En Gurme Restoran: TABLA

Geçen sene olduğu gibi, bu sene de Çeşme’nin en iddialı restoranlarından. Restoranın sahipleri Türkiye’nin En İyi Şefleri ödüllü Üryan Doğmuş ve Cihan Kıpçak iken nasıl olmasın ki? Alaçatı’nın artık kalbi sayılan Hacımemiş’in, kültür ve sanat kokan ara sokaklarından birinde bulacaksınız Tabla’yı... Klasik bir Alaçatı evi bahçesinin içinde oluşturulmuş, yerel yapıya sadık kalınarak ufak dokunuşlarla çözümlenmiş sade bir tasarımı var. Bu da sizi, yediğiniz yemeğe daha fazla odaklanmanızı sağlıyor. Keza ödüllü şeflerin inovatif dokunuşlarını daha menüye bakarken fark ediyorsunuz. Anadolu’nun klasik sokak lezzetleri burada adeta yeniden dizayn edilmiş. Üryan ve Cihan Şefler sadece yemek yapmıyorlar, sanat icra ediyorlar! Hiç badem sütlü ayran aşı çorbası içtiniz mi? Peki uykuluğa sarılı kokoreç yediniz mi? Mutlaka denemelisiniz. GastroClub olarak diğer favorilerimiz, tarhun kremalı külde pişmiş ahtapot ve ördek etinden Adana dürüm. Kendisini ‘foodie’ olarak tanımlayan ve ‘iyi yemek’ten zevk alan lezzet avcılarının Alaçatı’ya gidip de, Tabla’yı denemeden dönmemeli, baştan söyleyelim! Tabla, ayrica yemek sonrası da, DJ performansı ile gecenize eğlenceli bir şekilde kaldığınız yerden devam edebilmenizi sağlıyor. Kaçırmayın!

En İyi Alaçatı Kahvaltısı: SU’DAN

Alaçatı’da her sene yeni bir yer açılır, kapanır, sezonluk ünlenirler, magazin sayfalarında bol bol isimlerini görürürüz ama seneye unuturuz. Ama 11 yıldır Alaçatı’lı olup da bu kadar reklamı sevmediği halde, gittikçe artan mudavimlerinin hiç eksik olmadığı bir tane restoran varsa, o da, Su’dan Restaurant! Sahibi ise Leyla Tabrizi. Asılında kahvaltılsının ünü İstanbul’a kadar uzandı. Hatta oyle ki, Leyla’nın kız kardeşi, benzer kahvaltıları İstanbul Aheste’de de sunuyor! Ama Alaçatı’ya gelip de, Su’dan da bir kahvaltı etmeden gitmek olmaz! Burası Hacımemiş’in ortasında, 130 yıllık taş binanın çakıl taşlı bahçesinde, ağaçların altında size harika bir kahvaltı deneyimi yaşatıyor. Karabaş balı, Konya Bozkır’dan çifte kavrulmuş tahin ve keçi boynuzu pekmezi, şampanyalı çilek reçeli, çılbırı, tütsülenmiş kırmızı toz biberle hazırlanan İspanyol fritattası, kahvesinin kalitesi… Burada bir kahvaltı yaptınız mı, ben bu yaşıma kadar sabahları ne yapıyor muşum ki diyorsunuz! GastroClub olarak favori tabaklarımızdan biri de İran’dan gelen ot karışımı ile yapılan omlet. İçinde hafif kızarmış barberry, ceviz ve lime kabuğu da var. Yanında safranlı yoğurt ile servis ediyorlar! Mutlaka deneyin!

En İyi ‘Cafe on the Beach’: THE WINSTON SURF BEACH

Alaçatı’da ASPC Surf Okulu’nun içinde olan The Winston Surf Beach bu yaz da lezzetli menüsü, plajı ve barı ile cıvıl cıvıl. Menüsünde kahvaltı için ev yapımı pişi, yumurtalı ekmek, öğlen odun fırınında pizza, hafif salatalar ve birbirinden farklı kokteyller ve detox içecekleri var. Surfçülerin favori mekanı olan The Winston Surf Beach’e hafta sonları mutlaka uğrayın, hem bir kamp aracına dönüşen Toyota Hilux’ı keşfedebilirsiniz hem de Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri canlı müzik performanslarının keyfini çıkarabilirsiniz!

