Murat Cemcir ve Ahmet Kural için kariyerlerinde yeni bir başlangıç... Filmlerinin senaristi ve yönetmeni Selçuk Aydemir’le birlikte kurdukları TR 40 33 Productions adlı şirketin ilk işi olan ‘Çalgı Çengi İkimiz’, “İnsanın kendi kaderini eline alması çok değerli” diyen Cemcir ile Kural için hem yeni bir adım hem de çıktıkları yola saygı duruşu. 2011’de 30 bin TL’ye 6 günde çektikleri, paraları bittiği için gösterime çıkaramadıkları, Cem Yılmaz’ın destek vermesiyle izleyiciyle buluşan ‘Çalgı Çengi’ ile sinemaya adım atan ve o filmle kamuoyu tarafından tanınan Cemcir ile Kural, başlarına gelmeyen kalmadık düğün şarkıcıları ‘Salih’ ve ‘Gürkan’a ‘Çalgı Çengi İkimiz’ ile dönüş yaptı.


30 bin TL’den 15 milyon TL’ye, 60 bin izleyiciden 7 milyon izleyiciye, tanınmayan simalardan yüksek şöhrete... Bunların hepsi 5 yılda oldu. İki ‘Çalgı Çengi’ arasındaki o 5 yıl içinde gelen para, yoğun ilgi ve yüksek şöhret, Murat Cemcir ile Ahmet Kural’a ne getirdi, onlardan ne götürdü?


İşin özü para, yoğun ilgi ve yüksek şöhret onları değiştirdi mi? Zaman zaman kahkahalar içinde zaman zaman da son derece ciddi tavırlarla cevapladılar.


‘Bu film bir saygı duruşu’



‘Çalgı Çengi İkimiz’, ilk filminiz ‘Çalgı Çengi’ ile sinemaya başlamanıza bir saygı duruşu mu?

Murat Cemcir: Tam olarak öyle. ‘Çalgı Çengi’ye kadar Ahmet (Kural) ve Selçuk (Aydemir) ile ayrı ayrı kariyerlerimiz vardı. O filmle bir araya gelip bugünlere uzandık.

Ahmet Kural: ‘Çalgı Çengi’nin ikincisi bizim içimizde kalan bir projeydi. 5 yıl içinde 3 kez yapma girişiminde bulunduk ama olmadı.

M.C.: Evet, girişimlerimiz sonuçsuz kaldı. Yüzümüze gözümüze bulaştırdık.


Ne oldu da ikincisini çekmeyi şimdi başardınız?

A.K.: ‘Çalgı Çengi’ içimizde kalan bir projeydi. Kendi şirketimizi kurunca çekmeye karar verdik. Bizim için bir saygı duruşu oldu. Çünkü ilk bebeğimizdi ve kamuoyu bizi ‘Çalgı Çengi’ ile tanıdı.

M.C.: ‘İşler Güçler’den hemen sonra ‘Çalgı Çengi’yi çekecektik ama o dönem çevremizdekiler hep “Sizi hep A Plus izleyici izliyor. Total izleyiciye de hitap etmelisiniz” diyorlardı. Ne var ki sokakta alışveriş yaparken, manava ya da bakkala gittiğimde teyzeler, amcalar bizi çok sevdiklerini söylüyorlardı. AB kesimi... Neyse o AB kesimi. Total izleyiciye de hitap etmek için Selçuk’un ilk senaryolarından biri olan ‘Düğün Dernek’i çektik. Sağolsunlar ilgi gösterdiler, hatırı sayılır izleyiciye ulaştık. Bu arada AB kesiminden hiç arkadaşım olmadı. Peki AB kesiminden senin arkadaşın oldu mu Ahmet?

A.K.: Benim tanıdıklarım var.

M.C.: AB kesimiyle ortamımız olmadı ama tanışıklığımız oldu.




‘Eskiden serseri takılıyorduk’


İlk filminizden bu yana geçen sürede hayatınızda neler değişti?

A.K.: Kişiliklerimiz oturdu. Sorumluluklarımız arttı. Yaşam tarzımıza dikkat eder olduk.

M.C.: Eskiden serseri takılıyorduk. Sabahın geç saatlerine kadar sokaktaydık. Memleketle ilgili konuları bu kadar dert edinmiyorduk. Artık memleketle ilgili konuları takip ediyoruz, memleketle ilgili olaylara dikkat kesiliyoruz. Rol modelleri olduğumuz, o kadar kişi filmlerimizi izlediği için yaşamlarımıza dikkat ediyoruz. Özetle son 5 yıl bizi adam etti.


