Yıllar önce Haluk Bilginer’le ilk tanıştığımızda ne yalan söyleyeyim biraz çekiniyordum ondan... Ama Oyun Atölyesi’nden içeri girdiğim anda tam bir beyefendiyle ve kibarlıkla karşılaştım. Sorduğum her soruya korkusuzca cevap verdi. İkinci buluşmamızda beni daha çok şaşırttı. Bu defa ben röportaj için ona ne kadar hazırlanıp soru çıkardıysam, o da röportajlarımı okumuş ve benim sorularıma hazırlıklıydı.


Müthiş keyifli bir atışma yaşadık. Bu kez ‘Hayatımın Rolü’ dizisi için Ömerli’deki sette buluştuk. Boşanma sürecinde olduğu eşi Aşkın Nur Yengi’yle ilgili konuşmayacağını ve soru sormamamı rica etti. Ben de her karşılaştığımda hiç değişmeyen, mütevazılığıyla beni kendisine hayran bırakan Bilginer’i kırmadım.


Her sene kışın dizi ve tiyatro yapar, yazın sinema filmi çekerdiniz. Hayırdır, yazın dizi çekmeye nasıl ikna oldunuz?

Doğru söylüyorsunuz, haziran ayı Türk sinema yaratıklarının film çekme mevsimidir. Çünkü oyuncular yaz başında boşturlar. Diziler ve tiyatro bitmiştir. Benim yazın bir dizide çalışmaya ikna olmam hakikaten çok zordu. Çünkü ben de herkes gibi yazın çalışmayı sevmiyorum. Ama televizyonda yaz-kış diye bir şey yok. Eskiden öyle bir inanış vardı. Daha doğrusu izleyici televizyon seyrediyordu ama kanal yöneticileri izlenmediğini zannediyorlardı. Sonra bu düşünceden vazgeçtiler. Türkiye’yi biraz daha tanımaya başladılar.

‘Hayatımın Rolü’, ‘Mrs. Doubt fire’ filminden uyarlama. Daha önce Türkiye’de uyarlanmış ve Okan Bayülgen rol almıştı...

Ben bilmiyordum, izlememiştim. Ama konu çok güzel. Yıllar önce bir yapımcı bana “Bu filmi dizi yapsak çok güzel olur” demişti. Fakat teklif Ali Gündoğdu’dan geldi. Çok heyecanlandım ve kabul ettim. Bir de benim çok ütopik bir hayalim var, kadın oynamak. Ama zenne ya da kadın kılığına girmiş bir erkek oynamaktan bahsetmiyorum. Bir kadın için yazılmış rolü, ben oynayacağım ve kimse erkek olduğumu anlamayacak. İşte benim en ütopik hayalim bu. Bu dizide de onu tatmin etmeye çalışıyorum.

Dizide kadın kılığına girmeniz ne kadar vakit alıyor?

Dadı Yaşar makyajı içinde çalışmanın ne olduğunu ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Bu sıcaklarda felaket bir şey. Sabahtan akşama kadar yüzünüze yapışmış bir deniz anası düşünün. Onun içinde oynuyorsunuz. Cildiniz nefes almıyor. Maskeyi yapıştırmak minimum 2-3 saat sürüyor. Çıkarmak da 30-45 da kika arasında sürüyor.


İnsanın kendisini aynada bir kadın olarak görmesi nasıl bir şey?

Çalıştığım arkadaşlar “Haluk Bey, neye benzediğinizi unutuyoruz” diyorlar. Bazen ben de unutuyorum. Ama aynaya baktığımda tombul bir teyzeyle karşılaşıyorum. Bu dizide çocuklar olduğu için hem duygusallık var hem de erkeğin kadın kılığına girip oynamasının yarattığı komik durumlar var. O kadına asılanlar, rahatsız edenleri izleyeceğiz. Müşfik karakteri Türkiye’de kadın olmanın nasıl bir şey olduğunu da anlayacak. Erkeklerin kadınları anlamasında büyük fayda görüyorum. Erkeklerin bununla ilgili hiçbir fikri yok.


Peki, kadın olmak nasılmış?

Bu rol çerçevesinde yazılan sahnelerin içinde erkeklerin tuhaf bakışları, sarkıntıları, laf atmaları var. Hatta dadı Yaşar’ la evlenmek isteyenler bile var. Gerçekten kadın olmanın ne olduğunu anlamak, bir erkek için mümkün değil. Sadece empati duygumuzu geliştirebiliriz. Kendi komplekslerimizin, kıskançlıklarımızın farkına varabiliriz. Benim yıllardır söylediğim bir şey var. Erkekte rahim kıskançlığı var. Biz üretemiyoruz. Ne işe yararız diye düşününce erkekler, kadına biraz daha saygı duyar diye düşünüyorum. Biz burada işin oyun tarafındayız. Anne ve baba boşanmış, adam evin dışında. Çocuklarını haftada birden daha fazla görmek istiyor. Kadın kılığına giriyor ve olaylar gelişiyor.


Dizide de eşinden boşanmış bir erkeği izleyeceğiz. Şu boşanma meselesinde neden erkekler süreci yaşayamıyor. Kadın çoğu kez acil durum sinyali veriyor, gidiyor ama erkekler neden anlamıyorlar?

Erkek kadının gittiğini zor anlar. Kadın doğası gereği çoklu düşünür. Erkek aynı zamanda sakız çiğneyip yürümeyi beceremez. Onun için geç fark eder. Tam da bu yüz den yaşananları dizide izleyeceğiz.

Kızınız Nazlı sizi kadın kılığında gördüğünde nasıl tepki verdi?

Bazen beni sete görmeye geliyor. İlk geldiğinde ben kadın kılığın daydım. Bana bakıp kala kaldı, babaannesi zannetti. Sonra da “Baba babaanneme benzemişsin” dedi. Tabii, kime benzeyeceğim? Kadın halim anneme benzeyecek.


Röportaj: Oya Doğan

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.