Biray Dalkıran’ın yönetmenliğini ve senaristliğini yaptığı ‘Eski Sevgiliyi Unutmanın 10 Yolu’ filminin başrollerinden Tuğçe Sarıkaya’yla yeni filmine, kariyerine ve aşka dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Sevgilisinin kıymetini anlamak isteyenlerin ve eski sevgilisini unutmak isteyenlerin bu filmden çok şey alacaklarını söyleyen Sarıkaya, filmi “Hayata dair ipuçlarının verildiği yazılmayanların anlatıldığı bir film” sözleriyle anlattı.


‘Eski Sevgiliyi Unutmanın 10 Yolu’ filminde izleyiciyi ne bekliyor?

Yönetmenimiz ve senaristimiz Biray Dalkıran’ın 3.5 yıllık bilimsel araştırmaları sonucunda ortaya çıkan 10 tane yöntemi anlatıyoruz. Bunlar herkes için uygulanacak yöntemler, bizde cinsiyet ayrımcılığı yok.


Bu 10 yolun içinde sizin de kullanırım dediğiniz yöntem var mı?

Filmdeki yöntemlerden bazıları bana da çok mantıklı geldi. Bugüne kadar birini unutmak için bir yöntem kullanmama gerek kalmadı ama gerekirse ben de kullanırım.


Oyunculuk deneyiminiz var ancak bu ilk başrolünüz. Nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?

Zehra karakterini canlandırıyorum. Unutulmaya çalışılan eski sevgiliyim. Nikâh masasında beni bırakıp gidiyor Atılgan Gümüş’ün canlandırdığı Alper karakteri. Evliliğe kendini hazır hissetmediği için nikâhtan kaçıyor. Bizim Türk erkeklerinde kürkçü dükkânına dönme durumu vardır. Pişman olarak dönüyor ancak Zehra affetmiyor, hatta tekme tokat döverek gönderiyor. Alper de ‘Seni unutacağım’ diyip aşk doktoruna gidiyor ve doktorun bilimsel yöntemlerini uygulamaya başlıyor..


Nikâh masasında terk edilseniz ve sonrasında pişman olup dönse... Tepkiniz ne olurdu?

Nikâh masası artık sevgililik değil, ailen orada. Bu durumda kendimi mi ailemi mi avutayım şaşırırdım. Herkes mutluluğunu görmeye gelmiş, ortada damat yok. Sevgilim çok pişman olduysa ve araya üçüncü şahıslar girmediyse bir şans daha veririm. Herkes ikinci şansı hak eder.


Üçüncü şahıs araya girmediği sürece affeder misiniz?

Aldatılmadığım sürece samimiyetine güvendiysem affederim. Bence Türk kadınlarının geneli de böyle davranır. Başıma böyle bir şey gelmedi ama böyle davranırdım.


Filmde Atılgan Gümüş’ü dövdüğünüz sahneleri çekerken siz mi Atılgan Bey mi daha çok zorlandı?

Çocukken arkadaşlarım baleye giderken ben tekvandoya gidiyordum. Elim biraz ağır. Atılgan ‘Sahne gerçekçi olsun çekinme’ dedi. 30 tekrar çektik. Sahneler bittiğinde Atılgan’ın sağ tarafı tutmuyordu.


‘Her koşulda aşk insanıyım’

Karakteriniz aşk ve para arasında kalıyor. Siz hangisini seçerdiniz?

Her koşulda aşk derim, ben aşk insanıyım.


Aşk mı kariyer mi?

Ben çocuk da yaparım kariyer de diyenlerdenim. Sevgilim yok ama aşka tövbeli falan değilim. Sevgilim yok çünkü şu an doğru zaman değil. Çok yoğun çalışıyorum ve özel hayatıma ayıracak vaktim yok. Her ikisi de olur birbirini kısıtlamaz.


Gelecek için neler planlıyorsunuz?

Mankenlik devam edecek. Tiyatro ve olursa dizi görüşmelerine başladık. Bu sezon bir dizi ile seyircinin karşısına çıkabilirim. Benim her işte olmak gibi bir derdim yok. Bu yüzden çok seçiciyim. Sadece iyi projelerde olmaya çalışıyorum. Eğer dizi olursa üçü bir arada şahane olacak.


Röportaj: Neziha Kartal

Fotoğraf: Milja Ramö

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.