Sibel Can, sanat hayatının 25. yılını kutluyor. İlk albümünü 1987’de çıkaran Can, aradan geçen 25 yılda 19 albüm çıkararak bir rekor kırdı. Kendi jenerasyonunda en çok albüm çıkaran sanatçı olan Can, aynı zamanda en çok konser veren, en çok program yapan sanatçıların başında geliyor. Bir başka deyişle Can’ın cephesinde işler tıkırında. Peki ya özel hayatında? Bugüne kadar iki evlilik yapan ve üç çocuğu olan Can, çocuklarıyla çok mutlu bir yaşam sürdüğünü söylüyor...


Sanat hayatınızdaki 25. yıla girdiniz. ‘Gümüş yıl’ınız için neler hissediyorsunuz?

‘Gümüş yıl, her sanatçı için olduğu gibi benim için de çok önemli. Hâlâ inanamıyorum. Şöyle geriye baktığımda onur duyacağım birçok işe imza attığımı görüyorum. Yıllarca Orhan Gencebay’ın denetiminde hazırladığım albümler beni ben yaparak bugünlere getirdi. Rahmetli babamın albümlere büyük katkısı oldu. Çünkü her zaman işin başındaydı. Bana katkısı olan herkese duacıyım. Kendimle gurur duyuyorum.


‘Gümüş yıl’ için özel bir kutlama yapacak mısınız?

Evet, eylülün ilk haftasında Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda kutlayacağım. Çok özel bir program yapacağım. Öyle bir program ki aylardır çalışıyorum.


‘Hiç hırslı olmadım’ Hayat sürekli değişiyor ancak size olan ilgi hiç değişmiyor; azalmıyor. Nedir bu Sibel Can büyüsü?

Ortada büyü müyü yok. Sırrı işimi sevmem, yaptıklarıma saygı duymam. Klasik bir sözdür ama hâlâ işe yeni başlıyormuşum gibi heyecanlıyım. Şarkılar güzelmiş, ses güzelmiş... Bunlar başarılı olmanın ana etmenleri değildir. Yorum güzel değilse başarılı olmanın olanağı yoktur. Yorumun güzel olmasının tek nedeni ise duyulan heyecandır.


Sizce önemli olan çok şeye sahip olmak mı, az şeye ihtiyaç duymak mı? En fazla nelere sahip olmak istersiniz?

Hiçbir zaman her şeye sahip olma adına hırslarım olmadı. ‘Az olsun, öz olsun’ felsefesiyle yetiştirildim. Bu nedenle beni mutlu eden, çok şeye sahip olmak değil az şeylere ihtiyaç duymak.


Mutlaka sahip olmak istediğiniz bir şeyler vardır…

Vardı. Çok şükür hepsine sahip oldum. Bana “Ne olmak istiyorsun?” diye sorduklarında “Anne olmak istiyorum. Bir sürü çocuk doğurmak, onlara bakmak istiyorum” derdim. 3 çocuk doğurdum. Yaptığım işte başarılı olmak istiyordum. Kanımca yaptığım işte de başarılı oldum.

Peki şimdi? Üçüncü kez evlenme isteğiniz var mı?

Hayatımın her döneminde aile olmak önceliğim olmuştur. Üçüncü evliliğe gelince; o iş bitti. “Asla” demeyi sevmem, ama asla bir daha evlenmem. Çocuklarım kocaman oldu artık. Tutucu yanlarım vardır. Bu saatten sonra bir daha evlenenem.


‘Bu saatten sonra’ derken; henüz gençsiniz...

Bir daha evlenmek istemememin nedeni yaşla ilgili değil, öyle bir yapım yok. Şimdi hayatımı dolu dolu yaşıyorum zaten. Evliliği aklımın ucuna bile getirmiyorum. Çocuklarımla ve işimle bütün duyguları yaşıyorum. Bu yeter de artar bana. Yeni bir insan... Allah korusun. Hiçbir zaman öyle bir niyetim yok.


Hayatınıza bir erkek girerse bu tutkulu bir âşık mı olur, yoksa hayat arkadaşı mı?

İkisi de olmaz. Çünkü düşünmüyorum. Düşünmediğim bir şeyi neden konuşalım ki?


Çocuklarınızın yaşlarındayken siz neler yaptınız da onların yapmasını istemezsiniz?

Annemle babam benim hiçbir arkadaşımda kalmama izin vermezlerdi. Sadece Zerrin Özer’in evinde kalmama rıza gösterirlerdi. Gel gör ki ben annemden babamdan gizli olarak Zerrin’in evinde evlendim. Kendimi annemin babamın yerine koyuyorum da çıldırıyorum. Ama çocukluktan mıdır çılgınlıktan mıdır, çocuk yaşta gizli gizli evlendim. Çocuklarımın gizli gizli evlenmelerini istemem. Hakan’la tanıştıktan 17 gün sonra evlendim. Çünkü flört edemezdik. Şimdi şartlar öyle değil, bu nedenle gizli evlilikler yapacaklarını sanmıyorum.

