Öncelikle Ajda Pekkan’ın büyük bir hayranı olduğumu belirtmeliyim. Onun Superstar konserinden sonra hayatımda hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Kadıköy Süreyya Sineması’ndaki bu konser benim için bir dönüm noktasıdır. Ajda Pekkan’ın kendisi ve imgesi arasında gidip geldiğim anlar o konserden sonra başlar! Aşağı yukarı sekiz yaşında bir kız çocuğu için Ajda Pekkan’ı şarkı söylerken canlı seyretmek ne demektir? Her şeyden önce büyüyünce yapacağım bir şeyler olduğunu hissetmektir... Büyüyünce giyeceğiniz şeyler, takacağınız şeyler, atacağınız bakışlar olacak demektir. Biliyor musunuz; onunla tanışmıştık aslında. Plağımı imzalamıştı!Superstar; 2012 yılında da hâlâ superstar ve en son stil sırlarını Twist için yaptığı tasarımlarla paylaşıyor.

Siz her dönem stil ikonu oldunuz. Tasarımlarınızda önemsedikleriniz neler? Nasıl tarif ediyorsunuz onları?

Yıllardır hayalimdi... Kendi tarzımı, kişiliğimi yansıtalabileceğim tasarımlar yapmak! Sahnedeki Ajda Pekkan ile günlük yaşamdaki Ajda Pekkan nasılsa, bunu yansıtmayı hayal ettim. Sahnede rahat olmalıyım ben, aynı zamanda da şık. Aslında giydiklerimle kendimi her ortamda rahat hissetmeliyim, mutlu olmalıyım ki taşıdıklarımın hakkını verebileyim. Dolayısıyla hazırladığım koleksiyon; hayata bakışımı, yaşam biçimimi, vizyonumu ve karakterimi yansıtmalıydı. Özgür, rahat ve istenildiğinde son derece şık olabilen bir kadın olgusu.

Sizinle son karşılaşmamızda 45’lik koleksiyonumdan Kaderimin Oyunu isimli plağınızı imzalamıştınız... O albüm kapağında Ajda Pekkan’ın saçları sapsarıdır. Payetli sade bir elbise giyer. En sevdiğiniz albüm kapağınız hangisi tarz olarak?

Her albümümde; çıktığı zamana ve içeriğine göre farklı konseptler seçtik. Benim için hepsi ayrı bir güzellik ve değerde. En sevdiğim ya da daha az sevdiğim gibi bir ayrım yapamam. Hepsi çok özel benim için.

Modaya belli bir mesafeniz olduğunu düşünüyorum. Örneğin, ‘moda kurbanı’ olarak hiç görmedik sizi... Tam tersine kendi modanızı hep kendiniz yarattınız. O kapakta da belli oluyor bu. Bugün bile giyilebilir o elbise... O mesafenizi nasıl korudunuz? Bunun ardında ne vardı?

Modaya mesafeli olmak değil bu aslında. Özel bir çaba sarfetmedim.Bu geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle. Sadece modaya göre giyinmedim hiç bir zaman. Hep söylediğim gibi kendimi ‘kendim’ gibi hissedebildiğim her ne varsa moda benim için odur. Rahat giyinirken de şık ve seksi olabilirsiniz.

Gençlik yılların, Kalamış’ın güzel kızı Ajda Pekkan nereden giyinirdi? Neler giyerdi? Kime özenirdi?

Ben sadece şimdi değil, çocukluk ve gençlik dönemlerimde de modayla ilgliydim. Hatta ilgim öyle boyutlardaydı ki çoğu zaman kendi istediğim kıyafetleri tasarlar ve patronlar çıkarırdım. Bundan

müthiş bir keyif alırdım. Yaratıcı ruhum genç kızlığımdan başlıyor sanıyorum. Sadece kıyafet olarak bakmam ürüne; kalıbı, kupu ve dikişiyle her ayrıntısına çok önem veririm. O dönemlerde babam deniz albayıydı. Şimdi olduğu gibi yine özellikle alışveriş yaptığım özel bir yer yoktu.

En beğendiğiniz tasarımcı kim?

Söyleyebileceğim spesifik bir marka ya da isim yok. Her şeye; özellikle yeniliğe açık biriyim. Kendime yakıştırdığım ne varsa o en beğendiğimdir. Coco Chanel’in de dediği gibi; ‘A girl, should be two things; classy and fabulous.’

Müzik ve moda ne denli iç içe sizin için? Müzikte de geçicilik sorunu yok mu? Müzikte

kalıcı olmanın yaşlanmamanın sırrı ne olabilir?

Modanın da müziğin de kendi içinde kalıcıkları ve yenilikçi yönleri var. Sırların patenti yakında çıkacak. Ben de size belli dozajlarda ve yeri geldiğinde vereceğim.

Onca şarkı söylediniz, söylüyorsunuz... Bugün en yeni söz yazarları ve bestecilerle çalışıyorsunuz. Hangi şarkılarınızın sizi daha iyi anlattığını düşünüyorsunuz? Sözleri açısından soruyorum.

Okuduğum her şarkıda benden bir parça mutlaka var. Hissettiklerim, yaşadıklarım, duygularım ardı ardına sıralanıradeta… Okuduğum şarkıyı hissetmeliyim. İçinde yaşamalı, o duyguya bürünebilmeliyim. Aksi halde okumam mümkün olamaz.