Yaşam tarzınızın değişmesinden rahatsız değilsiniz değil mi?

A.K.: Değiliz tabii ki.

M.C.: Şöhretten dolayı bir ara ego yapılır ya, biz en çok ondan rahatsız olduk. Sonra fark ettik ki şöhretin götürdüğü getirdiğinden fazla. Filmimizi 7 milyon kişinin izlemesi, sevgi göstermesi insanın içini gıdıklıyor tabii. İlk röportajımızı seninle yapmıştık. O gün bizi bir gün 7 milyon kişinin izleyeceğini hiç düşünmemiştik.


‘At, yat veya kat almadık’


Çalgı Çengi’yi 6 günde, 30 bin TL’ye çekmiştiniz. İkincisi için ne kadar para harcadınız?

A.K.: Murat ile Selçuk’a ‘Çalgı Çengi İkimiz’i de 6 günde, 30 bin TL’ye çekmeyi önerdim. Olmadı ama...

M.C.: O dönem 30 bin TL bana çok gelmişti. İkincisi için harcadığımız para da çok geldi. 4 milyon dolar civarında para harcadık.


30 bin TL’den 15 milyon TL’ye... “Heyttt be, 5 yılda nereden nereye geldik” diyor musunuz?

A.K.: Ben dedim. Prodüksiyon bayağı geniş oldu.

M.C.: Selçuk, THY’de mühendisti ve 10 günlük izni vardı. İmkânsızlıklar içinde bir şey yapalım diyerek yola çıkıp yapmayı başarmıştık. Amacımız az para harcayıp çok kâr etmek değildi. Paramız o kadardı. Az parayla izleyiciye keyifli bir film sunmak için uğraşmıştık. ‘Çalgı Çengi İkimiz’ için de amacımız elbette aynı. Harcayabildiğimiz kadar para harcadık, olabildiği kadar büyük prodüksiyonlu bir film çektik. İzleyiciye yine onları ne kadar sevdiğimizi, gözümüzde para olmadığını göstermek istedik. Paramız varken de bu düşünce içinde oldu- ğumuzu göstermeyi amaçladık. O paralara at da yat da kat da alabilirdik. Gerçi at alsak batardık. O ayrı.

A.K.: Evet. At, yat veya kat almadık. Paramızı filme yatırdık.

M.C.: Bir kez daha ev yerine komşu aldık. ‘kendimizi yaymadık’


Hep komşu hep komşu. Evi ne zaman alacaksınız?

A.K.: Haklısın. Sürekli komşu alınır mı?

M.C.: Alınır, çok fazla komşumuz olduğu zaman dayanışmayla başka şeyler de yaparız.

A.K.: Site miyiz biz? Ben şoför çocuğuyum, sen memur çocuğusun.

M.C.: Lojmanlarda büyüdüğümüz için olabilir.


30 bin TL’lik filminiz ile 15 milyon TL’lik filminiz arasındaki farklar nelerdir?

M.C.: Bak şimdi bu önemli. Her iki filmin de çıkış noktası izleyiciye keyifli zaman geçirmek, hayatlarına güldürü yoluyla dokunmak. Sonuç olarak samimiyet. Manevi olarak hiçbir şeyden kısmamız söz konusu olamaz. Maddi olarak da öyle. ‘Çalgı Çengi İkimiz’de imkânımız olduğu için keyiflendirme yolunda daha çok para harcadık. ‘Çalgı Çengi İkimiz’ en iyi filmimiz ve daha çok güldürecek.

A.K.: İlk filmimizde daha az oyuncu vardı, set imkânlarımız kısıtlıydı. ‘Çalgı Çengi İkimiz’deyse daha geniş bir oyuncu kadromuz var. Set imkânlarımız mümkün olabildiğince rahat ve kapsamlıydı. Böyle olması kendimizi yaydığımız anlamına gelmemeli. Yine en iyisini sunmaya çalıştık.


‘Çalgı Çengi İkimiz’in en iyi filminiz olduğunu düşündüren nedenler nelerdir?

A.K.: Hem Selçuk’un yazdığı en komik senaryo hem de ‘Çalgı Çengi’nin naifliği var. ‘Düğün Dernek’teki o aksiyon anlayışıyla ‘Çalgı Çengi’nin mizahı bu filmde birbirine harmanladı.

M.C.: Bir de herkesin kendi liginde en iyisi olduğu bir kadromuz oldu. Milli takım gibi...




Röportaj: Mehmet Çalışkan

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir büyük umutlarla izledik ama keyifli zaman geçirmedik
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.