Çocuklarınız başkalarının evinde kalabiliyorlar mı?

Hayır, çocuklarımı kimsenin evine yatıya göndermem. Kendimden biliyorum. Yatıya kalmam için izin verilen yegâne ev olan Zerrin’in evinde annemden babamdan gizli evlendim. Annemle babam çok kırıldılar, ama hep de sahip çıktılar. Kendilerinden habersiz evlenmeme rağmen bana sahip çıktılar ya, yerin dibine girseydim daha iyiydi.

Çocuklar ne diyor peki?

O kadar da sıkmıyorum canım. O dönem diskolar vardı. Ben de hep gitmek isterdim. Annemle babam haklı olarak kaygı duyuyordu. Ben de gidemediğim için ağlardım. Ben çocuklarımı o kadar sıkmıyorum. Şimdi Melisa bir gece kulübüne gitmek istiyor, rezervasyonu ben yaptırıyorum. Sonuçta bildiğim, güvendiğimiz yerler. Zaten kızıma da sonsuz güven duyuyorum. Eğlenmek onun da haklı. Engincan’da durum farklı tabii. Ben “Yap oğlum” diyorum.


‘Kendimle gurur duyuyorum’


Sahnedeki Sibel Can, işin mutfağında neler yapıyor?

Titizlik gösterdiğim konulardan biri şarkı seçimleri. Albüm öncesi yüzlerce şarkı seslendiriyorum. Sonra seslendirdiklerimi değişik zamanlarda tekrar tekrar dinliyorum. İçime sinen şarkıları repertuvarıma alıyorum. Hatta parasını ödediğim halde sonradan içime sinmediği için seslendirmediğim birçok şarkı var. “Ben Sibel Can’ım. Önüme gelen 10 şarkıyı seslendiririm olur biter” deseydim her sahneye çıktığımda dünyanın en mutlu insanı olduğumu hissetmeseydim bugün o Sibel Can’ın Can’ı olmazdı.


Her devrin kadını olmak nasıl bir his?

Böyle kabul ediliyorsa kendimi iyi hissederim, mutlu olurum; elbette gurur duyuyorum. Gururun nedeni çok küçük yaşta şöhret olmama rağmen şımarmamış olmam. Bir de hayatımı istediğim şekilde yaşayabiliyorum. Sahnede istediğim Sibel Can oluyorum, evde istediğim Sibel oluyorum.


‘Sibel Can acayip eğlenceli bir kadındır

Dışarıdan biri olarak Sibel Can’a baktığınızı düşünelim. Ne görüyorsunuz? Sibel Can’la neler yapmak isterdiniz?

Aklı başında, şarkı söylemeyi dans etmeyi çok seven çocuklarıyla mutlu bir yaşam süren bir kadın görüyorum. Sibel Can’la tatil yapmak isterim. Kendisiyle tatil yapmak büyük bir keyiftir. Acayip eğlenceli bir tatil geçiririm. Bir de sahneye çıkıp birlikte düet yapmak isterim. Kadının sesi cidden çok güzel. Ayrıca Sibel Can’ın çocuğu olmak isterdim. Gerçekten çok iyi bir annedir. Yakından biliyorum (Gülüyor).


Güzel ve seksi olmak hangi durumlar da avantaj hangi durumlarda başa beladır?

Açıkçası ben kendimi çok güzel ve seksi bir kadın olarak görmüyorum. Sanıyorum ben insanlara bir bütün olarak güzel ve seksi geliyorum. Sesim ve yorumum güzel olmasaydı, herhangi bir iş yapsaydım acaba insanlar yine beni güzel ve seksi bulacaklar mıydı? Güzellik de seksapel de bir yere kadar. Hiçbir zaman bunlar ön plan da olsun istemedim. İşte o zaman başa beladır.


‘Evlilik benim değil çocukların gündeminde’

Belki de kırklı yaşların ortasında torun sahibi olacaksınız...

Bana bunlarla gel işte. Daha bugün Engincan’la kahvaltıda evliliği konuştuk. “Daha dur anne. Ne yapıyorsun?” dedi. Ama ben her zaman torun sahibi olmaya hazırım. Çok da isterim. Bu arada Emir konuşmanın arasına girip “Anne ben evlenmeyeceğim. Düğünler çok pahalı” demesin mi? Engincan da cevap veriyor; “Evet, öyle büyük düğünler yapmamak gerek. Sade bir nikâhla evlenmek gerek” diye. Gördüğün gibi evlilik benim değil çocuklarımın gündeminde. Bu yaşta torun sahibi olursam öyle mutlu olurum ki.


Röportaj: Mehmet Çalışkan


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.