Sir Elton John 70. yaş gününü, önümüzdeki hafta Christie’s New York’ta gerçekleşecek fotoğraf müzayedesiyle kutlayacak. AIDS Vakfı’nı desteklemek amacıyla düzenlenen açık artırmada satışa sunulan seçili 25 fotoğrafçının eserleri arasında bir Türk dikkat çekiyor: Ahmet Ertuğ.

Son olarak Ertuğ’un, Elton John’un 70. yaş günü ve aynı zamanda kurmuş olduğu AIDS Vakfı’nın 25. yıldönümü şerefine 6 Nisan’da düzenlenecek Christie’s müzayedesinde karşımıza çıkacağını öğrendim. Vakfın 25. yılını temsilen açık artırma için 25 fotoğraf toplanmış. Tümü sanatçı ve koleksiyonerler tarafından bağışlanan, her biri 80 bin ABD Doları değerinde parçalar... Şöyle bir kataloğa baktım; kimler, neler yok ki içinde. Peter Lindbergh’in Christy Turlington’undan, Linda Evangelista’nın aralarında olduğu 90’lar supermodellerini fotoğrafladığı ikonik resimlerinden Bruce Weber’in Florida’da çekilmiş Kate Moss portresine, Irving Penn’in yumurtalarından Bert Stern’in 62 imzalı Marilyn Monroe Vogue Dergisi çekimine... 80 yıl önce çekilen parçalar da var 2016’dan izler de.

Müzayedede ayrıca hayatını AIDS’ten kaybeden iki usta fotoğrafçı Mapplethorpe ve Herb Ritts’in işleri yer alıyor. “Çok genç öldüler ve kayıpları çok trajikti. Herb’un çalışması, bizimle olmamasına rağmen hâlâ çalışmalarımızı desteklediği anlamına geliyor” diyor Sir Elton John. Cindy Sherman’ın renkli portre çekimi, Herb Ritts’ın siyahbeyaz Backflip’i Paradise Cove’un müzayedenin en yüksek rakamı görecek eserleri olması bekleniyor. Katalogda tüm bu dev isimler ve fotoğrafların arasında Ahmet Ertuğ’un ‘Bibiena Tiyatrosu’ dikkatimi çekiyor. Yine tüm görkemiyle fotoğraflanmış, göz kamaştırıyor. Ertuğ’un İtalya’nın Mantua şehrinde geçtiğimiz yıl çektiği bu fotoğraf, işte o 25 ikonik eserden biri. İnanın görünce çok mutlu oldum. Hak ettiği ilgiyi, değeri ülkemizde göremeyen çok kıymetli sanatçılarımızdan biri Ertuğ. Tıpkı Türkiye’de fotoğrafçılık gibi... Dünyada ise parmakla gösteriliyor; en takdir ettiğim sanatçıların başında geliyor.

Dijitale inat 25 kilo makine

Peki kimdir Ahmet Ertuğ? Ahmet Ertuğ aslında mimar; İngiltere’nin en prestijli mimarlik fakültesi Association School of Architecture’u bitirmiş. Bir süre İran, Japonya ve İstanbul’da mimari çalışmalarını sürdürmüş, uzun süredir mimari fotoğraflar çekiyor. Opera salonları, tiyatrolar, tarihi kütüphaneler, saraylar, kiliseler, camiler... Hermitage Müzesi’nden, New York Kütüphanesi’nden Ayasofya’ya dünyanın en görkemli mekânlarını ‘insansız’ fotoğraflıyor. Kendisini “Kültür mirası portreleri çekiyorum” diye betimlemiş bir ropörtajında. Üstelik tüm bunları dijitale inat, 25 kiloluk bir makineyle yapıyor. Verdiği emeğin karşılığını, çektiği fotoğrafların niteliğini koruyabilmek adına bir de yayınevi kurmuş Ahmet Kocabıyık’la. Kendi fotoğraflarını kendi basıyor. Hiçbir yayınevinin basmaya cesaret edemeyeceği kadar kaliteli; tek elle tutulamayan cinsten, müthiş kitaplar... İsviçre, Almanya ve İtalya’dan özel ustalarla çalışılıyormuş kitapların üretimi için.

Deniz Çağlar