‘Reformist olmayı seviyorum’ demişssiniz bir dönem... Nedir getirdiğiniz reformlar?

Kısa bir cevap olacak belki ama örnek olmam dahi reform olarak kabul edildi sanıyorum.

Hiç Batı’ya yerleşmeyi düşündünüz mü? Bunun yerine Türkiye’nin Batılı yüzü mü olmayı tercih ettiniz hep?

Ülkemi çok seviyorum. Her köşesi ayrı güzel, ayrı bir değer benim için. Bana sunulan bu güzellikleri, ülkemin insanları ile paylaşmak beni yıllardır çok ama çok mutlu etti. Ülkemde, ülkemin insanları ile çok mutluyum, olmaya da devam edeceğim.

Sanat dünyayı değiştirebilir mi?

Sanat tabii ki dünyayı değiştirir. Sanat; ekonomiyi, siyaseti, teknolojiyi aslında dünya düzenini dahi değiştirebilir. Hem de hayal edemeyeceğimiz boyutlarda.

Peki, sanatçılar dünyayı değiştirebilir mi?

Eserleriyle evet... Bu kimi zaman bir tablo, kimi zaman mimari bir yapı ya da müzik eseri olabilir. Örneğin Leonardo da Vinci çok önemli bir örnek. Dönemin İtalyan mimarı, mühendisi, mucidi, anatomisti, müzisyeni, heykeltraşı ve ressamıdır. Rönesans sanatının öncülerindendir.

Sık sık gördüğünüz bir rüya var mı?

Görüyorum ama günün sonunda çoğunu hatırlamıyorum!

Superstar olduğunuz o ilk konser sizin için ne ifade ediyor?

Her konserimin ayrı özelliği heyecanı ve güzelliği var. Her yaşın ayrı bir güzelliği olduğu gibi.

Marie Claire dergisiyle yaptığı röportajda Yıllar içinde...

1962... Çamlıca Kız Lisesi öğAjda Pekkan, dönemin en popüler gece kulübü Çatı’nın sahibi İGencer’le tanışıyor. 1963... Bir aile dostlarının teşSes Dergisi’nin, sinemaya yeni yüzler kazandırmak amacıyla açtığı Kapak Yıldızı Yarışı’na katılıyor. Ediz Hun’un erkekler kategorisinde birinci, Hülya Koçyiğ’in ise kadınlar kategorisinde ikinci olduğyarışbirinci seçilen Ajda Pekkan’ın profesyonel kariyeri böylece başış .

1965... Cici Kızlar fi lminde Kayadan İBeni şısını söylüyor...

1976... Paris’in ünlü Olympia Müzikholü’nde, dönemin ünlü Cezayir asıllı Fransız şarkıcısı Enrico Macias’la seri konserler veriyor.

1980’lerin ilk yarısı... Hürriyet Gazetesi’nin sahibi Erol Simavi’nin; “Ajda Pekkan’a star demek yetmez, ancak superstar dersek yerini bulur” sözüyle, tüm ülkede ‘superstar’ unvanıyla anılır oluyor. Bunu da Superstar albümü ile destekliyor. Ajda Pekkan en sevdiğşılarını da albümde okuyor.

Süperstar 83 albümü bir dizi konserle taçlanıyor. Superstar 83 Show’u 1970 civarı doğanların Ajda’ya bağımlı olmalarını sağlıyor. Uykusuz Her Gece, Son Yolcu şarkılarının Ajda’sı kabarık saçları, tayttan bacakları, degaje yaka bluzanları, tulumlarıyla Türkiye’nin Jane Fonda’sını aratmıyor.1980’lerin ilk yarısında ayrıca Aman Petrol diyor. Eurovision’da başarısız olsa da fuel oil’le ısınamayan Türkiye’ye bu şarkıyı söyletiyor.

1980’lerin ikinci yarısı... Bir reklam çekimi için beyaz ışıklı merdivenin sağından iniyor. Straplez elbisesine asimetrik bir boynundan sallandırdığı sarı şıyla.... Merdivenin solundan Zeki Müren inecek. Daha sonra reklam sırasında ikiliyi çeşitli sahnelerde de göreceğiz.

1990’ların başı... Eski şılarını yeni kuşğın keşyine gündeme geliyor. Ajda

Pekkan kilo almıyor, yine taytlar giyiyor, deri monttan, asi ayrıntılardan kaçınmıyor.1990’ların sonu... Best Of albümü rafl ardaki yerini alırken o eski şılarına rağtaze görünümler sergilemeyi sürdürüyor.

2006... Modanın esiri olmayıp kendi modasını yaratan ve aslında tam 40 yıldır moda olmayı bilen sanatçı Cool Kadın albümünü yayınıyor.

2011... Ajda Pekkan’ın son hali! İ’u gökdelenler kaplamış. Gökdelen manzaralı bir dairede uzanan Ajda siyahlar içinde... Çizmesi taytı sapsarı saçlarıyla yıllara meydan okuyor. ara dairenin ultra modern terasında Killingümüyle görünecek. İketli bluzuyla yine yenilikçi. Yine cesur.

Ona göre!

60’lar... Müzik aşımın doruğçıktığı yıllar.

70’ler ve 80’ler... Moda, müzik ve eğlencenin tüm dünyada ve benim hayatımda da zirve yaptığı yıllar. O dönemden ilk aklıma gelen Bianca Jagger özellikle.

Milenyum... Müthiş çeşgetirdi ımıza.