Dan Brown’un aynı adlı romanlarından uyarlanan filmler geçtiğimiz yıllarda da büyük ilgi toplamıştı. 2006 yılında The Da Vinci Code (Da Vinci’nin Şifresi) ve 2009 yılında da Angels&Demons (Melekler ve Şeytanlar) filmleri gösterime girmişti. Yönetmen Ron Howard, Brown’un Kayıp Sembol adlı üçüncü romanını filme uyarlamayı tercih etmediklerini, bu yüzden Robert Langdon’un esas karakter olduğu dördüncü kitap Cehennem’i çekmeye karar verdiklerini açıkladı. Söylentilere göre beşinci kitap da 2017’de yayınlanacak.

Bitmeyen kovalamaca

Cehennem, doğrudan aksiyonun içine daldığınız macera filmlerinden. Ünlü Profesör Robert Langdon (Tom Hanks) neler olduğunu hatırlayamayarak uyandığında kendini Floransa’da buluyor. Acil servisteki doktor Sienna (Felicity Jones) yanındayken bir anda etrafı onu öldürmek isteyen insanlarla çevriliyor ve daha ne olduğunu anlamadan Doktor Sienna ve Profesör, kendilerini bir kovalamacanın içinde buluyorlar.


Bir Dan Brown klasiği olarak yine tarihi eserlerden, edebiyattan ve yüzlerce yıllık gizemlerden oluşan bir bilmeceyi çözmeye çalışırlarken peşlerinde Dünya Sağlık Örgütü de dahil olmak üzere birden fazla topluluğun adamları olduğunu görüyoruz. Bu kovalamaca aksiyon sevenlere birebir, hele bir de filmlerdeki “dünyanın sonu” fikrinden hoşlanıyorsanız, film bitene kadar kalp çarpıntınız geçmeyebilir.




Dünyaya iyilik eden kötü adam

Bu koşuşturma esnasında, dünyanın tek sorununun insan nüfusunun haddinden fazla artmış olması olduğunu düşünen bilim adamı Zobrist’in tüm dünyayı etkileyecek ve milyonlarca insanın ölümüne neden olacak bir hastalığın yayılmasını önlemeye çalıştıklarını fark eden Robert Langdon, biraz da oradan oraya sürüklenir bir halde Dante metinleri konusundaki uzmanlığını konuşturuyor. Zobrist’in teorisi uzun süre aklımdan çıkmayabilir: “Veba salgınları Dünya nüfusunu oldukça azaltmış olabilir ama insanlar bu salgınların sonrasında Rönesans döneminin yaşandığını gözden kaçırıyorlar.” Kısacası kötü adam dünya nüfusunun önemli bir kısmını yok etmek istiyor ama aslında bunu dünyaya iyilik etmek istediği için yapıyor.


Sienna’nın at kuyruğu, hikayenin sonu

Birçok roman uyarlaması filmde olduğu gibi Cehennem de yazarın hayranlarını pek memnun etmeyecek gibi gözüküyor, zira filmde kitaptaki önemli detayların birçoğu yok. Sienna’nın saçlarının rengine ve atkuyruğu toplamamış olmasına bile bozulan okurlar var. Ama hikayeyi biliyorsanız, filmin sonunda daha çok şaşıracaksınız çünkü senaryo filme kitaptakinden farklı bir sonu uygun görmüş. Bir iki karakterin saçını başını değiştirmek neyse de, uyarlama bir filmde hikayenin sonunu değiştirmek ne derece mantıklı, tartışılır.


Filmin en çok merak edilen yanlarından biri İstanbul’da çekilen sahneleriydi. Floransa’daki müzelerde hızlıca bir tur attıktan sonra şöyle bir Venedik manzarası izliyorsunuz, sonra sıra Aya Sofya’ya geliyor. Tarihi mekanların capcanlı görüntülendiği sahneler oldukça heyecan verici. Sanat tarihi, gizem ve aksiyon sevenler Cehennem’i kaçırmamalı.





Yazı: Duygu İslamoğlu


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir tam anlamıyla saçmalık film kitabın sonunda insanlığa verilmiş bir mesaj var virüsün dünyaya yaılmasıyla. sen filmi mutlu sonla bitiricem diye kitabın tüm hikayesini yırtıp atmışsın klasik holywood yapımında illa mutlu sonmu olmak zorunda.. ?
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.