Sabah kalktım, alışmadığım bir sessizlik var evin içinde... Banyoya girdim, aynanın üzerine kargacık burgacık harflerle yazılı bir pusula iliştirilmiş: “Kahvaltı masasına bak.” Bu Gargamel yine bir numara çeviriyor ama ne? Mecburen gittim mutfağa. Masanın üzerinde bir kitap: "Da Vinçi’nin Şifresi"... Haydaaa... Okuyalı neredeyse yıllar olmuş Dan Brown’ı ama meraktan aldım elime, kapağını çevirdim. İlk sayfada yine kargalardan ödünç alınmış bir el yazısıyla iki rakam var: 36-21... 36’ncı sayfayı açıp 21’nci satırın ilk harfine baktım; ‘B’... Sayfanın altında iki rakam daha çarptı gözüme: 45-13... Hemen 45’inci sayfayı açtım, 13’üncü satırın ilk harfi ‘İ’... Vay bee, tam da Da Vinci’nin şifresinin Gargamelcesi... Neyse, sayfaları ve satırları takip edip harfleri yan yana getirdim, şu cümle çıktı ortaya: “Bir haftalığına gizli görev için ayrılıyorum. Şifreyi çözdüysen kitabı hemen imha et. İmza: Hafiye Gargamel...”


Her eve bir Brad lazım!

Yanımda olsa hemen boğazına sarılacağım ama sırra kadem basmış hergele... Bu dedektiflik macerasının sonunda bir seri katilin kör bıçağına hedef olmasını dileyerek kalayı bastım. Tam da yazı günümde yok olmuş ortadan.


Birden aklıma eski göz ağrım Rin Tin Tin geldi. Gerçi bir süredir ihmal ettik ama o “it”in de kulağı deliktir. Hemen tuşladım telefonu, en şirin sesimle konuşmaya başladım ama karşımda sanki bir buzdağı var. “Biraz geç kalmadınız mı aramakta İzzet beyefendi? Köpeğiz diye aşağıladınız, Gargamel’i tercih ettiniz. Şimdi onu arayın ve lütfen hor görmeyiniz garibi!” dedi ve kapattı telefonu. Tepem attı. “Ulan topunuzun canı cehenneme” dedim ve size dünya lezzetlerinden bir ortaya karışık hazırladım.


Angelina Jolie dünyadaki mülteci kamplarını gezerken ‘World War Z’ ve ‘The Counselor’ filmlerinin çekimleri için İngiltere Surrey’de bulunan müstakbel eşi Brad Pitt de boş durmuyor. “Eee adam 2 tane film çekiyormuş, boş durmadığı belli İzzet” dediğinizi duyar gibiyim. Ancak benim bahsetmek istediğim Brad’in yeni ‘hobisi’... 6 çocuklu Brangelina kolonisinin “erkeği” Brad, bugünlerde ev işlerine merak sarmış. Hem de ne sarmak... Evdeki onca yardımcıya rağmen, bizim “Benjamin Buton”, ütülerini kendisi yapmaya hatta tüm bulaşıkları kendisi yıkamaya başlamış. (Surrey’e bulaşık makinesi daha gitmemiş herhalde.)


Yeni lakabı “Mr. Muscle”

Peki bu sırada evin hanımı ne yapıyor? Efendim zaten Brad’in yeni tutkusunun en büyük sebebi Angelina’nın yokluğuna dayanabilmekmiş. ‘Mültecilerin meleği’ sık sık seyahate gittiğinden, Brad evde çocuklarla yalnız kalıyormuş ve uzaylı mı dünyalı mı olduğuna karar veremediğim bu hatunun yokluğunda kafasını dağıtmak için tutkuyla ev işlerine sarılmış ünlü aktör.


Brad’in bir röportajında söylediğine göre evi hale yola soktuktan sonra çocuklarıyla beraber hazırladığı akşam yemeğinin keyfini hiçbir şey vermiyormuş kendisine... Baba olmak hayata bakış açısını ve tüm ilgi alanlarını değiştirmiş bu yakışıklı ilahın. Hatta tek yapmak istediği şeyin çocuklarına bakıp onlarla vakit geçirmek olduğunu söylemeden de edemiyor hamarat erkeğimiz. Yakın çevresiyse elinden toz bezini eksik etmeyen Brad’e, tencere tavaların yağ sökücü süpermeni, “Mr. Muscle” lakabını takmış. Yakın çevresinin ne lakap taktığı önemli değil, ben Angelina’nın eşine ne isim taktığını merak ediyorum...


Haber: İzzet Çapa

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.