahip. İkinci Bahar dizisinde Türkan Şoray’ın Şener Şen’e söylediği gibi: “Senden evvel sadece bir gerçek şövalye tanımıştım, Şövalye Pardayan.”

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.