En İyi Bistro Bar: PAPAS

Yemek sonrası Alaçatı’nın içinde güzel kokteyller içip dans edeceğiniz bir mekan arıyorsanız, çok uzaklara bakmayın. Alaçatı Port’a gitmenize hiç gerek yok. Hacımemiş’de geçen yaz açılan Papas, bu sene de 20 - 35 yaş arasının gözdesi durumunda. Mekanın eskiden kilise olması da mekana farklı bir hava katmış. Sıcakkanlı ve ilgili çalışanları var. Papas’ı pazartesi akşamı bile tıklım tıklım bulabilirsiniz. Akşam yemeği için Papas’ı tercih edenler için portakallı karides sarması, dana incik ve safranlı risottonun bir arada sunulduğu Osso Buco’yu öneriyoruz. Kokteyller arasında Sage Sage Tonic, Titan, Indian ve Lemonhill en beğendiklerimiz!

En iyi Meyhane: ŞEREFE

Alaçatı’nın ambiyansını yansıtan sevimli dekorasyonu ve bahçesi ile Alaçatı’nın ilk meyhanesi olan Meyhane Şerefe, müdavimleri ile bu yazda dolup taşıyor. Ünlülerin de uğrak yeri olan Meyhane Şerefe, Alaçatı’da meyhane dendi mi ilk akla gelen isim olmasına şaşırmamak lazım. Buranın atmosferi kendinizi eski bir Yunan adasında hissetmenizi sağlayacak. Dekorasyonda kullanılan mavi tahta sandalyeleri, masaları ve beyaz zeminiyle Ege havasını hissetmeye başlayacaksınız. Eski Türk filmlerinden artistlerin siyah beyaz resimleri ve etrafı çevreleyen ağaçların arasından sallanan ışıklarla da nostaljiyi tamamıyla hissedeceksiniz. Menüde 65 adet birbirinden lezzetli mezesi ve 45 adet ara-sıcak seçenekleri arasından damak zevkinize uygun olan lezzeti tadarken; rakınız yudumlayıp Yunan ve Türk müziğinin en favori şarkılarını dinleyebilirsiniz.

En İyi Butik Otel: ÇINAR BOUTIQUE HOTEL

Alaçatı’nın replica taş ev otellerinden bıkanlar, kibrit kutusu büyüklüğündeki odalarına sığamayanlar ve sokaklarının gürültüsünden rahat rahat uyuyamayanlar için bu yaz Çınar Boutique Hotel’i seçiyoruz. Alaçatı’nın gürültüsünden uzak ama taksilerine dünya kadar para vermeyecek kadar yakın. Şahin tepesinde, Alaçatı çarşısına araba ile 3 dakika uzaklıkta. Tepeden Ilıca sahillerine bakıyor. Önü açık, manzarası mis! Odalar geniş, ferah ve modern. Sabahları ne zaman uyanırsanız serpme kahvaltınızı da o zaman hazırlıyorlar. Burada ‘Kahvaltı servisimiz saat 10’da bitiyor’ gibi cümleler duyamazsınız. Gece hayatını sevenlere, tatilde güne geç başlamak isteyenlere ilaç gibi geliyor! Şahin Tepesi’nde güneş tam önünüzde batıyor. Havuzun kenarında oturup püfür püfür esen rüzgarda çayınızı içerken Çeşme’de gün batımını izlemek de çok keyifli. Otelin sahibi Halil Aktan ile de tanıştık. Genç İzmirli bir mühendis. İzmirlilerin bu rahatına düşkünlüklerini zaten otelden hemen anlıyorsunuz. Kocaman bahçesi, Alaçatı’da zor bulunan ‘ücretsiz’ otoparkı, odalarında 3D LED TV, ücretsiz interneti, ‘ücretsiz’ mini barı, kliması, Molton Brown banyo malzemeleri ile Çınar Boutique Hotel’de yok yok.